Arkadaşınız mı traducir ruso
3,339 traducción paralela
Av arkadaşınız mıydı?
Он охотился?
Mick'in arkadaşı mısınız?
Вы друг Мика?
- Arkadaşı mısınız?
- Вы его друг?
Ben arkadaşınızım, meslektaşınızım.
Этому суждено быть. Великий день, да?
İş arkadaşıma amlarınızı fırlatmayı bırakır mısınız?
Может хватит уже распускать свои лапы на моего коллегу?
Arkadaş mıydınız?
Вы с ним были друзьями?
Ben Megan, oda arkadaşınızım.
Я Меган. Соседка по комнате.
Bizim vampir tarafından öldürülen mine içici oda arkadaşımızın telefonunda neden babamın resmi olduğu konusunda bir şey var mı?
Есть объяснение, почему у нашей обвербененной и убитой вампиром соседки была фотография моего отца на телефоне?
Yakın arkadaş mıydınız?
Близкие друзья?
Arkadaşın güzel sahil evine bizi götürebilecek ayık şoföre ihtiyacımız var.
Да, нам не помешает трезвый водитель, чтобы отвезти нас обратно в его сногсшибательный пляжный домик.
Sadece bir ajan arkadaşımızın böyle bir duruma düşmesini görmek istemiyorum.
Я просто не люблю, когда наши агенты так лажают.
Babam kız arkadaşını öldürmüş. Onu biraya mı çağırmamı istiyorsun?
Мой отец убил свою подружку, а ты хочешь, чтобы я пригласил его на пиво?
Buranın kuralları mı yoksa kız arkadaşının kuralları mı?
Правила этого места или правила твоей девушки?
Manyağın teki hayatta olan ölü arkadaşımızı kaçırdı ya da belki de daha az inandırıcı bir şey söylemeliyiz perili evde kapana kısıldık nasıl?
Что у маньяка есть наша мертвая подружка, которая на самом деле жива, или, может быть, мы могли бы придумать что-то более правдоподобное, как то, что мы в ловушке в доме с привидениями?
Eskiden birlikte çalıştığım komiser dedektif arkadaşımla konuşuyordum Hopkins ve kızın görüştüğünü düşünüyor.
Я тут пообщался со старым инспектором, с которым раньше работал, и он считает, что Хопкинс и девушка встречались.
Kız arkadaşın var mı, Charlie?
Чарли, у тебя есть девушка?
İş arkadaşım onunla ne zamandır yattığınızı sorduğunda da incinmiş gibi değil yakalanmış gibi baktınız.
И когда мой коллега спросил насчет вашей интрижки с ним, вы выглядели не оскорбленной, а пойманной с поличным.
Kız arkadaşına köpeği gezdirirken yaptıklarını anlattın mı?
Ты сказала своей подружке, что не просто так брала собаку на прогулку, а?
Arkadaşın kızı kaçırırken, sen bana anlaşma numarası mı çekiyorsun?
Ты притворился, что договариваеся о сделке, пока твой друг уводил девуску?
Hem de arkadaşımızın patlayışını izledik.
- И видели, как взрывались их друзья.
"Belki" kız arkadaşımın gidişini telafi edemez.
"Может" тут не прокатит.
Bu serseri birkaç arkadaşıyla beraber kızımı tuvalette kıstırmış. Pantolonunu indirmişler ve fotoğraflarını çekmişler.
и ещё группа мальчишек вместе с ним, схватили её в дамской комнате, стянули с неё трусики и засняли её на камеру.
- Kız kimdi? Bir arkadaşım, bu başka bir zamanın ve yerin hikayesi.
Я был молод, амбициозен и влюблен.
Başkomiser, Caitlin'in ailesini arayıp kızın Los Angeles'ta görüştüğü bir arkadaşı olup olmadığını soracağım.
Капитан, я позвоню родителям Кейтлин, узнать, навещали ли её в Лос-Анджелесе какие-нибудь друзья.
Eğer arkadaşım Kurt'un kopyasını da sayarsanız dört kere, yani...
Четыре, если считать пиратскую запись у моего друга Курта, так что...
Şu an, buranın yasal bir yer olmadığını biliyorum, ama kız arkadaşım gerçekten gelmek istedi..
Могу спросить тебя о том же, Боб.
ve ona hayır demek zor, biliyorsun değil mi? - Kız arkadaşın mı?
Я конечно знаю что это место не совсем законно, но моя девушка хотела сходить, а ей очень сложно отказать, знаешь ли.
Kız arkadaşımın değerlendirme raporu bu listenin başlarında değil hem.
Кредитная история моей девушки не возглавляет список этих тем.
Kız arkadaşınla beraber ne işler çevirdiğinizi bilmiyorum ama departmanımı özel oyun parkınız olarak kullanmanıza izin vermeyeceğim.
Не знаю чем, черт возьми, ты со своей подружкой до этого времени занимался в отделе, но теперь, это мой отдел и я не позволю его использовать как собственную игровую площадку.
Onun karısı, arkadaşımızın cinayetini inceleyen polis memuru.
Его жена – офицер, расследовавший убийство нашего друга.
- Kız arkadaşın mıydı?
- Со своей девушкой?
Ayrıca her zaman büyüklerime saygı gösteririm. Eğer sizin sözüm ona özel kız arkadaşınız kayıpsa bir cadının yardımını kullanabilirsiniz. Buradaki tüm cadıların kontrolü bende olduğundan dolayı size bir yer bulma büyüsü yaptırabilirim.
Если ваша дорогая подруга пропала, вы можете воспользоваться помощью ведьмы, а так как все ведьмы в городе у меня под контролем, я предоставлю вам небольшое заклинание поиска.
Marcel, ben şehre geldiğimden beri bütün adamlarına mine çiçeği aldırıyor. İşte bu yüzden arkadaşımızın sisteminden mineyi çıkarmamız gerek ki ağabeyimin kurtarılmayı beklediği yerden çıkarabilmek doğrultusunda vereceğim emirleri harfiyen yerine getirebilsin.
Марсель заставил всю свою команду принимать ее с тех пор, как я вернулся в город, и вот почему нашим друзьям здесь нужно истечь кровью досуха, так, чтобы я смог заставить их следовать каждой моей команде, и так как мой брат в настоящее время в плену,
Onunla arkadaş mıydınız?
Вы были друзьями?
Niçin gelip alması için birini aramadın? Kız arkadaşımı arayabilirdim..
Ну, я бы позвонил подруге, но, ты не поверишь, она меня бросила.
Senin o psikopat, katliamcı kız arkadaşın bu arada onunla sadece iki kez buluştun, babamı kaçırdı ve bir ayinde kurban etmek için bir yerlerde bağlı tutuyor, hatırlatırım.
Когда твоя сумасшедшая подружка-маньячка... вторая, с которой ты встречаешься, между прочим, оставила моего отца где-то связанным и ждущим ритуального жертвоприношения?
Biraz endişeliyim, arkadaşın Walters'a yaptığımız son ziyaretimizi düşünüyorum.
Я немного занят, думаю о нашем прошлом визите к вашему другу Уолтерсу.
Ben arkadaşınızım, meslektaşınızım.
Я... я друг. Я коллега.
Dedin ki "Şunlara uyuşturucu satayım, içine biraz da zehir katarım böylece kız arkadaşıma el uzatmanın ne demek olduğunu öğrenirler."
Нет, ты подумал : "Дам ему наркоту, подмешаю яд в пакет, преподам ему урок, как отбивать мою девушку."
NYPD'nı ara, nostaljik arkadaşımızı buraya getirsinler.
Звоните в полицию, пусть забирают нашего тоскующего дружка.
Sonra Denny'yi güvenliği için mümkün olduğunca çabuk götürmem gerektiğini fark ettim. Denedim ancak nafileydi... işe yaramadı. Bay Wickham, sevgili arkadaşınıza karşı ormanın derinliklerine kadar peşinden gidip ölesiye hırpalamanız için böylesine nefretle dolu olmanızı gerektiren herhangi bir sebep var mıydı?
что нужно отвести Денни в безопасное место но... это было... это было тщетно. по которой вы могли бы исполнится такой ненависти чтобы преследовать его в лесу и забить его до смерти?
En iyi arkadaşımı neden öldürmüş olacağımı açıklamıyor! Yalnızca bir suçun faili gerçekten sebeplerini anlayabilir ve bunlar nadiren gerçeği söyleyen, barışsever adama anlam ifade eder. Bu nedenle, Bay Wickham doğuyu söyleyen ve de barışsever olup olmadığınızı size bırakıyorum!
с чего бы мне убивать своего лучшего друга! честным людям. что вы не относитесь к таким людям! так и не было обнаружено?
Karşınızda öldürülen arkadaşının cesedinin üzerine yaslanmış hıçkırarak onu öldürdüğünü onun hatası olduğunu söyleyen bir adam vardı. Her nasılsa bunun bir itiraf olmadığı sonucuna vardığınız ama önceki pişmanlık dolu bir tartışma kurbanın varlığı bugüne kadar saf bir varsayım olarak kalan saldırgana doğru ilerlemesine neden oldu ve nedense kafasında katil tamamen bir yabancı olarak yer aldı!
склонившийся над телом взбрело в голову убить полного незнакомца!
Sen sadece parayı mı yoksa kız arkadaşını mı daha çok önemsiyorsun ona karar ver.
Тебе просто надо решить, что для тебя важнее - деньги или подружка.
- Kız arkadaşın mı?
Твоя девушка?
Adı Jemma Greene. Ticari mülklerin onarımını yapıyor. Son kurbanımızın en iyi arkadaşı.
Ее имя Джемма Грин, ремонт коммерческой недвижимости, лучшая подруга нашей последней жертвы.
Mevcut süper güç çıkmazımın gayet iyi farkındayım teşekkürler. Ama bir türlü anlamayan sapık, cadı eski kız arkadaşım sağ olsun beynim her ne kadar kızarmış da olsa bu telefon izleme konusunda hızlı bir şekilde uzman olmak için zeki ve yetenekli olmadığım anlamına gelmez.
Я очень хорошо осведомлен о том, что у меня нет супер силы, спасибо тебе большое и хотя мой мозг поврежден спасибо моей бывшей невесте сталкерше-ведьме которая не понимает намеков что я все равно блестяще быстро и хитро разбираюсь в системе отслеживания телефона
Lütfen çocuklarımız sınıf arkadaşı demeyin.
Пожалуйста не говорите мне, что у нас дети в одном классе.
Konuşacağımız başsavcı yardımcısı hazırlık sınıfında beri iyi bir arkadaşım.
Помощник генерального прокурора, с которым мы поговорим, мой хороший друг ещё с колледжа.
- 6 yıl önce, öfkeli bir eski erkek arkadaş bilgisayarımıza sızdı ve kız arkadaşının yerini buldu ve onu öldürdü ve intihar etmeden önce kaldığı iyilik meleğini de.
6 лет назад один обозлённый бойфренд проник в наши компьютеры, нашёл местоположение своей подруги и убил её и "ангела-хранителя", у которого она остановилась, а потом покончил с собой.
Paylaştıktan sonra, güzel kız arkadaşınla sevişmeyi ağzının kenarındaki tavuklara mı tercih ediyorsun?
После того, что между нами сейчас было, ты предпочитаешь поедать курицу, а не лежать со своей прекрасной девушкой?