English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ S ] / Sayın hakim

Sayın hakim traducir portugués

987 traducción paralela
Sayın hakim, savunma makamına yöneltilmiş bu suçlamanın düşürülmesini talep ediyorum.
Vossa Senhoria, eu proponho que a acusação contra este réu seja indeferida.
- Bu sabahtan beri Sayın Hakim.
- Desde esta manhã, Meritíssimo.
Dedim Sayın Hakim.
E apanhou, Meritíssimo.
Kabul ediyorum Sayın Hakim bu davada konu orman değil.
- Sim. Quero aclarar, Senhoria... ... que a selva não é assunto neste caso.
Sayın Hakim son tanığımı çağırmak istiyorum.
Meretíssimo, gostaria de chamar a minha última testemunha.
Şuna bakın Sayın Hakim!
Veja isto, meretíssimo!
Sayın Hakim.
Não tenho nada a acrescentar, Sr. Juiz.
- Sayın Hakim, ifade tamamlanana kadar soru sorulmasına itiraz ediyorum.
- Meritíssimo... deixemos a testemunha concluir a sua declaração.
Sayın Hakim, Bayan Garrison'ın satın alma önceliği var.
Ms Garrison tem um direito de opção.
- Sayın Hakim, müvekkilimin çıkarları...
- Meritíssimo, as minhas clientes...
Sayın Hakim!
Sr. Dr. Juiz!
Sanırım Sayın Hakim, Bayan Lee'den tacı istemişti.
Çreio que o Sr. Dr. Juiz pediu a tiara a Miss Lee.
- Sayın Hakim.
- Sr. Dr. Juiz...
Sayın hakim, gazetede bu zavallı adamın suçsuz yere hapse girdiğini okuyunca, vicdanım beni rahat bırakmadı.
Excelência... Excelência, quando li que um pobre velho estava preso, cheio de remorsos, vim ver.
Sayın hakim, bu adam masumdur.
Este homem é inocente.
13 aydır içerdeyim. Ben, sayın hakim.. Namuslu bir adam, fakir bir aile babası...
Sr. Juiz, deram-me treze meses... treze meses a mim, um homem honesto, a um pobre pai de família, um velho doente.
Evet sayın hakim.
- Sim Excelência, sim.
Davalıyı ben temsil ediyorum, sayın hakim.
Eu represento o acusado, meritíssimo.
Sayın hakim, mahkemeye hitap edebilir miyim?
Meritíssimo, posso dirigir-me ao Tribunal?
- Afedersiniz, sayın hakim.
- Desculpe, meritíssimo.
Sayın hakim, itiraz ediyorum.
Meritíssimo, protesto!
Sayın hakim, tüm bu sorulara itiraz ediyorum ve kayıtlardan çıkarılmasını talep ediyorum.
Meritíssimo! Protesto por todo esse interrogatório e peço que ele não conste dos autos.
Sayın hakim, itirazda bulundum.
Meritíssimo, eu fiz um protesto.
- Sayın hakim, ben bir itirazda bulunmuştum.
Meritíssimo, eu fiz um protesto.
- Sayın Hakim. - Efendim. Savunma bu basmakalıp belgelerin sunulmasına itiraz ediyor.
Meritíssimo... a defesa protesta pela apresentação destes documentos repetitivos.
Sayın hakim, savunmaya bir soru sorabilir miyim?
Meritíssimo, posso fazer uma pergunta à defesa?
Sayın hakim, savunma Bay Petersen ile ilgili dosyayı görebilir mi?
Meritíssimo... a defesa pode examinar os documentos do Sr. Petersen?
İtiraz ediyorum, sayın hakim.
Protesto!
Sayın hakim! İtiraz ediyorum!
Protesto!
Gerçeği söylemek gerekirse, sayın hakim.
Vou falar com franqueza, Juiz.
Hayır, hayır Sayın Hakim!
Não, Juiz.
Bunu bilmiyor muydunuz, Sayın Hakim?
Sabia disso, Juiz?
Sayın Hakim! Savunma Feldenstein davasının bu davaya karıştırılmasına itiraz ediyor.
Meritíssimo... a defesa protesta ante a apresentação do caso Feldenstein.
Sayın Hakim, şahitin gerektiğinde mahkemeye çağırılmasını talep ediyorum.
Meritíssimo, peço que a testemunha... permaneça disponível.
İtiraz ediyorum, sayın hakim.
Protesto, Meritíssimo.
Sayın Hakim, sanık öyle baskı altında ki yaptığının farkında değil.
Meritíssimo... o réu está sob forte pressão e não está consciente...
Sayın Hakim, sanık ifade vermek istiyor.
Meritíssimo, o réu deseja fazer uma declaração.
Sayın Hakim, savunma bir istekte bulunmak istiyor...
Acredito que a defesa tem o direito de pedir um que retire...
Sayın Hakim, Kesmek zorundayım.
Meritíssimo, devo interromper.
Sayın Hakim, itiraz ediyorum.
Meritíssimo, devo protestar.
Sayın Hakim, görevim Ernst Janning'i savunmak,..
Meritíssimo... é meu dever... defender Ernst Janning.
Niçin başarılı olduk, Sayın Hakim?
Porque triunfámos, Meritíssimo?
Dünya lideri Winston Churchill'in sorumluluğu nerede? London Times'a 1938'de gönderdiği açık mektupta.... 1938'de, Sayın Hakim, diyor ki :
Onde está a responsabilidade do líder mundial Winston Churchill... que disse em carta aberta no "London Times" em 1938 :
Hayır, Sayın Hakim.
Não, Meritíssimo.
Kitapları nereye koyayım, Sayın Hakim?
Onde ponho estes livros, Meritíssimo?
Sayın Hakim, uçakta yemeniz için birşeyler yaptım.
Meritíssimo, algo para para comer no avião.
- İyi günler, Sayın Hakim.
- Boa tarde, meritíssimo.
Sayın Hakim, efendim, ailem bana kötü davrandı
Senhor Juiz, os meus pais tratam-me mal
Vardık, Sayın Hakim.
Chegámos, Meritíssimo.
Sayın Hakim!
Meretíssimo!
Sayın Hakim, sizde yalvarıyorum, merhamet diliyorum.
Meretíssimo, eu imploro, eu peço sua inocência.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]