Yapılacak işler var traducir portugués
86 traducción paralela
Yapılacak işler var.
Há trabalho a ser feito!
Yapılacak işler var.
Há trabalho a fazer.
Yapılacak işler var.
Preciso trabalhar.
Yapılacak işler var.
Há trabalho para fazer.
Kimlik tespiti, ayarlamalar gibi yapılacak işler var.
Há que tratar da identificação, há procedimentos a organizar.
Yapılacak işler var.
Sair daqui. Coisas a fazer.
Ayrıca, yapılacak işler var.
Temos trabalho a fazer.
Yapılacak işler var.
Temos trabalho a fazer.
Önünüzde yapılacak işler var.
Você tem um trabalho de trabalho à sua frente.
Hastings, yapılacak işler var.
Hastings, há muito trabalho pela frente.
Yapılacak işler var.
Mas agora temos trabalho a fazer.
Romeo ünitesi, yapılacak işler var.
Unidade Romeo, há trabalho a fazer.
Saat üçte Wabash binasındasın - Yapılacak işler var.
Tens de estar no Wabash às três - vão lá levar as vigas.
Hala yapılacak işler var.
Existe ainda trabalho a ser feito.
Yapılacak işler var.
Há trabalho para ser feito.
Ayrıca evde yapılacak işler var.
Também tens coisas para fazer aqui.
Çünkü her zaman yapılacak işler var.
Porque há sempre trabalho para fazer.
Yapılacak işler var!
Há trabalho a fazer!
Yapılacak işler var.
Vá lá, Joe, pára de brincar.
Durmayın, daha yapılacak işler var.
Há trabalho para fazer!
Yapılacak işler var, düzenlemeleri yapmalıyım.
Eu tenho coisas marcadas, arranjos para fazer.
Hadi, daha yapılacak işler var.
Vamos, ainda há trabalho a fazer.
Yapılacak işler var, izninizle.
O dever chama-me. Dêem-me licença.
Alt kata inelim, yapılacak işler var.
Desçamos, temos trabalho.
Fakat burda yapılacak işler var. Şimdi, Ya
Mas há trabalho a ser feito aqui.
Yapılacak işler var.
Trabalho a fazer. Mundos para acabar.
Yapılacak işler var.
Tenho trabalho a fazer.
Haydi, yapılacak işler var.
Vamos, temos trabalho para fazer.
- Ofiste yapılacak işler var.
Ah, tenho algum trabalho para fazer no escritório.
Hayatlarımız dışarda normal şekilde sürmeli...,... yani yapılacak işler var.
As nossas vidas têm que seguir o ritmo normal, assim haverá muito que fazer.
Dr. Hodgins, yapılacak işler var. Eh, Masumca bir soru sadece.
Foi só uma pergunta inocente.
Kesinlikle şimdi değil. Yapılacak işler var.
Não lhe vais resistir ao charme.
Hala burada yapılacak işler var.
Ainda tenho trabalho a fazer.
Annem yarın geliyor, yani evde yapılacak işler var.
A minha mãe volta amanhã. Tenho coisas para resolver em casa.
Keşke kutlamaya kalabilsem. Ama yapılacak işler var.
Quem me dera poder ficar a celebrar mas há trabalho a ser feito.
- Yapılacak daha önemli işler var.
- Eu tinha coisas mais importantes.
Bunun önceliği yoktu, efendim. Yapılacak daha önemli işler var.
Desculpe, mas havia coisas mais importantes a tratar.
Yapılacak daha önemli işler var.
Outras coisas primeiro.
Yapılacak daha önemli işler var.
Tenho coisas mais importantes para fazer.
Bu arada... "Yapılacak" işler listemizde birşey daha var.
P. S. Temos mais uma coisa a fazer.
"Yapılacak İşler" listem mi var?
Tenho uma "lista de afazeres"? LISTA DE AFAZERES
Durup konuşmak isterdim... ama yapılacak işler, gidilecek yerler, çalınacak şeyler var.
Adorava pôr a conversa em dia mas tenho coisas a fazer, sítios a visitar e cenas a roubar.
Hafta hafta geriye gidince toplam yedi sayfa çıktı ortaya. Beşinci haftaya ait sayfada "yapılacak işler listesi" var.
Há sete páginas no total, datadas semanalmente.
Bahçede yapılacak işler yolunacak otlar var!
Há jardinagem para ser feita. Há ervas daninhas por arrancar.
Lütfen montunuzu da alın, yapılacak bazı işler var.
E leve o casaco, por favor. Tem de fazer recados.
Haley'nin 2 kilometre uzunluğunda bir yapılacak işler listesi var.
- A Haley tem uma lista de tarefas... de um quilómetro e não posso fugir.
Yapılacak başka işler var, Fanny.
Arranjaremos outros trabalhos... Quando?
Nathrin Vadisi'nde dürüstçe yapılacak işler olduğunu söylüyorlar ama orası buraya çok uzak ve yollarda haydutlar var...
Dizem que há trabalho honesto no Vale Nathrin, mas é longe daqui e há bandidos nas estradas...
Yapılacak daha işler var.
Ainda existe trabalho a fazer.
Gidilecek yerler, yapılacak işler, görüşmemiz gereken insanlar var.
Temos coisas para fazer, sítios para ir. Pois. Falar com pessoas, criar futuros.
Pekala. Yapı lacak işler arasında, sırada tekerlekli sandalye yolu için azami yüksekliği on beş santimetreye düşürmek var.
Muito bem, o próximo assunto da agenda... estipula que a inclinação para o acesso de cadeiras de rodas... não pode ter mais de quinze centímetros.
yapılacak işlerim var 19
vardı 193
varoş 16
vargas 68
vardır 53
varmış 24
var mı 248
var mısın 123
var ya 32
varsın 16
vardı 193
varoş 16
vargas 68
vardır 53
varmış 24
var mı 248
var mısın 123
var ya 32
varsın 16
varım 207
var mısın yok musun 30
vardık 38
varsa 36
varenka 16
varşova 132
var tabii 24
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
var mısın yok musun 30
vardık 38
varsa 36
varenka 16
varşova 132
var tabii 24
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22