English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ Y ] / Yaşamak istiyorum

Yaşamak istiyorum traducir portugués

762 traducción paralela
Yeni bir dünyada bile olsa, yaşamak istiyorum.
Eu quero viver, mesmo num mundo novo e estranho.
Ben yine yaşamak istiyorum.
Quero viver novamente.
Epeyce yaşlanana dek yaşamak istiyorum.
De repente, quero viver ainda muito tempo.
Yaşamak istiyorum, ama yok olmak niyetindeyim.
Quero viver, mas quero desaparecer.
O adada huzur içinde yaşamak istiyorum.
Quero viver em paz nessa ilha.
Yaşamak istiyorum.
Quero viver.
Ve bende kendi hayatımı yaşamak istiyorum.
E eu quero seguir vivendo a minha.
Yaşamak istiyorum!
Eu quero viver!
Normal insanlar gibi aşk yaşamak istiyorum.
Quero o amor humano normal.
Bay Asaph Dean ile konuşma zevkini bizzat yaşamak istiyorum.
E terei o prazer de falar com o Sr. Dean pessoalmente.
Yaşlanmadan önce yeniden hayatımı yaşamak istiyorum.
Quero respirar antes de me fazer velho.
Hayatımı korkusuzca yaşamak istiyorum sadece.
Só quero viver a minha vida sem medo.
İlk paramı kazanmanın hazzını yaşamak istiyorum.
Quero a excitação de ganhar o primeiro dólar.
biraz daha yaşamak istiyorum.
viver um pouco mais.
Sahiden yaşamak istiyorum.
Realmente quero viver.
Yaşamak istiyorum.
Mas eu quero viver.
Ve bana şöyle dedi, "Hayatımın sonuna değin burada yaşamak istiyorum."
Ela disse-me que pretendia viver lá o resto dos seus dias.
Evet ama ben artık kendi hayatımı yaşamak istiyorum.
Estou farto. Preciso viver minha vida.
Yaşamak istiyorum.
Não há possibilidade.
Ardında bıraktığın tüm cesaret ve iyilik ile yaşamak istiyorum.
Quero viver com toda a coragem e bondade que deixaste para trás.
Buraya dönüp, burada yaşamak istiyorum da.
Anseio por voltar a viver aqui.
Bu yüzden güvence altında yaşamak istiyorum.
Por isso gostaria de ter uma vida segura.
Yaşamak istiyorum...
Eu quero viver...
Hayatımı onunla yaşamak istiyorum.
Gostaria de viver a minha vida com ele.
Hayatımı yaşamak istiyorum!
Eu quero viver.
- Yaşamak istiyorum!
- Quero viver!
Yaşamak istiyorum!
Quero viver!
Onu yaşamak istiyorum.
Quero vivê-la.
Daha fazla dayanamayacağım. Yaşamak istiyorum.
Já não suporto mais aquilo.
Yalnızca senin için yaşamak istiyorum.
Quero existir apenas para você.
Seninle normal insanlar gibi yaşamak istiyorum.
Quero viver contigo algures, como gente normal.
- Oh, hayır, hayır, hayır. Sadece onunla yaşamak istiyorum.
Não, só quero morar com ela.
Göky'üzündeki kuşlar gibi yaşamak istiyorum.
Quero viver como as aves no céu.
Onların yaşadığı saflığı ve özgürlüğü yaşamak istiyorum.
Quero experimentar a liberdade e a pureza que elas experimentam.
Ben yaşamak istiyorum.
Quero viver.
Şu andan itibaren, senin yaşadığın gibi yaşamak istiyorum.
De agora em diante, quero viver como tu vives.
Seninle yaşamak istiyorum.
E quero viver consigo.
Ben gerçek içinde yaşamak istiyorum, her zaman.
E quero viver sempre com a verdade. Perdoe-me...
Thorn, seninle yaşamak istiyorum.
Thorn, quero viver contigo.
Ben sizinle yaşamak istiyorum.
Quero-te a ti e ao Tommy comigo.
Yaşamak istiyorum.
Ajude-me! Eu queria viver!
BU çocuğu doğurmayı çok istiyorum ve hiçbir aksilik yaşamak istemiyorum....... evet şimdi hepsi bitti... Hepsi parçlara ayrıldı..
Eu gostaria tanto ter ao menino e não causar problemas... e agora, estou acabada... feita pedaços.
İnsanların beni bildiği bir yerde yaşamak ve para kazanmak istiyorum.
Viver num sítio onde as pessoas me conheçam.
Evet, evet.. yaşamak istiyorum.
Sim... sim, quero viver.
Yaşamak için bir şans istiyorum.
Quero uma chance para viver.
- Yaşamak ve sana zaferle dönmek istiyorum.
Eu quero viver e voltar para ti vitorioso.
Yaşamak istiyorum Ben de öyle, Joey.
Eu também Joey.
Özgür yaşamak istiyorum.
Quero ser livre.
Yaşamak istiyorum!
Oh, meu Deus, estou a morrer!
Tarlalarda yaşamak, tepelerden atlamak, ağaçlara tırmanmak ve nehirlerde yüzmek istiyorum.
Quero viver nos campos, correr pelas colinas acima, subir às árvores, nadar nos rios.
Yaşamak ve çocuk sahibi olmak istiyorum.
Quero viver e ter filhos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]