Silah yok traducir portugués
1,972 traducción paralela
Bu arada silah yok.
Ei! Chega de armas!
Silah yok.
Nada de munições.
Ateşli silah yok.
Sem armas.
Burada silah yok patron.
Não há nenhuma arma aqui, chefe.
Hayır, evde silah yok.
- em casa? - Não existem armas de fogo em casa.
Hollywood'daki evini aradılar, silah yok.
Revistaram a sua casa em Hollywood, não acharam armas.
Uyuşturucu yok, silah yok.
Nada de drogas nem armas.
Beyaz güce başka silah yok.
- Não há armas para o poder branco.
Silah yok.
Sem armas.
Silah yok.
Nada de armas.
Ne, bana silah yok mu?
- Não tenho uma arma?
Evde silah yok.
Não há armas na casa.
Neyim var neyim yok veririm beylik silahım Billy hariç.
Eu vou doar tudo o que tenho, excepto aqui o pequeno Billy.
Hiç silahımız yok.
Nós não temos armas.
Anthony, senin bedenin, öfkelendiğin zaman,. yok edici bir silah oluyor.
A vocês dois. Anthony, O teu corpo é uma arma cujos poderes destrutivos crescem à medida que a tua raiva aumenta.
Evet, ama bunu söylerken, asla silahım elimde olmazdı, Terry. Artık önemi yok dostum.
Mas nunca disse isso com uma arma nas mãos, Terry.
Silahım yok.
Sem armas.
Amerika'daki polis departmanının öz saygısı yok. Leland "Hound Dog" Stottlemeyer'ın dolu bir Silah taşımasına izin veriyor!
Nenhuma esquadra respeitável da América deixaria o Leland "Hound Dog" Stottlemeyer andar armado!
Silah becerilerini geliştirdiğinden hiç şüphe yok.
Realmente tens provado as tuas habilidades com a arma.
Rozetini ve silahını alıp k... çına sokabilirsin çünkü kim olduğumun farkında olmak için onlara ihtiyacım yok.
Pode pegar na merda do crachá e na arma e pode enfiá-los no cu, porque não preciso dessa merda para saber quem sou.
Karargahtan uzaklaşıyorsun, silahın yok...
Fora do teu posto e sem arma?
Bir silahımız bile yok.
Nós nem sequer temos uma arma.
Silahında neden mermi yok?
Por que a tua arma não tem balas?
En ufak yaşayan organizmayı bile yok edecek kadar güçlü bir silah.
Está cheio de triliões de robôs virosos que se auto-reproduzem e se colam a qualquer organismo vivo e sugam todo seu carbono, até que você, eu...
Dostum senin silahın yok.
Meu, não tens uma arma.
Silah falan yok. Bıçaklar, çıt bile çıkarmazlar, malum.
Sabes, as facas não fazem barulho.
Silahı yok.
Ele não está armado.
Silahı yok!
Ele não tem arma!
Bunun olmasına asla izin verilmemeli. Karr yok edici bir silah ve bu sadece başlangıç.
Isto não pode acontecer o KARR é uma arma devastadora, e é só o princípio.
Silah taşıman yanlış. Ruhsatın bile yok.
Tu nem sequer tens uma licença para essa coisa.
Henüz yok. Ama silah kaçakçılığı ne oldu?
Ainda não, mas... que tal o tráfico ilegal de armas?
Elimizde bir tek, silahı tuttuğunu kanıtlayan DNA yok.
A única coisa que não temos, é o ADN a ligá-la à arma do crime.
Cinayet silahı yok.
Nada.
- Evde silah var mı? - Yok.
- Tem armas em casa?
- Silahım yok.
- Não tenho arma.
Silahım yok.
Não tenho arma!
Silahım yok.
Não tenho.
Ama silah sesi ya dan kan izi yok.
Nada de tiros, nem de sangue.
Sorun yok, silahını indirebilirsin.
Podes largar a arma.
bu yüzden bunu ne kadar mantıklı hale getirdiğimizin önemi yok. reçete yazmakla ona silah almak arasında ahlaki farklıIık yok.
Por isso, não interessa como tentamos racionalizar isto, não há diferença moral entre passar uma receita e comprar-lhe uma arma.
Silahımız az ve halkın desteği yok.
Temos pouco poder de fogo e falta de apoio público.
Silah izi yok.
Sem bala.
Size söyledim ya, silahım yok.
- Já disse que não tenho nenhuma arma. Está bem, mas...
Hiç silah veya cumhuriyet malından iz yok general.
Não existem vestígios de armas ou contrabando da Républica, General.
Kendi tasarımım olan yeni bir silahı deniyoruz. Büyük bir yıkım yapabilme işlevine sahip, organik maddeleri yok edecek bir silah.
Vamos testar uma nova arma que eu próprio projectei que é capaz de destruição catastrófica,
Kont Dooku, silahımın sivil hedeflere karşı ne kadar başarılı olduğunu görünce, Hiç şüphem yok ki, ittifak içinde biraz daha önemli bir mevkiye terfi ettirileceğim.
Quando o Conde Dooku vir quão bem sucedida a minha arma é contra alvos civis, de certeza que serei promovido para um...
- Sorun yok. -... silahı verme.
Tudo bem.
Silahımız yok.
Não temos armas.
Nasıl yapacaksın onu? Silahın yok ki.
Não tens uma arma.
Tatlım, indir silahını, sorun yok.
Querida, baixa a arma. Está tudo bem.
Silahını yok et.
Baixa a arma.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok efendim 65
yok hayır 73
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok efendim 65
yok hayır 73