Başka bir deyişle traducir ruso
438 traducción paralela
Başka bir deyişle, müstakbel Parlemento üyeniz.. .. adayınız Bay..
Итак, это будущий член парламента, ваш кандидат мистер...
Başka bir deyişle motora tam güç verilir.
Другими словами, включаете двигатель на полную мощность.
Başka bir deyişle, endişelenerek uyanırlar ve geceleri de aynı şekilde yatağa girerler.
В общем, страх - их обычное состояние.
Başka bir deyişle, ömrümüz boyunce arkadaştık.
Другими словами, мы были друзьями по жизни.
Kuzey yarımküredeki son kış mevsimi sırasında yağacak olan yağmur ve kar havayı temizleyebilir. Başka bir deyişle radyoaktifli elementlerin insanları etkilemeden hızla yeryüzüne düşmesine neden olabilir.
В течение последней зимы в северном полушарии... дожди и снега могли, так сказать, промыть воздух, что заставило радиоактивные элементы выпадать на землю быстрее, чем предполагалось ранее.
Başka bir deyişle, tek bir sent kazanamadın.
Насколько я понял, вы не заработали ни гроша.
Başka bir deyişle, hiç bağırsak deşme işlemi yapılmaz ve işin doğrusu, kişi bazı durumlarda kısa bir kılıç değil sadece açılıp kapanır bir yelpaze tutar.
Другими словами, никакого вспарывания живота. Иногда на поднос вместо короткого меча кладут всего лишь веер.
Başka bir deyişle siz senyörler, liberallerle anlaşıyorsunuz.
Значит, вы, аристократы, идете на сделку с либералами
Yani buradakiler, pezosuyla, yosmasıyla, kaldırım kargasıyla başka bir deyişle aynasızıyla kocaman mutlu bir aileydi.
Так что это одна большая счастливая семья,... "дружки", "бабочки" и "копы",.. .. или, по вашему, полицейские.
Oğlum olmadığını, başka bir deyişle... annen ya da baban olmadığımı öğrenmek seni üzdü mü?
Тебя огорчило, что ты не мой сын? Что я тебе не отец и не мать?
Başka bir deyişle,.. ... bir kâfir dinin esrarıyla alay edip cahil ve sığ insanları kolayca yoldan çıkarabilir. Ama hakikati asla saklayamaz.
Другими словами, любая ересь, нападающая на тайну... может легко соблазнить невежественных и поверхностных людей, но ереси никогда не смогут скрыть правду.
Başka bir deyişle kameraları düşmanı...
Другими словами, вынудили вражеские камеры -... вражеские.. -... вражеские..
Başka bir deyişle polis memurları Yves Alfonso'nun lastiklerinin kesildiğini doğruladılar ve ifade kimin tarafından yapıldığını gösterdi.
Сейчас офицеры свидетельствовали, что шины Ива Алонсо были разрезаны, чему предоставлено доказательство.
Başka bir deyişle, Sen devayı gönder.
Иными словами - пошли нам излечение.
Başka bir deyişle "kaşar" mı?
Иными словами. Она сексуально привлекательна
Yani, başka bir deyişle bonfile ama fileto olmadığı kesin kimsenin pomfrit demeyeceği patates kızartması ve menşeinin meçhul olduğundan kimsenin şüphe etmeyeceği bir kadeh kırmızı şarap.
Иными словами, - это стейк, но, определённо, не из филейной части, и чипсы, которые недостойны назваться настоящим французским картофелем фри ; ну, а происхождение красного вина в твоём стакане - неопределённо, если не сказать - сомнительно.
Başka bir deyişle, sessiz kalarak bir şeyler gizlenmeye çalışıldı.
Ну, они не понуждали нас просто выйти и рассказать правду.
Başka bir deyişle, hayal gücü eksikti.
Здесь вам недостает, как бы это сказать, изобретательности.
Başka bir deyişle :
Другими словами :
Başka bir deyişle şu an dört üs gemisinin ateş gücüne mi sahibiz?
ле акка коциа, евоуле тгм думалг 4 пкоиым-басеым стгм диахесг лас ;
Ya da başka bir deyişle güneşin ne kadarlık bir parçası yıldız kadar parlak görülebilir?
Или, что то же самое, насколько малая часть Солнца по яркости совпала бы со звездой?
Başka bir deyişle : o nerede?
Другими словами, где она?
Başka bir deyişle, herzamanki fırtına öncesi sessizliği.
Словом, отходите на заранее подготовленные позиции.
- Bazı değersiz maden cevherlerinden oluşuyor başka bir deyişle, uzayda gezinen koca bir kaya parçası.
Содержит различную непримечательную руду, по существу огромная скала в космосе.
Başka bir deyişle, önce oyunculuğuyla beni baştan çıkardı.
Другими словами, сначала он соблазнил меня своей актёрской игрой.
Başka bir deyişle bu boktan bir sandviç, ve hepimiz bir ısırık almak zorundayız.
Другими словами это большой сэндвич с дерьмом и всем достанется по кусочку.
Başka bir deyişle, binlerce yıllık çabaya rağmen, Hâlâ tam anlamıyla sevecen bir Tanrı imajı oluşturmayı başaramadık.
Иными словами, несмотря тысячелетия усилий, нам пока не удалось создать... по-настоящему любящий образ Божий.
Başka bir deyişle, topu atlatıyosun.
Другими словами, увильнуть с мячом от врага.
Başka bir deyişle, "herif neden tekneyle gidiyor?" gibi şeylerdi.
То есть он начинал рассуждать, зачем он забрался на лодку.
Ya da... Başka bir deyişle var.
То есть, если призадуматься, то есть.
Başka bir deyişle Zek, ister Yüce Nagus ol ister olma,... burada bu görüşmeyi yapmanıza izin verirsek ve Dosi'leri aldattığınızı anlarsak bir daha bu istasyona adım atamazsınız.
Другими словами, Зек, Если вы проведете переговоры здесь и вы обманете досай, вашей ноги никогда больше не будет на этой станции.
Başka bir deyişle, ne olduğunu ve nasıl çalıştığını bilmiyorsun.
Другими словами, вы не знаете что это такое и работает ли оно?
Başka bir deyişle, atmosfer apaçık yansıtılmayacak.
Иными словами, атмосфера не будет нарисована на стенах.
Başka bir deyişle, rüzgarın estiği yönü görüp taraf değiştirdiniz.
Другими словами, вы знали, куда дует ветер, и переменили стороны.
Başka bir deyişle, işinize geleni yapmazsak gelişmiş silahlarınızı Ruslara satacaksınız.
Другими словами, если мы не выполним ваши условия - вы продадите это ваше продвинутое оружие русским.
Başka bir deyişle bu görevin bir şakadan farkı yok.
- Другими словами, эта позиция - не многим больше, чем, скажем... шутка?
Başka bir deyişle, kendini yeniden seçtirmek.
Иными словами, ему нужно, чтобы его переизбрали.
Başka bir deyişle, normal bir ilişki.
Другими словами - нормальные отношения.
Bir başka deyişle, bana 20,000 franklık ödülü teklif etmek sizi mahcup ediyor.
Другими словами, Вы смущаетесь предложить мне 20 тысяч франков вознаграждения.
Bir başka deyişle, kocanızın ölümünden sonraki sabah bu ofisteyken verdiğiniz ifade yalandı.
Иными словами, миссис Карлсен, когда мы беседовали с Вами утром о гибели Вашего мужа, Ваше заявление было абсолютной ложью.
- Bir başka deyişle onu sevmiyorsun.
Другими словами, вы его не любите.
Ama heterogref, bir başka deyişle, bir insanın canlı doku veya organlarının başka birine nakli,.. ... bugüne kadar, her iki deneğin biyolojik açıdan tam uyumlu olması halinde mümkündü.
Но гетеротрансплантация - пересадка живой ткани или органов от одного человека другому - до настоящего времени была возможна, только когда оба субъекта были идентичны с биологической точки зрения.
Yargıç 6 gün önce diyor, bir başka deyişle geçen cumartesi.
Врач сказал, 6 дней назад, то есть в прошлое воскресенье.
Bir başka deyişle, dış dünya hakkındaki tüm bildiklerim, elektriki bağlantılarımla ilintili.
Иными словами, все что я знаю о внешнем мире поступает ко мне посредством моих электоронных устройств. Точно!
Bir başka deyişle, onların en iyi kısımlarını.
Их лучшую часть другими словами
çürümekte olan. "Pamukçuk", bir başka deyişle.
Он называет это язвой.
Bir başka deyişle, eğer bir kez kaybederseniz, hala bir şansınız daha var.
Другими словами, если вы проиграли один раз, то у вас есть ещё один шанс.
Bir başka deyişle sen ben olacaksın.
Другими словами, мистер Ферлонг, вы станете мной.
Bir başka deyişle, komik bir durum.
Можно даже сказать, в определённом смысле забавно.
Bir başka deyişle, bizden kalmamızı isteyip, fikrimizi değiştirmemiz için baskı yapmalarına imkan yaratıyorsunuz.
Другими словами нас просят остаться здесь на шесть месяцев, в течение которых на нас будут давить, принуждая изменить решение.
Bir başka deyişle hepimiz tarafından.
Без разговоров, одним из нас.
başka bir isteğiniz var mı 22
başka bir gün 31
başka biri mi var 22
başka bir şey yok 82
başka bir şey yok mu 20
başka bir şey ister misiniz 24
başka birşey 59
başka biri 45
başka bir şey istemiyorum 16
başka bir şey bilmiyorum 23
başka bir gün 31
başka biri mi var 22
başka bir şey yok 82
başka bir şey yok mu 20
başka bir şey ister misiniz 24
başka birşey 59
başka biri 45
başka bir şey istemiyorum 16
başka bir şey bilmiyorum 23