English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ S ] / Sanırım hayır

Sanırım hayır traducir portugués

1,948 traducción paralela
Sanırım hayır
Acho que não.
Sanırım hayır.
Acho que não.
- Sanırım hayır.
- Acho que não.
Sanırım hayır da diyebilirdin. Yaşamak istedim tamam mı?
Podias ter dito "não".
- Sanırım hayır.
- Não parece.
Hayır, değilim. Ama sanırım konu da bu.
Mas acredito que essa é ponto.
Hayır, sanırım benim su yatağım geldi.
Não, acho que é a minha cama de água.
Hayır, sanırım anlıyor gibiyim.
Sim, eu acho que sim.
- Sanırım bu bir hayırdı.
- Não. - Acho que é um não.
- Hayır, sanırım gerçekten ölüyorum.
- Não, acho que estou mesmo a morrer.
- Sanırım "ahır" demek istedin.... - Hayır, hayır hayatım. Sen "tavır" diye düşünüyorsun.
Oh, estava a prendê-lo desde o Jeopardy.
Hayır ama zeki biri, sanırım bir şeyler olduğunu anlamıştır. Yorum yapmadı ama benim gibi hissetmediği endişesini yaşıyorum.
Ela é inteligente, e eu acho que ela percebeu há algo mais, mas ela não fez nenhum comentário, e estou com medo que ela pode não sentir o mesmo por mim.
Hayır, ama sanırım polis arıyor olmalı.
Não, mas foi o circuito mais estranho que já vi.
Hayır, sanırım anlamadın. Yardıma ihtiyacım var.
Não, acho que não estás a entender,... preciso de ajuda.
Svetlana. Dur, hayır, sanırım o akşam Tiffany ve Angel'dık.
Espera, eu acho que éramos a Tiffany e a Angel, nessa noite.
- Sanırım ne olduğunu biliyoruz. - Hayır.
Uma coisa que tentei esquecer, mas que a Georgina não deixa.
Aramızdaki ortak noktaları bulmaya çalışıp gardımı düşürmeyi ve onun nerede olduğunu sana söyleyeceğimi mi sanıyorsun? - Hayır.
Está a tentar encontrar coisas em comum para que eu baixe a guarda e lhe conte onde está a Nikki?
Beni iç çamaşırıma kadar soydular ve seyircilerin yarısının üzerime çikolatalı turta attıkları sahanın ortasına sürüklediler. Adını dört bir ağızdan adımı haykırırken çok eğleniyorlardı. Ben bittiğini sanıyordum ama ama hayır, bitmemişti.
Eles deixaram-me só de cuecas, levaram-me ao centro de um círculo, onde metade da plateia atirou-me tortas de chocolate enquanto cantavam "Oh, é tão engraçado" rimavam com meu nome Por isso pensei que tinham acabado.
Hayır. Sanırım bir yara bandı bu işi görür.
Não, acho que um penso basta.
Hayır, ama sanırım ikimizde bu işin nereye gideceğini biliyoruz.
Não, mas acho que ambos percebemos onde é que isto vai dar.
Hayır sanırım bitti.
Não, acho que terminei.
Hayır, sanırım anladığında Fark ederdim.
- Não, eu reparava, se a tivesses agarrado.
Terapinin, tüm amacının bize huzur vermek olduğunu sanıyordum delirtmek değil. Hayır. Neden şaka yapayım?
- Porque é que havia de estar a gozar?
- Hayır, sanırım yeterince doğru.
Não, penso que seria mesmo aqui em frente.
Tanrım hayır, kızına asıldığımı sanıyordum.
Pensava que era a filha dele.
Sanırım, hayır, hatırlıyorum, bütün mücevherlerini takmıyordu çünkü o herşeyini... Ayodhya'dan ayrılmadan önce kaybetti. Ve öylece geldi.
Quero dizer, não, lembre-se, ela não está usando nenhuma jóia, porque ela deixou tudo antes que ela deixou Ayodhya e ela veio -
Hayır sanırım ikna oldu.
Não, mas eu pensei que ele estava convencido.
Hayır ama sanırım nasıl havalandığını buldum.
Não, mas penso saber como foi a voar.
Hayır, sanırım işe yaramıyor.
Não, não me parece que esteja a resultar.
Peki, o zaman Sanırım, hayır demek zorundayım. ... Vet.
Então, suponho que tenho que dizer não kay.
Hayır, sanırım bu ilk
Não. É a primeira vez.
Sanırım kravatımı burada unutmuşum. Hiç gördün mü? Hayır.
Acho que deixei a minha gravata aqui.
Sanırım öldürülmüş ve senden bunu çözmeni istiyor. Hayır.
Eu acho que ele foi assassinado e quer que investigues isso.
Hayır, sanırım olamam.
Não, suponho que não.
Hayır, fakat sanırım tahmin edebiliyorum ve ben, kesin olarak öğrenene kadar sen hiç bir yere gitmiyorsun.
Mas começo a perguntar-me. E até descobrir não vais a lado nenhum.
Sanırım Laura'yı götüreceğim. - Hayır, bunu yapmana gerek yok.
Acho que vou levar a Laura.
Hayır, sanırım dolabı açmak için tazyikli su sıkacak.
Acho que ela vai usar um canhão de água para abrir o cacifo.
Hayır, sanırım bunu aştık biz.
Acho que nós já superamos essa fase.
Hayır. Sanırım ona bir özür borçlusun.
Acho que lhe deves um pedido de desculpas.
Hayır. Ben tamamen Jeffersonian'dan bağımsız, bir çalışanım.
Sou uma contratada totalmente independente a trabalhar fora do Jeffersonian.
Hayır, sanırım trafik vardı ya da işte kalman gerekti.
Não. Achei que havia trânsito ou que algo te retivera no trabalho.
Hayır, sanırım Jared ile geç saatlere kadar beraberdi.
Não. Acho que ela e o Jared tiveram uma noite longa.
Hayır, sanırım trafik vardı ya da işte kalman gerekti.
Não, pensei que fosse o trânsito ou alguma coisa que o segurou no trabalho.
Hayır, sanırım Jared ile geç saatlere kadar beraberdi.
Não, imagino que ela e o Jared Tenham tido uma longa noite.
Hayır, sanırım yanlış kişiye geldiniz.
Não, está a falar com a pessoa errada.
- Sanırım, hayır.
Talvez não.
- Hayır, sanırım yok.
- Pois, também acho que não.
Hayır, sanırım anladım.
Acho que estou bem.
Hayır, sanırım dinlenmen en iyisi.
- Não. Acho que precisas de descansar.
Hayır. Sanırım J.J. son iyi vericiyi buldu.
Acho que a J.J. agarrou o último doador viável.
Hayır. Ama sanırım yeni bir şablon ortaya çıkıyor.
Não, mas acho que pode estar a emergir um novo padrão.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]