Araştır traducir ruso
6,067 traducción paralela
Sanırım Sophie'yi araştırıp eğitecek fırsatın olmadı, çözüm olarak da ondan kurtulmak istedin.
Я не думаю, что у вас было время качественно выдрессировать ее, поэтому решением стало избавиться от нее.
Bunu araştırırım.
Я загляну туда.
Rebecca Hinton'un ölümünü araştırıyoruz.
Мы расследуем убийство Ребекки Хинтон.
Başka birinin önce Nate sonra da Teresa'yı öldürüp öldürmediğini araştırıyoruz.
Но похоже, что Нейта и Терезу убил не один и тот же человек.
Daha araştırma yapmadım ama müdür işini yapan biri olduğunu söyledi. Çok sosyal biri değilmi. Yedi yıldır burada çalışıyormuş.
Я ещё ничего не выясняла, но директор сказала, что он справлялся, был необщителен и проработал здесь 7 лет.
Lise görevlisi Larry Killburn'ün cinayetini araştırıyoruz.
Мы расследуем убийство рабочего в средней школе, Ларри Килбурна.
Chili Reuben'ın omuz sakatlığını araştırıyordum üç hafta önce Memphis'te acile gitmiş.
- Ну, я тут разузнавал про травму плеча Чили Рубена, и оказывается, три недели назад он был в Мемфисе в неотложке.
Hala 48 saat içinde gemiye yüklenen malzemeleri araştırıyoruz.
Мы до сих пор проверяем поставки на корабль за последние двое суток.
Dualar ruhunu araştırmanda bir başlangıçtır.
Молитвы - только начало серьезных душевных исканий.
Weston Steward'ın Yüzbaşı'yı vurmasını araştırırken ben Grimm değildim.
Когда расследовали нападение Уэстона Стюарда на капитана, я не был Гриммом.
- Bilmiyorum, ben de onu araştırıyorum.
- Я не знаю. Но я стараюсь выяснить.
Etrafı araştır.
Осмотрись вокруг.
Yerli olmayan otları yok etmek için... Tüm ülkeyi araştırıyoruz.
Мы исследуем весь округ, пытаемся избавиться от неаборигенных видов сорных трав.
- Hayır, babamın araştırması...
- Нет! Папочка работает над- -
Bu yüzden araştırmamı sır olarak saklıyorum.
Вот почему я вынужден держать свои исследования в секрете.
Param Vir Chakra. Sanırım internette araştırabilirim.
Вы горите желанием потерять работу, агент Каллен.
Angela ne olduğunu araştırıyor.
Энджела все просматривает, чтобы узнать причину всплеска.
Delillere tekrar bakacağız... Başka bir hikâye araştırıp, gerçeği bulacağız.
Мы еще раз просмотрим улики... мы поищем другую версию, мы найдем правду.
- Ben bunu araştırıp sana seçeneklerle geri döneyim. - Harika olur Megan.
Посмотрю, что можно придумать, и предложу варианты.
Şimdi, bir dokunaçlı canavarımız var, bir maskotumuz katıp bir üniversite öğrencisi büyüyü araştırıyor.
Значит, у нас есть шупальцевый монстр, нет талисмана, а студенты колледжа ковыряются в тайнах магии.
- Henry Graham'in ölümünü araştırıyoruz ve sizin de boşlukları doldurabileceğinizi umuyoruz.
We're looking into the death of Henry Graham, and we were hoping that you could fill in the blanks.
Hicks federaller tarafından araştırılıyor.
Федералы расследуют дело Хикса.
Beckett, Wadlow'un iş bağlantılarını araştırıyorduk ki bir şeye denk geldik...
Yo, Beckett, we were combing through
Sence o bayanların geçmişlerini araştırıyorlar mı?
- Да. Думаешь, побежали выяснять подноготную этих дам?
Maria'nın o kişiyi bulmak için yardım istemiş olabileceği ihtimalini araştırıyoruz.
Мы рассматриваем возможность, что Мария хотела помочь найти этого человека
Belki de Prentice'in iddiasını araştıran polisler çıkmaz sokaktan ziyade "Giriş yasaktır" levhasıyla karşılaştı.
Возможно полицеские, которые расследовали жалобу Прентиса о том что его его сестру домогались, оказались не в тупике, а скорее столкнулись в табличкой "не входить".
Şu anda Marcus ve yüzbaşı, o tarihlerde bıçakla işlenmiş cinayetleri araştırıyor.
Сейчас Маркус и капитан ищут возможные убийства с колотыми ранениями, примерно в то время когда она исчезла
Bütün malikleri baştan aşağı araştırıyoruz.
Их владельцам пришлось туго.
Huck, Michael'ı araştır bakalım
Гек, проверь Майкла.
Eski bir liman amiri olan Euegene Ames'in ölümünü araştırıyor.
Он готовит дело об убийстве лейтенанта Юджина Эймса... бывшего инспектора порта.
Evet, büyük R22 sağlayıcı ve alıcılarını araştırırken eskiye nazaran daha az şirketin bu kimyasalla ilgilendiğini öğrendik.
Да, обзванивая крупных поставщиков и покупателей Р22, мы обнаружили массу мелких компаний, которые торгуют данным хладагентом.
Bayan Watson ve ben bir cinayeti araştırıyoruz.
Мисс Ватсон и я расследуем убийство.
Springfield Polisi davayı derinlemesine araştırıyor.
Полиция Спрингфилда займется этим делом
Bizimkiler, bölgedeki aktif Müslüman terörist grupları araştırıyor.
Парни проверяют местные террористические ячейки.
Yani geçmişini araştırttın ama aşırı hız cezasından başka bir şey çıkmadı, öyle mi?
Значит, ты проверил все сведения и нашёл только штраф за превышение скорости?
Runnerlar hala bölgeyi araştırıyor.
Полиция ещё обыскивает место.
Araştırıp cevap bulma zamanı geldi.
Заканчивайте обработку.
Çocuklar, Alacakaranlık kitaplarını mı araştırıyorsunuz siz?
Джейкоб. Вы читаете "Сурмеки"?
Evet ve kayıp kişi kayıtlarını da araştır.
Да, и посмотри заявления о пропавших.
Şimdi bu dosyanın yeniden açılması... ve yeniden incelenmesiyle... bir takım şeyler gün yüzüne çıkmaya başladı. Bu olayı araştırıp ne yapabileceğimize bakma fikri de benim ofisime verildi.
После того, как дело повторно открыли, всплыли некоторые факты, и прокуратура решила вновь подключиться к расследованию.
Los Angeles polisi, cinayette çete ilişkilerini araştırıyordu.
Полиция Лос-Анджелеса искала преступника среди мафии.
O gelene dek bu Jimmy denen herifi araştırırım.
Пока он не вернется, я присмотрю за этим Джимми.
Hetty bunu araştırıyor. Bırak o endişelensin.
Послушай, Хэтти разбирается в этом, так что оставь это ей.
- DMV'yi araştırıyorum.
Прямо сейчас ищу в ОТС.
Trafik kameralarını ve uyduları araştırıyorum.
Ищу по камерам и спутникам.
Bir şey bulurum diye araştırıyorum ama...
Я перерыл все, искал хоть что-нибудь, но...
Araştırıyordum, size birkaç tane özçekim yolladım.
Пришлю вам пару селфи.
Niemann işbirliği yapmıyor bu yüzden hastaneyi araştırın.
Нимен не сотрудничает с нами, так что поспрашивайте в больнице.
Biz ipek maymunu beynindeki nöropeptit "Y" reseptörlerini araştırıyoruz.
- Пейджер.
Amatör ellerdeki büyü kötü. Sen bunu araştır, ben Lucy ve Cassandra'yla parçacık hızlandırıcıya bakayım. Tamam.
Ладно, ты работаешь над этим.
Otelin tarihini araştırın.
Проверьте историю отеля.