Ama bu şekilde değil traducir ruso
153 traducción paralela
- Ama bu şekilde değil.
- Но не так.
Herşey aşk için. Ama bu şekilde değil.
за любовь я отдала бы все свои деньпи.
Ama bu şekilde değil.
Но не таким образом. Нельзя их обманывать.
Geri geleceğimi hep biliyordum ama bu şekilde değil.
Я всегда знала, что вернусь сюда. Но не думала, что так.
Evet ama bu şekilde değil.
Понимаю.
Bizim zamanımızda bile mümkündü, ama bu şekilde değil.
Ёто было возможно даже в наше врем €, но не в таких масштабах.
İsterdim. Ama bu şekilde değil.
Хотела, но не так.
- Ama bu şekilde değil.
Но не так же.
Buradan çıkacağım ama bu şekilde değil.
Я выйду отсюда, но не так.
Senin bizim için çalışmanı çok isteriz. Ama bu şekilde değil.
Нам бы очень хотелось, чтобы ты перешел работать к нам.
Hayır. Adımın Daily Planet'da olmasını isterim, ama bu şekilde değil.
Я всегда хотела, чтобы моё имя попало в "Дэйли Плэнет", но не таким образом.
Hep sonsuza dek bir yerlerde olmak istemişti ama bu şekilde değil.
Но я буду очень скучать по нему, и всегда буду помнить его, как настоящий американец!
Birbirimizi arzulamamız harika. Ama bu şekilde değil.
Прекрасно, что мы хотим друг друга.
- Kesinlikle sana anlatacaktık, ama bu şekilde değil.
- Да, правда, собирались... только не так вот...
Ama bu şekilde değil. Yapamam.
Музыкантов здесь как грязи.
Ama bu şekilde değil.
Но не таким же образом!
- ama bu şekilde değil- -
- это не выход
Seninle bazı şeyleri konuşabilmek istiyorum baba ama bu şekilde değil.
Я бы хотела разговаривать с тобой о всяком, пап, но не так.
- Ama bu şekilde değil.
- но не так.
Ve Michel de bunu söyledi bana. Bu şekilde değil ama kendi yöntemiyle...
То, как он это мне сказал, подтвердило мои мысли.
Kayda değer düzelme.. Ve bu şekilde kalmaya niyetliyim, ama siz değil.
Если захочешь виноград, апельсины, журналы, цветы, свяжись с нами.
Daha önce de hasta kaybettim ama bu şekilde değil.
Не таких, как Джо.
Bu bazı şeyleri telafi eder ama hoş bir şekilde değil.
Я смогу вернуться домой. Но в каком виде?
Ama burda bu şekilde değil. Burada ne yaptığımı bile bilmiyorum.
Я вообще не понимаю, что я здесь делаю.
Sarek bu yeniden birleşme görevini bir aptalın işi gibi görürdü, ama bir şekilde bence değil.
Сарэк, скорее всего, считал миссию воссоединения глупой попыткой. Но мне кажется, что это не так.
o zaman bana, ne zaman ve ne şekilde olduğu önemli olmayan bir iyilik borcun olduğunuda hatırlarsın ama bu sadece boş bir sözdü benim için değil senden, selma'ya bir koca bulmanı istiyorum bir koca bulmak mı?
Тогда ты должен помнить, что должен мне услугу когда и что бы я не захотела. - Это было пустое обещание. - Не для меня!
Evlat, biliyorum iyiyim demek istedin, ama bu şekilde söylemek doğru değil.
Сынок : я знаю : вы хотели сделать доброе дело. Но так поступать нехорошо.
Ama benimkileri değil, ve bu şekilde de beni konuşturamazsınız.
Но не о моих. И такое поведение вынуждает меня быть предельно откровенной.
Bu yol nereye gidiyor? Doğal değil, ama Donald'ın sperm hareketliliği... bilinen şekilde çocuk sahibi olamayacağınız anlamına geliyor.
Не унывай, ведь с мотивацией Дональда ты сможешь иметь детей обычным способом.
Ama bu şekilde, Viren'le bir daha asla karşı karşıya gelemeyeceğim. Sen değil miydin " Biri sana en büyük başarısını gösterir ama sen sonradan..
Не ты ли говорил, что если соперник показал свой лучший результат, а ты все равно сумел его опередить, это значит, что ты - сильнее его?
Konumuz bu değil. Ama Jack Webb kısık bir sesle ve çok hızlı... Bir şekilde konuşurdu.
Джек Вебб говорил действительно быстро своим низким голосом.
Daha önce neler düşündüğümü bilmiyorum.. .. ama bu şekilde devam ederse eve gideceğim, New Jersey'e değil.
Ќе знаю, что на мен € нашло в закусочной, но € возвращаюсь домой!
Bu şekilde değil ama.
Но не так, как ты думаешь.
Bildiğimden değil ama bunun sıralaması bu şekilde olmalı...
Я, конечно, не знаток,.. ... но в таких вещах важна последовательность.
Ama bu şekilde değil, Jim.
Но не такой ценной.
Tam olarak değil Ama bu sekilde ifade edebiliriz.
Я бы не стал обязательно так говорить.
Sevginin ölümünde, biri ötekini sevmeyi bırakır ama kim oldukları yüzünden değil şu veya bu şekilde oluşları yüzünden.
Если любовь умирает, кажется, что один прекращает любить другого не из-за того, что тот является тем, что он есть, но из-за того, что он такой-то.
Çünkü bu şekilde devam edemeyiz. Harika olmadığından değil, çünkü gerçekten harikaydı ama...
Потому что ты не можешь постоянно возвращаться к тому, через что мы уже прошли, и не то, чтобы это не было здорово, потому что оно было здорово...
Bak, Bunu bu şekilde öğrenmeni istemezdim, ama paran bende değil
Слушание, я не хотел, чтобы ты его изучил так, но у меня его нет.
Ama bu şekilde olmalı. Böyle değil.
Должно быть так, видишь?
Ama bu şekilde olmak zorunda değil.
Но так не должно быть.
Piyanolar çok büyük olduğu için insanlar onların çok güçlü olduğunu düşünürler ve sen onun tuşuna istediğin şekilde basabilirsin ve hiçbir şey de olmaz ama hepsi bu kadar değil.
Многие думают : раз пианино большое, оно должно быть очень сильным. Будто по нему можно колотить со всей дури и ничего не случится. Это ошибочное мнение.
Elbette. Ama bu şekilde gerçekte olanı değil, onların anlattıklarını öğreniriz.
Конечно спросил, но всё что мы знаем, это лишь то, что они нам рассказали.
Ama bu mümkün değil. İlkel türler, bizi büyüyle suçlardı. Ama bu sadece bilimin hassas şekilde tatbikidir.
- Примитивные расы обвинили бы нас в использовании магии, но это лишь умелое использование науки.
Belki ama genelde kendim arar bulurum bu şekilde değil.
Возможно, но обычно я ее ищу, а не наоборот.
Bir saniye elinizi tutun ve bakın eliniz bu şekilde görünüyor ama aslında öyle değil
Задумайтесь над этим. Посмотрите на свою руку. Она вам покажется твёрдой, но это не так.
Onun için değil. O pek göğüslerimi okşamaz. Ama okşayınca da bu şekilde okşamıyor.
Нет, совсем нет, он почти никогда не ласкает мою грудь, а когда он это делает, то не так, как ты.
Bilirsin, eğer ağlasa yada depresyona girse anlayacağım, ve biliyorum hepimiz bununla farklı şekilde başa çıkıyruz, ama bu yas tutmak değil.
Знаешь, я бы сдела это ещё раз, если бы он не кричал и не давил на меня и я знаю что, каждый занимается этим по-разному но это не огорчает меня
Ama zaten bütün seanslarimiz bu sekilde basliyor degil mi Alex?
Но когда все наши сессии начинаются таким образом, не так ли, Алекс?
Bu şekilde değil ama.
Но не так.
- Senin kendine has bir düşünme şeklin var özensiz, disiplinsiz, çok doğrusal değil ama benimkileri tamamlıyor. - Bu şekilde çalışmıyor.
Так не получится.
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
ama bu 445
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bunu yapamam 24
ama bu arada 26
ama bunlar 19
ama bu sabah 17
ama bu kez 23
ama bu imkânsız 18
ama bu 445
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bunu yapamam 24
ama bu arada 26
ama bunlar 19
ama bu sabah 17
ama bu kez 23