Ama ne zaman traducir ruso
1,482 traducción paralela
Sadece daima çıldırıp kavga ettiğimizi hatırlıyorum. Ama ne zaman seni düşünsen, gülüyorum.
Помню, как мы ругались, я сердилась из-за этого, но когда думаю о тебе, я улыбаюсь.
Garip olduğunu biliyorum ama ne zaman böyle delirecek gibi olsa... -... onu çok seksi buluyorum.
Я знаю, что это странно, но когда она в ярости, меня это так возбуждает.
Ama ne zaman olacağını asla bilemezsin.
Но никогда не знаешь, когда это происходит.
"Hapisten beleşe kurtulma" kartın var ama ne zaman ya da nasıl kullanacağını bilmiyorsun.
Как будто у тебя билет на посещение мира свободы, А ты просто не знаешь как или когда его использовать?
Umursadığımdan değil ama ne zaman yerime geçtin?
Не то чтобы я обращала на это внимание, но с каких пор ты стала мной.
Sürekli sayıklayıp duruyorsun ama ne zaman yapacaksın merak ediyorum.
Я надеру тебе задницу. Да, ты все время угрожаешь мне, но когда же ты наконец сделаешь это, а?
Ama ne zaman onun yanına gitsem uygunsuz ve utanç verici şeyler söylüyorum.
Но каждый раз, когда я оказываюсь около него, я говорю что-нибудь до ужаса неловкое и совсем неуместное.
# Ama ne zaman birisini arasak # # Evde bulamıyoruz #
* но, когда мы им звоним, * * никто не отвечает. *
Toby'nin yerine geçmesi için yapıldı! Ama ne zaman ona baksam, bana Toby'nin öldüğünü hatırlatıyor!
Он должен был заменить Тоби, но каждый раз, как я смотрю на него, он напоминает мне, что Тоби умер.
Haydi ama, Freds. - Ne zaman?
Да ладно, Фредс.
Eğer L.A.'da mutsuzsan, gidebiliriz. - Ama ne zaman birşey ters gitse bu konuyu açamazsın.
Знаешь, если ты несчастлива в Лос-Анджелесе, мы можем уехать.
Bunu yanlış anlama ama, en son ne zaman birisiyle çıktın?
Не пойми неправильно, когда в последний раз ты ходила на свидание?
Ama yapmayın, bir büyüyü tersine çevirmenin yolunu ne zaman bulamadık ki?
Но ведь нам всегда удавалось отменять наши заклинания, так?
Shinhwa Kreşi'ne kabul edilmezler, ama kabul edildiğiniz zaman, ilkokul, ortaokul, lise ve üniversiteye hiçbir engel olmaksızın geçiş hakkına sahip olduğunuzu bilirsiniz.
Но, если тебя приняли, то для тебя открывается путь в младшую, среднюю, старшую школу и даже в университет.
Ama senin için önemli olan değerini kazanmak yerine bekaretini korumak ise, o zaman ne seni, ne de vicdanını bir daha rahatsız etmeyeceğime yemin ederim.
Но если вам важнее сохранить свою девственность, то храните её ради чего-то стоящего. И я обещаю, что не буду беспокоить вас и вашу совесть.
Ama hükümetin Bilgisayar ile ne yapacağını anladığım zaman... Kaçmam gerekti.
Но когда я понял, что правительство будет делать с Интерсектом, я вынужден был исчезнуть.
- Geçen pazardı ama ben hastaydım. - Ne zaman yapacaksın peki?
- Когда теперь пойдешь?
Garip ama Bill'le ne zaman tartışsak hatta tartışırken avazım çıktığı kadar bağırıp, sinirden deliye dönsem ve asla sakinleşemeyeceğimi düşünsem bile tartışmanın ortasında bir şekilde ikimizin de ilişkimiz için, birbirimiz için tartıştığını biliyorum.
Это странно, но когда ссоримся мы с Биллом, даже когда я кричу и нахожусь в таком бешенстве, что, кажется, не смогу остановиться, где-то посреди ссоры я понимаю, что мы оба ссоримся ради усиления отношений. Ради друг друга.
Ne zaman istersen gidebiliriz, ama belki de bir çadır...
Мы можем делать всё, что хочешь, но, может
Bunlar nasıl ve ne zaman evrimleştiklerini bilmiyoruz, ama zeki olduklarını, hızlı ve gerçekten acımasız olduklarını biliyoruz.
Они... Мы не знаем, как они эволюционировали, но... они умные, быстрые и очень злобные.
Doğru ama gerçek dünyada, DJ'mizi ne zaman alabiliriz?
Правильно, но здесь в реальном мире, когда нам вернут нашего диджея?
O zaman biz... biz hepimiz burada bir araya geldik ama hala ne yapmam gerektiği konusunda hiçbir fikrim yok.
Ладно... мы все пригодны, чтобы находиться здесь, но я всё ещё не понимаю, чем я буду заниматься.
Ama, kocayla ne zaman nerede görüşeceğini, ona bırakalım.
Он укрыл их одеялами, чтобы не пришлось смотреть на их лица.
Pardon ama "ne yapabilirim bakayım" planını ne zaman eyleme geçirmeyi düşünüyorsun?
Я извиняюсь, но когда ты планируешь привести в действие этот план "я посмотрю, что можно сделать"?
Ne zaman yenine burnunu silen, pis kokan bir adamla aynı taksiye binsem seksi bir hatunun beni limuzinle aldığı bir dünyayı hayal ediyorum. Limo-fahişeler büyük bir başarı, Turtle. Ama parayı benden istiyorsan, biraz daha beklemen gerekecek.
Лимузины - тема беспроигрышная, но меня придётся ждать.
Bu çok kötü, L.A. Emniyeti bizim iyileştirme programımıza ve bu çocuklara saygı göstermiyor, ama... ne zaman içimizden biri hedef olsa bize de sanki şüpheliymişiz gibi davranılıyor ve tüm öteki şeyler!
Мало того, что полиция Лос-Анджелес не уважает нашу социальную программу реабилитации этих детей и бандитов, но, когда один из нас становится мишенью, и нас же начинают считать подозреваемыми, это уже выходит за грани всякого понимания!
Seni ne tahrik ediyorsa. Ama Sue Collini her zaman pipiyi alır.
Как бы ты ни выделывался, а Сью Коллини обязательно своё получит.
Ne zaman, nerede bilmiyorum ama bu olacak.
Я не знаю когда, не знаю - где... но это приближается.
* Ama kızma * * eğer hatırlayamıyorsam * * son kez ne zaman güldüğünü *
Не будь грустной, Ты не можешь не помнить, Когда я видел твой смех...
Bakın, Christy'i severim, iyi bahşiş bırakır ama içtiği zaman, ne boktan bahsettiğini bilmiyor.
Послушайте, мне нравится Кристи, она хорошая стриптезерша, но когда она выпьет, она понятия не имеет какой бред она говорит.
Ama o zaman ne eğlencesi kalır?
Но для тебя это слишком просто?
Ama ne kadar zaman daha?
Но насколько долго?
Hadi ama sen ne zaman arasan hemen geliyorum.
Ты же знаешь, я всегда мчусь сюда, когда ты звонишь.
Ama bu durumda ne zaman seni kapıda bıraksa oluyor.
В нашем случае : когда теряются ключи.
Biliyor musun, elçiye zeval olmaz diye düşünüyorum Mouth, ama son zamanlarda, seni ne zaman görsem kötü haber getiriyorsun.
Знаешь, я не приверженец убийства гонца, Маус, но каждый раз, когда я тебя вижу в последнее время, ты приносишь плохие вести.
Rufus, bunun senin için önemli olduğunu biliyorum ama açıkçası burada en son ne zaman "şeker mi şaka mı" oynandı hatırlayamıyorum.
Руфус, я знаю, это важно для тебя, но, честно, я не припомню, когда тут последний раз были охотники за сладостями.
- Evet, ne zaman geçirdik ama.
- Да уж, отдохнули по первому разряду.
Evet, ama burası büyük bir ev ve biz de ne kadar zamanımız olduğunu bilmiyoruz.
Но дом ведь большой, а нам не известно, сколько у нас ещё есть времени.
Hadi ama, Mani, sen bir istihbarat elemanısın,... bir adamın ne zaman blöf yaptığını bilirsin.
Соображай быстрее, Мани! Ты же сотрудник разведки, и знаешь, когда человек блефует.
Bunu önceden de yaptığı açık, ama nerede ve ne zaman?
Совершенно очевидно, что он уже делал это раньше, но вопрос в том, где и почему.
Tam olarak ne zaman kaybolduğunu bilmiyoruz ama...
Мы точно не знаем, когда он исчез, но...
Ama sence, babam daha ne kadar zaman burayı çekip çevirebilir?
Но как долго, ты думаешь, мой отец сможет работать на ней?
Her zaman bunun bir etken olacağını düşündüm ama elden ne gelir?
Всем известный фактор, но что ты собираешься делать?
Harun'un neden Fink'in peşinde olduğu da belli o zaman. - Ama Jay ne alaka?
Что ж, это объясняет, почему Гарун был агрессивен с Финком, но причем тут Джей?
Ama işin sırrı ne zaman bırakacağını bilmekte.
Но тут главное - знать, когда остановиться.
Konukseverliğin için teşekkürler, Charlie, ama eve dönsem iyi olur. Ne zaman istersen.
Спасибо за твоё гостеприимство, Чарли, но я должна возвращаться домой.
Hadi ama diğer kadının ne zaman mutlu sonra eriştiğini gördün?
Да, ладно тебе. Как часто женщины получают свое "жили долго и счастливо"?
Bak, küstahlık etmek istemem ama Lily'nin sana annesinin ne zaman iyileştiğiyle ilgili doğruyu söylememiş olması sence de biraz garip değil mi?
Послушай, я не хотела быть самонадеянной, но тебе не кажется немного странным, что Лили не сказала тебе правду о том, когда у ее матери началась ремиссия? Я доверяю Лили.
Ama şimdi akşam yemeği hazırlamaya başkarsan ne zaman yiyeceğiz?
Но если ты сейчас начнешь готовить обед, когда же мы будем есть?
Ama Sun Woo sunbae'yi ne zaman görsen sinirlenir olmadın mı?
Я решил немедленно сообщить вам об этом.
Ama bunun ne olduğunu hiçbir zaman söylettiremedik.
Но она нам так и не сказала чего именно.
ama neden ben 22
ama neden 695
ama ne 242
ama neyse 22
ama ne oldu 16
ama nereye 53
ama ne olursa olsun 24
ama new york 23
ama ne için 23
ama nerede 60
ama neden 695
ama ne 242
ama neyse 22
ama ne oldu 16
ama nereye 53
ama ne olursa olsun 24
ama new york 23
ama ne için 23
ama nerede 60
ama ne yazık ki 61
ne zaman oldu 58
ne zaman öldü 28
ne zaman geliyorsun 16
ne zamandı bu 24
ne zaman istersen 196
ne zaman 1956
ne zaman gidiyorsun 81
ne zamandan beri 195
ne zaman geldin 79
ne zaman oldu 58
ne zaman öldü 28
ne zaman geliyorsun 16
ne zamandı bu 24
ne zaman istersen 196
ne zaman 1956
ne zaman gidiyorsun 81
ne zamandan beri 195
ne zaman geldin 79
ne zaman olursa 26
ne zaman döneceksin 75
ne zaman geliyor 27
ne zaman geldiniz 17
ne zaman mı 26
ne zaman isterseniz 64
ne zaman dönüyorsun 20
ne zaman olacak 30
ne zamana kadar 38
ne zaman gelir 28
ne zaman döneceksin 75
ne zaman geliyor 27
ne zaman geldiniz 17
ne zaman mı 26
ne zaman isterseniz 64
ne zaman dönüyorsun 20
ne zaman olacak 30
ne zamana kadar 38
ne zaman gelir 28