English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ Y ] / Yaptïn

Yaptïn traducir portugués

336 traducción paralela
- Bu hafta kaç sïçrayïs yaptïn?
- Quantos voos fez esta semana?
Inisi emirlere karsï gelerek yedinci bölgeye yaptïn.
Aterrou na pista de emergência n ° 7 desobedecendo às ordens.
Isi yaptïn.
Já fez a sua parte.
Otele giriş yaptïn ve 1 2 : 30'a kadar oradan ayrïlmadïn.
Deu entrada e ficou lá até às 12h30.
- Bir şey yaptïn mï?
- Já tomou alguma medida?
Ötekilere ne yaptïn, seni bücür deli adam?
Que fez com os outros, seu louco baixinho?
Bir garsonla yaptïn mï?
- Jà engatou uma criada? - Desculpe?
Ne yaptïn bu konuda, kitap mï okudun?
Como fizeste, leste um livro sobre isso?
Niye yaptin?
Por que fazes isso?
- Atamayi bana söylemeden yaptin.
- Foi à reuniäo sem mim.
Bana sormadan yaptin!
Näo me perguntou!
" Ne yaptin Jeff?
" Jeff, o que fez?
Ama sen yaptin.
Mas tu fizeste-o.
ONA NE YAPTIN?
O QUE LHE FEZ?
Pekala Cooper, ºakani yaptin, tamam.
Está bem, Cooper, já gozou o suficiente.
Jed, dogru olani yaptin.
Jed, agiste bem.
Ne yaptin?
E o quê?
Bunu neden yaptin?
Estávamos em palco! Porra!
Neden böyle bir sey yaptin?
Por que o fizeste?
Neden yaptin simdi bunu be?
Por que raio fizeste isso?
- Yok yok, sen iyi bir sey yaptin.
Fizeste bem. Estás a brincar?
- Aslinda yaptin.
Por acaso, fez.
Hey, gerçekten de bunu yaptin mi sen?
Caramba, fizeste mesmo isso?
Hangi akla hizmet böyle aptalca bir sey yaptin?
Que te levou a fazer um disparate desses?
Beni hatirlayacaklari biri yaptin.
Fizeste de mim alguém que não esquecerão.
Hiç degilse bir seyi dogru yaptin küçük hanim.
Está bem. - Ao menos fizeste uma coisa boa. - O quê?
Yaptigin seyi geçerli bir sebep oldugunu düsünerek yaptin. Ve bu seferlik senle ayni fikirdeyim.
Achaste que tinhas razão para fazeres o que fizeste e desta vez vou ter de concordar contigo.
- Bir plan mi yaptin?
- Era uma conspiração?
Biraz gösteris yaptin, öyle mi oglum?
Estiveste a dar nas vistas, não estiveste, filho?
Ona ne yaptin ki?
O que lhe fizeste?
HİÇ YAPTIN MI?
JÁ O FIZESTE?
Dün gece ne yaptin?
O que fizeste esta noite?
Iyi atis yaptin, oglum.
Belo tiro, rapaz.
Geçen gece bunu otelde yaptin.
A outra noite fizeste isso no hotel.
Bagirip, kollarimi savurmak istiyorum ama kusarim diye korkuyorum. Neden yaptin? Aklindan ne geçiyordu?
Bingo.
Bizi tekrardan bir aile yaptin.
- Hotel Infantino. Vou para lá. - Barry, espera!
Nasil yaptin lan bunu?
Como é que você faz isso?
- Ne yaptin sen?
- O que fizeste?
Ne yaptin sen?
O que fizeste?
Bak ne yaptin!
Feliz? !
- Patsy, bak ne yaptin.
- Patsy, olha o que estás a fazer!
Bak ne yaptin!
Olha o que fizeste!
Ama Amarillo ve Austin'de seriflik yaptin polis olmadan önce.
Mas trabalhou como xerife distrital em Amarillo e Austin, antes de se tornar um Ranger.
Bu arada, pistola'yi ne yaptin?
O que fizeste com a pistola?
Sen elinden geleni yaptin, biliyorsun degil mi?
Sabe que fez tudo o que podia näo sabe?
Sen doğru bildiğini yaptîn.
Pára com isso.
- Bize büyük iyilik yaptîn Billy. - Sağol.
Agiste bem, Billy.
Bunlarîn hiçbiri senin suçun değildi baba. Sen savaşa giderek doğru olanî yaptîn.
Procedeu bem em ir para a guerra.
Sen elinden geleni yaptîn.
Fizeste o que podias.
- Beni yuhaladin. Hisss'ladin? Bütün gösteri boyunca saçma sapan seyler yaptin.
Vaiaste-me, assobiaste-me, não paraste de tagarelar, durante o espectáculo.
- Bunu nasil yaptin?
- Como foste capaz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]