Umurumda traducir portugués
14,928 traducción paralela
Basketbol benim umurumda değil.
Não estou nada preocupada com o basquetebol.
- Onlar umurumda değil.
- Não quero saber deles.
Kim olduğun umurumda değil çünkü.
Não me interessa quem és.
Bu orospu çocuğuyla Campos maçında ne bok yiyeceğiniz umurumda değil.
Não quero saber o que está a inventar com este cabrão e o combate do Campos.
Oranlar umurumda değil.
- Não quero saber das probabilidades.
Bir de Güneyde ne dedikleri umurumda değil. Anladınız mı?
E não quero saber do que dizem em Southie, sabem?
- Kupa umurumda değil.
- Não me importa a Taça.
Vampir siyasetiniz umurumda değil!
Não me interessam as vossas políticas de vampiros!
Umurumda değil!
Não quero saber!
Kurallar umurumda değil.
Não quero saber das regras.
Umurumda değil.
Não quero saber.
- Umurumda değil! Umurumda değil Matt!
- Não importa, Matt!
Ne yaptığımı biliyorum ama lütfen işim artık umurumda bile değil sadece ailemi korumak istiyorum.
Eu sei o que fiz. Mas, por favor... Já não quero saber do meu trabalho.
Uyuşturucu satıcısı hiç umurumda değil.
Não quero saber do traficante de drogas.
Yeni hayatında ne yaptığın umurumda değil Malcolm. Yapmanı istediğim şey hariç.
Não quero saber o que andas a fazer com tua vida nova, Malcolm... excepto por aquilo que eu te pedi.
Tamam umurumda, kimdi o?
Está, certo, interessa-me. Quem foi?
Bir eli nükleer kodlarda bir eli düğmede de olsa umurumda değil.
Não me importa se ele tem acesso a códigos de armas nucleares e tem o dedo no botão.
Bil bakalım, hangisi umurumda?
Adivinha com qual é que me importo mais?
- Ne bildiği umurumda değil. - Daha fazla borca girmeyeceğiz Zak.
Não me interessa o que ele sabe, não vou pedir mais 200 mil.
Gruptan kimin yarağını yediğin umurumda mı sanıyorsun?
Achas que me interessa com que membros da banda te enrolaste?
Lanet şirketi kimin yönettiği umurumda mı sanıyorsun?
Em que cenário pensas que me importo com quem manda na editora?
Soygun umurumda değil. Mesele hapis cezası da değil.
Não me importo com o resultado nem com a pena.
Aynen, git babama ispiyonla. Umurumda değil.
Podes contar ao meu pai, não me importo.
Hayır, ben sadece ispiyonlasaydın, umurumda olmazdı demek istedim.
Não, estou só a dizer que, se o fizesses, não me importaria.
Tamam, umurumda değil.
Okay, não me interessa.
Benim neden umurumda olsun ki?
Desenmerda-te.
Ne kadar süreceği umurumda değil, işlerini halletmeye gidemezsin.
Esperas o que tiveres de esperar. Não te mandei propriamente ir às compras.
- Çok umurumda değil. Ben gümüşünün peşindeyim.
Isso não me interessa.
Onlar dinlediği sürece kimin konuştuğu umurumda değil.
Não me interessa quem fala, desde que eles ouçam.
Parmak izlerim umurumda bile değil.
Quero lá saber das impressões.
Umurumda değil tamam mı?
Não quero saber.
- Bilmiyorum, umurumda değil.
- Não sei, nem me interessa.
Umurumda değil demiştim.
Disse que não me interessava.
- FBI'a nasıl yardım edebilirim? - Açın kapıyı! O izin müsveddesinde ne yazdığı hiç umurumda değil.
Isso foi um pouco exagerado, mas eu vou com ele para agora.
Ne yaptığı ya da geceleri Montmartre sokaklarında yürüyen küçük şıllıkların başına gelenler umurumda değil.
Não me importa o que ele fez ou o que acontece com aquelas... prostitutas que andam pelas ruas de Montmartre à noite.
Umurumda değil.
Não me interessam.
Bana güvenip güvenmemen umurumda değil.
Não me interessa se confia em mim ou não.
Onun ne düşündüğü umurumda değil.
Não me interessa o que ela pensa.
Umurumda değil.
Quero lá saber.
Bu orospu çocuklarının ne zamandır yanında olduğu umurumda değil.
Não me importa há quanto tempo é donos destes filhos da mãe.
Ama bu benim umurumda değil.
Sabes uma coisa?
Benim umurumda olan en yakın arkadaşımı kimin öldürdüğü ve bu konuda ne yapacağımız.
Não me importa. O que me importa é quem matou o meu melhor amigo e o que vamos fazer a esse respeito.
Çünkü gelenek benim umurumda değil ve bu iş sonsuza kadar falan devam edecek gibi.
Porque não me importa a tradição... e vai demorar tempos infinitos.
Zaman umurumda değil.
Não quero saber da hora.
Umurumda değil, bana her şeyi anlatabilirsin.
Não me importa. Podes-me contar qualquer coisa.
Dr. Cannerts'ın söyledikleri umurumda değil.
Não me importa aquilo que o Dr. Cannerts disse.
- Berbat bu Clary. Umurumda değil.
Não importa!
- Umurumda değil...
- Não queremos saber
Umurumda değil.
Não, não me interessa.
Umurumda değil.
Não me importo.
Masraf umurumda değil.
Vou gastar tudo.