Takdire şayan traducir portugués
347 traducción paralela
Şerif seçilirken Hummel'a oy vermedim ama bu adamı yakalaması takdire şayan.
Embora eu não votasse no Hummel para xerife, a rapidez com que apanhou o raptor é louvável.
- Takdire şayan bir meziyet.
- É uma qualidade admirável.
Takdire şayan.
Notável.
Takdire şayan bir davranış Harry.
- É muito louvável, Harry.
Babam, bana bu tip şeylerin takdire şayan olduğunu öğretti.
Graças aos ensinamentos de meu pai consigo entender e apreciar a arte.
Evet, bir başka takdire şayan davranış.
Pois, outra estimativa.
Ama ne yazık ki, bu takdire şayan çalışma sonuçsuz kaldı.
Aparentemente, este esplêndido esforço não teve resultados.
- Takdire şayan.
- Muito meritório.
Takdire şayan birisiniz, azizim Tavernier.
É um homem admirável, Tavernier,
Takdire şayan.
É admirável.
Bu sadece etkileyici ve takdire şayan bir durum değil, üstelik çok da tatmin edici.
Não é só impressionante e admirável, é muito gratificante.
- Takdire şayan.
- Muito louvável.
Çalışmanızın takdire şayan olduğunu da eklemek isterim.
Devo acrescentar que o seu trabalho tem sido admirável.
Anlıyorum, bu takdire şayan.
Estou a ver. Isso é de louvar.
Sanatsal anlamda belki de hiçbir şey bu portre kadar takdire şayan olamazdı.
"Como obra de arte, " nada havia de mais admirável que o retrato em si.
İngiltere iki kampa ayrılıyor ; Henry taraftarları, ve Becket taraftarları. Ve bu bizim için son derece takdire şayan bir durum.
A Inglaterra está divida entre Henry e Becket... e isso para nós é admirável.
Yaptığın takdire şayan Buonarotti. Fakat aptalca.
Louvável, Buonarroti, mas tolo.
Takdire şayan.
Admirável!
Takdire şayan, Teğmen.
Muito louvável, Alferes.
Sonra, o takdire şayan performansını sergilerdi. Sanki hiç kimsenin bulamadığı kayıp bir bilimi arar gibi. ... yavaş yavaş...
Então, como se executasse um ritual sagrado... como se estivesse a redescobrir uma arte perdida... lentamente dava nós na corda azul.
Ama takdire şayan sonuçlar almayı başardık.
Temos alguns resultados espectaculares.
- Takdire şayan bir girişim.
Apreciamos a vossa iniciativa.
Takdire şayan bir davranış.
O que é admirável.
Yerli köyün pek önemli gözükmüyor ama uçan dairen takdire şayan.
A Vila de Índios não ganhará prémio, mas essa nave...
Sizin de mühendislik bilginiz takdire şayan.
Seus conhecimentos de engenharia são impressionantes.
Bu takdire şayan.
Digno de admiração.
Bu gerçekten takdire şayan, fakat buluşmanın amacı Raymond'un toplumla ilişki kurup kuramayacağını belirlemek. Aslında onun istediği şeyin ne olduğunu belirleyebilmek.
Isso é muito admirável, mas o objectivo desta reunião é estabelecer se o Raymond pode sobreviver dentro da comunidade e o que ele quer fazer, se tal for possível.
Ne takdire şayan bir bayan.
Mas que jovem admirável.
Takdire şayan.
Admirável.
Çabukluğunuz takdire şayan.
Agradecemos a sua rapidez.
Takdire şayan!
Admirável.
Takdire şayan!
Admirável... É a palavra, admirável.
Senin teorin altın kralı hakkındaydı, Psikolojik olarak düşüncelerin takdire şayan da olsa gerçeklerle uyuşmuyordu.
A sua teoria ilibatória, apesar de psicologicamente admirável, não condiz com os factos.
Bayan Lemon'un takdire şayan dosyalarına başvurdum.
Tenho estado a consultar os incríveis ficheiros da Miss Lemon.
Doktor, takdire şayan bir şekilde sakin ve mantılıydı özellikle de yaşına göre.
O Doutor mostrou-se notavelmente calmo e lógico para homem de verdes anos sob condições tão adversas.
Gençlik, güzellik ve mutluluğunu içine gömmeye çalışmaksa takdire şayan bir davranış.
Mas desperdiçar voluntariamente a juventude, renunciar à felicidade, isso é realmente louvável.
Shai Alit'i onurlandırmak konusundaki çabalarınız takdire şayan.
È um grande valor honrar o Shai Alit. Obrigado.
Sizin de buraya gelerek üsse hak ettiği değeri vermeniz takdire şayan.
Um valor que honre este lugar com a sua presença.
Sizi temin ederim Bay Holmes, bir kaç aylık çalışmadan sonra takdire şayan bir asistan olmuştu
Asseguro-lhe, Sr. Holmes, que após poucos meses de treino, ele era um assistente admirável.
- Bu takdire şayan bir şey.
Qual nova galeria?
Detaylar konusunda bu hassaslığın gerçekten takdire şayan.
Não percamos tempo com pormenores.
Bu nedenle de iyi niyetten doğan teklifimin son derece takdire şayan olduğuna ve uzattığım zeytin dalını reddetmeyeceğinize inanıyorum.
Quanto a este aspecto, congratulo-me por os meus conselhos de benevolência serem muito elogiados e que não o levem a rejeitar o ramo de oliveira que lhe ofereço.
Takdire şayan. Teşekkür ederim.
- Devia ser galardoado.
Ghemor'u savunmanız takdire şayan. Ama yanlış savaşta savaşıyor olabileceğinizi hiç düşündünüz mü?
A sua defesa do Ghemor é admirável, mas alguma vez lhe ocorreu que pode estar a travar a batalha errada?
Amacın takdire şayan. Bununla birlikte beyinsel gelişimin tamamlanmamış durumda.
Seu objetivo é admiravel, porém seu desenvolvimento neocortical está incompleto.
Benim tek gördüğüm sakatlığına takdire şayan bir şekilde alışmış bir kadın.
- Não. Vejo apenas uma mulher que se adaptou à sua condição de forma admirável.
Aslında, Ajan Mulder'ın yaptıkları tamamen takdire şayan.
Na realidade, as acções do agente Mulder são inteiramente honoráveis.
"Takdire şayan bulunmuştur."
"Notavelmente representada."
Takdire şayan bulunmuştur.
"Notavelmente representada!"
- Takdire şayan.
- Magnífico!
Takdire şayan!
Apetitoso.