English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ Y ] / Yaptilar

Yaptilar traducir portugués

46 traducción paralela
O geçmiº yilda Cesur yürekler görevlerini yaptilar
Os corajosos fizeram o seu papel naquele ano que sucedeu outrora
Cesur yürekler, görevlerini yaptilar
Os corajosos fizeram o seu papel
Truvalilar baris-severler için mi bir kale yaptilar?
Acha que os troianos construíram uma cidadela para os amantes da paz?
Yunanlilar çikartma yaptiklari sahile takviye getirtip saldiri için Truva duvarlarina denk büyüklükte saldiri makineleri yaptilar.
Os gregos consolidaram a sua posição e construíram máquinas de ataque, numa escala à altura das muralhas de Tróia.
Ne yaptilar?
O que tem andado a fazer?
Kucuk bir isyanci gemisi guc kalkanini gecti ve Endor'a inis yaptilar.
Uma pequena nave rebelde penetrou o escudo e aterrou em Endor.
Canim yavrum benim, ne yaptilar sana?
- Meu filho! O que te fizeram? - Nada, nada.
Beni yüzbaşi yaptilar ; müthiş gururlandim :
Fui promovido a capitão, o que muito me orgulha.
Onlar da gerekeni yaptilar. Tekrar tesekkürler efendim.
Eles espalmaram-lhe o rabo.
Beni hap alirken yaptilar galiba.
Fizeram-me sob o efeito de ácido.
Onlar da yapmalari gerekeni yaptilar.
Também eles têm feito o que é preciso.
HEY, YiNE SAYI YAPTILAR. BEN DEVREYE GiRiYORUM.
Se voltarem a pontuar, encarregar-me-ei eu.
BAK NE YAPTILAR BOB 120 KİŞİYİ UÇURDULAR,
E tendo conhecimento disto, viste o que fizeram, Bob? Atingiram 128 pessoas só para nos afrontar!
En iyisini nerede yaptilar?
onde eles ficam melhor?
Bana santaj yaptilar.
Estou a ser chantageado.
Bir tehdit analizi yaptilar.
Fizeram uma avaliação da ameaça.
Dagittigimiz diger esyalari gorecek, ve tek dusuncesi, "kemanima ne yaptilar?" olacak
Vai ver que mexemos noutras coisas, e vai questionar-se para sempre : "Que será que fizeram ao meu violino?"
Çünkü, serinlikten kurtulmak için bir kaç iyilik yaptilar.
Tive de reclamar uns favores para ter a brisa certa.
Bu adamlar, duvardan kacarak bir secim yaptilar.
Quando estes homens passaram pelos muros, fizeram a escolha deles.
Üzerimde testler yaptilar.
Fizeram-me testes.
Bell Aerosytems, Aerojet General ve NASA Locheed'in yeni Polaris A3'uyle yeniden calistirilabilen bir roket motoru yaptilar. Isiklari söndurebilir misiniz lutfen?
A construir o novo Polaris A3 da Lockheed, a Bell Aerosystems, a Aerojet General e a NASA desenvolveram um motor de foguetão que se reinicia.
Tel Aviv'i güvence altina alarak, yeni kurulan ülkenin baskenti yaptilar.
Eles asseguraram Tel Aviv, e o centro do novo país deles.
Muhtemelen sen bu yollari izlemiyorsun. - Burada, Italya'da bir arastirma yaptilar. - Oyle mi?
Você não acompanha estas coisas, mas fizeram uma sondagem em Itália e perguntaram :
Belki çikip spor yaptilar. Belki daha çok kosup, daha çok oyun oynadilar ve gerçekten saglik kazandilar. Ama kampanyanin basarili olmasinin asil nedeni, insanlara hoslarina giden bir duyguyu, yani daha saglikli olabilecekleri fikrini asilamasiydi.
talvez elas se tenham levantado e o tenham feito : correr e jogar mais, e ficar mais sãs mas a razão pela qual a campanha teve êxito foi porque uma desejável emoção humana, a ideia de que podemos ficar mais saudáveis,
yani, bunu sadece 12. siniflardaki egri omurgali kiza yaptilar zannediyordum.
Pensava que só faziam isso para a miúda do gesso.
- Biliyorum. Ben de oradaydim. Baskin yaptilar.
Invadiram e fecharam o lugar.
BOYLE YAPTILAR, CUNKU BIR GUN TANRI OLACAGIMI BILIYORLAR.
Fizeram isso por saber que um dia serei um Deus.
Bana bunu yaptilar ve bedelini odeyecekler.
Eles fizeram-me isto e eles pagarão por isso.
Birlikte bir plan yaptilar Glades'i yok etmek için.
Eles idealizaram um plano para destruir o Glades.
Arkadaslar luminol testi yaptilar.
Porque os nossos homens fizeram um teste de luminol.
BEŞ HAFTA DAHA DETOKS YAPTILAR
CONTINUARAM A DESINTOXICAÇÃO POR MAIS CINCO SEMANAS.
Yeniden yaptilar.
Eles reconstruíram-nos.
Baskin yaptilar
Houve uma rusga.
Annie'nin siyah versiyonunu sebepsiz yere yaptilar sanmistim.
Pensei que tinham feito uma versão negra da "Annie" sem razão aparente.
BUNU NASIL YAPTILAR?
COMO CONSEGUIRAM...
Evet ve odeme yaptilar.
Sim, e ser pago?
HAYATINI AKTARIRKEN HATA YAPMAMAMIZI TEMİNAT ALTINA ALMAK İÇİN YAPTILAR.
PARA INTEGRAR O SISTEMA CRIADO PELO GRANDE KIM IL-SUNG
Bunun yarini da var. Ellerinden geleni yaptilar.
Amanhã é outro dia, eles deram o seu melhor.
Sollecito'nun evinde arama yaptilar.
Eles fizeram uma busca à casa do Sollecito.
Korkunç hatalar yaptilar ve saplanti haline gelen bazi çilgin teorilere takilip kaldilar.
Eles cometeram alguns erros abomináveis e fixaram-se em teorias insensatas pelas quais estavam totalmente obcecados.
Bir anlasma yaptilar.
Eles fizeram um pacto.
Hepsi temiz çïkïslar yaptïlar.
Aterraram todos bem.
Saçlarîna ne yaptîlar öyle?
Que te fizeram à cabeça?
HEMsiRE CAVELL'E BUNU YAPTILAR.
"Eles fizeram isto para a Enfermeira Cavell"
Efendim bu aptallar boyle buyuk bir hatayi nasil yaptilar bilmiyorum!
Ashwin, ouve isto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]