English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ O ] / Olmayacak

Olmayacak traducir portugués

24,587 traducción paralela
Tuhaf olmayacak.
Não vai ser estranho.
Sanırım ikinci bir randevu olmayacak değil mi?
Acho que um segundo encontro está fora de questão.
- Böyle bir şey olmayacak.
- Isso não vai acontecer.
Sana söz, Rocco'ya bir şey olmayacak, tamam mı?
Promete que não vai acontecer nada ao Rocco, sim?
- O kadar kolay olmayacak.
- Não irá ser assim tão fácil.
Hayır, o şekilde olmayacak.
Não, não é assim que vai ser.
Dışarıda, seni bekliyor olacağım ve oyun falan da olmayacak.
Lá fora, vou estar à tua espera e não vou entrar em jogos.
Öyle bir şey olmayacak.
Isso não acontecerá.
Okula bir silah getirecek ve bunun hiçbir sonucu olmayacak mı yani?
Ele leva uma arma para a escola e não há consequências?
Bir daha asla olmayacak.
Não volta a acontecer.
Kimse bundan tamamen memnun olmayacak.
Ninguém vai ficar totalmente feliz com isto.
Öyle hissettirebilir ama öyle olmayacak Tawney.
Talvez pudesses sentir-te assim, mas não seria isso, Tawney.
Kötü bir şey olmayacak.
Nada de mau vai acontecer. Eu prometo-te.
O anda başka bir şey olmayacak.
Nada mais existe neste momento...
Hiçbir zaman olmayacak.
Isso nunca será correcto.
Gördüğüm kadarıyla Roman'ın yerleşkesine girmek kolay iş olmayacak.
A minha vigilância mostra-me que não será uma tarefa fácil entrar no complexo de Roman. Patrulhas de 24 horas.
Kan davası olmayacak, Albino'ya gerek kalmayacak.
Não haverá vingança de sangue, não haverá necessidade para o Albino.
Hayır Emily, öyle bir şey olmayacak.
Não, Emily, isso não vai acontecer.
Ve artık burayı yıktıkları için de bir başlangıcımız olmayacak.
E agora, já não temos um início porque o deitaram abaixo.
- İznim olmadan hiçbir ziyaretçi olmayacak demiştim.
Nada de visitas, sem a minha autorização.
- Evet biliyorum ama bunu başına kakacak sadece Ned, Charlie ve yanındaki serseriler olmayacak.
- Sim, eu sei. mas não são só o Ned e o Charlie e aqueles idiotas que vão falar.
Bu hafta kasabada olmayacak.
Ele está fora da cidade esta semana.
Böyle bir şey olmayacak.
Não. Isso não vai acontecer.
Bir ailem olmayacak.
Eu não terei uma família.
Öyle bir şey asla olmayacak.
Isso nunca acontecerá.
Bütün dünya Suriye'ye bomba yağdırırken, burası bizim için hiç de güvenli bir yer olmayacak.
Enquanto o mundo inteiro lançar bombas na Síria, a nossa vida não melhorará.
Aile meselelerinde şeriat dışında bir seçenek olmayacak.
- Não é uma opção. Em disputas familiares, a única opção deve ser a lei xaria.
Öyle bir şey olmayacak.
Não vai acontecer.
Ve önümüzdeki 10 saniyede olacaklar için pişmanlık olmayacak.
E o que acontecer nos próximos 10 segundos, é sem arrependimentos.
Böyle bir şey olmayacak. Anlıyor musun?
Isso não é uma opção, estás a ouvir-me?
İyi tarafına ulaşamadım belki ama eminim kötü tarafına ulaşmak zor olmayacak.
Não consegui alcançar o teu lado bom, mas de certeza que consigo alcançar o teu lado mau.
Hiç yeterli olmadı. Olmayacak da..
Nunca foi, nunca será.
Tek yapmamız gereken bunu yok etmek. Bonavar ( Bonnie ) artık canavar olmayacak.
Só temos de destruir aquilo, e a Bonstra deixa de ser uma monstra.
Bunu kim yaptıysa bulması kolay olmayacak.
Não vai ser fácil encontrar quem fez isto.
Hayır, bu asla olmayacak.
Não, não, isso nunca... Nunca irá acontecer.
Eğer Amara olmayacak diyorsan tamam.
Se estás a dizer que a Amara anda à solta, muito bem.
Bu grupları toplayıp birlikte çalıştırmak kolay olmayacak.
Fazer com que estes grupos se alistem e trabalhem juntos, não irá ser fácil.
Bu asla olmayacak.
Não vai acontecer.
Belki o yapabilir ama bu asla olmayacak.
Suponho que ela poderia fazê-lo, talvez, mas isso nunca irá acontecer.
Bu yeterli olmayacak. Gidip alış veriş yapayım.
É melhor eu correr.
Ama başka bir Colt Bennett asla olmayacak.
Nunca mais haverá outro Colt Bennett.
Kullanıldığının farkında olmayacak biri.
Alguém que não desconfie que está a ser usado.
Ona bir şey olmayacak.
Ela vai ficar bem.
Artık kişiye özgü masa saati ya da radyo olmayacak.
Não há mais relógios pessoais, rádios...
Sacrer İyi seyirler dilerim. Yasal bir tören olmayacak. Herkes katılınca yeminlerimizi tekrar edeceğiz.
Não é uma cerimónia legal, é só uma oportunidade... de refazermos os nossos votos e todos participarem.
Fakat kimse sana Thunderboltlar olmayacak demedi.
Mas ninguém disse nada sobre os Thunderbolts.
Eğer gösteriyi gerçekleştiremezlerse oylayacak bir şey olmayacak.
Não haverá nada para votar se eles não conseguirem fazer a demonstração.
Ben bir daha böyle bir şey olmayacak.
Não vai acontecer de novo.
Öyle bir şey olmayacak.
- Nunca é uma volta de vitória.
Bir daha böyle bir şey olmayacak.
Isso não vai acontecer de novo.
yardımı olmayacak.
Isso não ajuda.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]