Trisha traducir portugués
198 traducción paralela
Trisha.
Trisha.
- Trisha.
- Trisha.
Aferin, Trisha.
Muito bem, Trisha.
Trisha, yılığımı imzala!
Trisha, assina o meu anuário!
Trisha, bana bak.
Trisha, olha para mim.
Asyalı muhabirimiz, Trisha Takanawa, bu olayı araştırdı, hem de tek başına!
A nossa repórter Asiática, Trisha Takanawa, fez esta reportagem, completamente sozinha!
Asyalı sunucumuz Trisha Takanawa bu yılın temasının belirleneceği seremoniden canlı bildiriyor.
A repórter asiática Trisha Takanawa junta-se a nós em directo da cerimónia onde se escolhe o tema deste ano.
Şimdi karşımızda Trisha Takanawa var olay yerine canlı bağlanıyoruz.
Passamos em directo à jornalista asiática, Tricia Takanawa.
Ben Trisha Takanawa, yanımda yeni okul teftiş kurulu başkanı Peter Griffin var.
Sou Tricia Takanawa, aqui com o presidente da direcção escolar,
" Trisha bahar tatili için neden o bay mükemmel yerine erkek kardeşinle eve dönüyorsun.
"Trisha, porque vieste a casa, nestas férias com o teu irmão... "... e não foste a algum lado com aquele Mr. Polo-Ski-Team rapaz? "
Trisha Jenner, makine kadar iyi kavrar.
Trisha Jenner, a fazer bem cagada.
Trisha?
Trisha?
Trisha ve Darry, değil mi?
Trisha e Darry, certo?
Son olarak, Asyalı muhabirimiz, yaklaşan Rönesans Festivali hazırlıklarını takip eden Tricia Takanawa'yı izliyoruz. Thrisha?
Passamos à repórter asiática Trisha Takanawa que entrevista um homem da Feira do Renascimento.
Ve son olarak 60 saniyelik boş zamanımızda... Uzak Doğulu muhabirimiz Tricia Takanawa'ya bağlanıyoruz.
Passamos à repórter asiática Trisha Takanawa para encher 60 segundos.
Ben Tricia Takanawa polisin izini sürdüğü...
Fala Trisha Takanawa em directo do local onde a polícia descobriu
Rhode Island Eyalet Hapishane'sine gidiyoruz. Tricia?
Rhode Island, onde está a nossa jornalista asiática, Trisha Takanawa.
Tom, acımasız bir suçlunun kaçış planladığı bu yüksek güvenlikli tesisin dışındayım.
Trisha? Estou do lado de fora duma prisão de alta segurança da qual um criminoso desesperado planeou uma fuga audaz.
Daha fazlası için Trisha Thoon'a bağlanıyoruz.
Passamos à Trisha Toon para sabermos mais.
Hayat tarzı kanallarınız var içinde, biraz Trisha. Eğlence var. Bunun ne olduğunu bilmiyorum.
Tem os canais temáticos, uns talkshows, tem entretenimento.
Napoleon, ben Trisha.
Napoleon, fala a Trisha.
- Trisha.
- A Trisha.
Acele et, çünkü Trisha'yı almam gerek.
Despacha-te, porque tenho de ir buscar a Trisha.
Trisha burada mı?
A Trisha está?
Trisha'yı gördünüz mü?
Viram a Trisha?
Trisha'yı bulamazsan birkaç şarkıda Deb'le dans etmene izin veririm.
Se não encontrares a Trisha, deixo-te dançar algumas canções com a Deb.
Hey, sen Trisha mısın?
És a Trisha?
Trisha, Saddam'ın yeni keşfedilen şu küçük sarayları hakkında bildiklerini bize anlat.
Mas primeiro, os palácios do Iraque. Fale-nos sobre esses novos mini-palácios de Saddam, que descobriu.
Yaşlı adamın öldüğünü duydum.
Ouvi dizer que o pai da Trisha morreu.
- Peki ya Trisha?
- Então e a Trisha?
Trisha Payton yanındaydı.
Você tinha a Trisha Payton.
- Trisha'yı gördüm.
- Eu vi a Trisha.
- Trisha Payton'ı mı?
- A Trisha Payton?
Trisha Payton.
A Trisha Payton.
Kızınız Trisha hakkında konuşmak istiyorduk.
Será que podíamos falar consigo sobre a sua filha Trisha?
Trisha'yı...
Depois, quando encontraram...
Trisha'yı kayıkhanede bulduklarında onun da kanında alkol tespit ettiler.
Quando encontraram a Trisha na casa dos barcos ficámos a saber que também tinha ingerido álcool.
Trisha'yı seviyorum ve onu incitecek hiçbir şey yapmam.
Eu amo a Trisha e nunca faria nada que a magoasse.
Kardeşin diğer odada ve okuldan sonra Trisha'yı gördüğünü söylüyor.
O teu irmão está na outra sala e diz que vos viu juntos depois das aulas.
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm ama Trisha Payton'ın annesiyle konuşmak için Connecticut'a gittim.
Bem, peço desculpa pelo incómodo que causei, mas fui ao Connecticut falar com a mãe da Trisha Payton.
Trisha'yı seviyordun ama Rick onu senden aldı.
Estava apaixonado pela Trisha e ele afastou-o dela.
Uzun bir süre hanginizin Trisha'yı öldürdüğünü bulmaya çalışıyordum.
E, durante muito tempo, andei a tentar descobrir qual de vocês matou a Trisha.
Trisha'nın üzerinde gördüğün fareler Rick olabilir.
Por isso, talvez quando estava a ver os ratos rastejarem pela Trisha fosse na realidade o Rick.
Biz daha 12 yaşındayken bir kız vardı, Trisha Payton.
Quando tínhamos 12 anos, havia uma rapariga, a Trisha Payton.
Trisha, Rick ve ben.
Eu, a Trisha e o Rick.
Trisha, babasının içki dolabından bir viski aşırmıştı.
E ela tirara uma garrafa de uísque do armário de bebidas do pai.
Ve Trisha'da ölmüştü.
E a Trish estava morta.
Çünkü 12 yaşındaki kız Trisha Payton'u hatırlıyor kendisi.
Porque se lembra de uma miúda de 12 anos chamada Trisha Payton.
Trisha'yı da sevmiştin.
Também amavas a Trisha.
Trisha.
- Trisha.
- Trisha burada mı?
- A Trisha está?