Bir düşünsene traducir ruso
809 traducción paralela
Bir düşünsene.
Подумай только.
Bir düşünsene, Poole, Dur bir bakayım sana.
Только представь себе, Пул, и дай мне взглянуть на твое лицо.
Bir düşünsene.
Представь себе.
Yine de ne kadar eğlendin, bir düşünsene.
За то, подумай, сколько удовольствия ты получил.
- Bir düşünsene Lucy, karım olacaksın.
Ведь скоро мы поженимся.
Yakalandığını bir düşünsene?
Допустим, что Вы попались?
Atom enerjisi ile jetlerin itme gücünü, radarları ve güdümlü füzeleri kombine ettiğinde bir düşünsene...
Потому что, комбинируя атомную энергию с реактивным двигателем,.. .. радаром, и управляемыми ракетами... Ну, просто подумай...
Bir düşünsene, çok ilginç bir fikir. Affedersiniz.
Если задуматься, идея довольно интересная.
Orda neler bulabileceğimizi bir düşünsene?
Посмотрим, что мы там сможем найти?
Debbie, bir düşünsene...
Деби, постарайся припомнить.
Josephine, bir düşünsene. Ben, Ohio, Sandusky köyünden Şeker Kowalczyk bir milyonerin yatında.
Джозефина, только представь : я, Душечка Ковальчик из Сандаски, Огайо, на яхте миллионера.
Bir düşünsene - 134 pencere!
Только представьте - 134 окна.
Dr. Boden'i tedavi ettiğimi bir düşünsene.
Представь себе, твой Джонни... даёт терапевтическое лечение д-ру Бодену.
Bak şimdi, Bill. Katili bulduğunu bir düşünsene!
Слушай, Билл, предположим, он найдет убийцу.
Beni nasıl yakalayacaklar? Bir düşünsene.
Как меня поймают?
Mutlu olma şansı var ve kalıyorum ama arkadaşlarımın da ölümünü biliyorum, neler hissedeceğimi bir düşünsene?
Как я буду себя чувствовать, если останусь здесь, имея шанс на счастье впервые в жизни, но зная, что мои друзья погибли?
Bir düşünsene, o zamanlar ben ona amca diyordum.
Представляешь, я звала его дядей. А он начал расстегивать мне блузку.
Profesörü ormanda çıplak dolanırken bir düşünsene.
Ты можешь представить, чтобы профессор бегал голым по лесу?
Bir düşünsene!
Представь себе!
Bir düşünsene...
— Нет, подумай об этом...
Bir... bir düşünsene, Frank...
Просто... просто подумай об этом, Фрэнк!
Bir de grevdeki diğerlerini düşünsene çoğunun ailesi kalabalık.
- Что случилось, Дрина?
Elizabeth Teyzemin burada bir leoparla burun buruna geldiğini düşünsene.
Представьте : тетушка Элизабет приходит сюда и натыкается на леопарда.
Susan, kocanın yemek boyunca hayalet gibi ortalıkta dolaştığı bir parti verdiğini düşünsene.
Сьюзан, вообрази себе, как ты устраиваешь званый вечер, а весь ужин твой муж бродит... как дух отца Гамлета.
Düşünsene Arthur, bir saat içinde mağaza bizim olacak.
Только подумай, Артур, через час, магазин будет наш.
Düşünsene... Önemli biri olsaydın, bir yönetmen mesela.
Только подумай, если бы ты был какой-нибудь большой шишкой, например директором по подбору актёров..
Çıktığında onlara ne hoş bir sürpriz olur düşünsene.
Только подумай, каким приятным сюрпризом для них станет твоё возвращение.
İyi bir eş olarak düşünsene beni.
- Вообрази меня хорошей женой.
Böyle bir kadın düşünsene.
Дамочка, наподобие этой.
- Bir de hiç denemediğini düşünsene.
- А представь, если бы он напился и не подписал.
Artık bir hayaletimiz olmadığını düşünsene.
Думаю, что у нас нет теперь приведения. Куда ты пошла?
Bir düşünsene...
Пoдyмaть тoлькo.
Düşünsene, bir ikramiye!
Пoдyмaть тoлькo! Пpeмия!
Düşünsene, delikanlının teki benim gibi bir ihtiyarı kıskanıyor.
Оставь нас в покое. Ну, ну, не надо на него кричать.
.. görmeye gelmiş bir seyircinin karşısına çıktığımı düşünsene. - Herhalde yapamazdım.
Нет, это невозможно.
Düşünsene beni. Çamaşır makinesini, bulâşık makinesini, çöp öğütücüsünü ve mızmızlanan bir kadını dinlemek için sıcak yuvasına koşan bir adam.
Да, ты представляешь, я каждый день возвращаюсь домой, чтобы слышать там звуки стиральной машины, электрической посудомойки кухонного комбайна и, конечно же, ворчание жены.
Onu, bankada bir haftalıktan fazla parası olmayan kameralı bir serseriyle çevrede sürterken düşünsene.
Вы представляете её блуждающей по свету с эксцентричным фотографом, у которого на счету в банке недельная зарплата?
Beni bir moda evine cipimle giderken düşünsene. Ayağımda postallar, suratımda üç günlük sakal.
Ты можешь представить меня, подъезжающим к салону мод в джипе, в армейских ботинках и с трехдневной щетиной?
Bir düşünsene, neler yaşadı, ne kadar acı gördü...
- Да.
Düşünsene bir! Suya atıldım!
Я стала тонуть, но меня спасли.
Düşünsene, bir siyah!
Представь себе - чёрный мальчик!
Düşünsene, bir ailede 7 çocuk!
Семь детей в семье.
Düşünsene bir annesiyle babasını öldürmüş bir oğlan hakkında kitap ve hepsinin kaza olduğu yalanını iddia ediyor.
Игра окончена! Представляешь вся книга про мальчишку, который застрелил мать и убил отца и оба раза - это несчастный случай.
Bir dakika düşünsene!
А ты подумай.
Ben özellikle de Kaptan Christopher'i kast etmiyorum ama bir de şunu düşünsene zalimin biri eğer insanlığın geleceğini öğrenirse?
Я не говорю только о капитане Кристофере, но, предположим, беспринципный человек узнал бы что-то из будущего человечества.
Düşünsene, yanık tenli bir adam, plajda..... yüzüyor falan..... sonra biri ona : "Hey, Ratso!" diye bağırıyor.
Представь, как я, загорелый, бегу по пляжу, потом иду купаться, и кто-то кричит : "Эй, Рыльце!"
Efendi, düşünsene bir yabancı seni böyle bir bölgede gördüğünde hiç aklına gelir mi en iyi ressamlarımızdan biri olduğun?
Учитель, разве можно, встретив тебя на дороге в таком плачевном виде, мокрым и в жалких обносках, представить, что ты знаменитый на всю Италию художник?
Düşünsene bölgemizde ilk defa politik nedenlerle kovulan bir işçi tekrar işe alındı.
Представляешь, впервые в провинции восстанавливают рабочего, уволенного за политику. Спасибо.
Düşünsene bir!
Представь себе.
Böyle bir oyuncu olduğunu düşünsene.
[Эдди] Представь себе, каково быть таким малым.
Düşünsene bir yakalansaydık ne feci olurdu?
Понимаешь? А если бы нас увидели? Вот ужас!
düşünsene 342
bir dakika 5689
bir defa 29
bir dakikaya geliyorum 18
bir dakika sonra 23
bir dilek tut 57
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248
bir dakika bekle 619
bir daha asla 148
bir dakika 5689
bir defa 29
bir dakikaya geliyorum 18
bir dakika sonra 23
bir dilek tut 57
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248
bir dakika bekle 619
bir daha asla 148
bir daha yapma 24
bir dakika bekler misiniz 17
bir dolar 65
bir dakika sürmez 36
bir dakika bekler misin 40
bir dakika daha 36
bir dakika önce 23
bir daha olmaz 55
bir daha olmasın 24
bir de bana sor 80
bir dakika bekler misiniz 17
bir dolar 65
bir dakika sürmez 36
bir dakika bekler misin 40
bir dakika daha 36
bir dakika önce 23
bir daha olmaz 55
bir daha olmasın 24
bir de bana sor 80
bir dahaki sefere 163
bir dakika izin ver 16
bir dakika izin verin 27
bir dost 87
bir daha bak 16
bir daha 442
bir daha olmayacak 147
bir daha da gelme 19
bir de bu 17
bir de 274
bir dakika izin ver 16
bir dakika izin verin 27
bir dost 87
bir daha bak 16
bir daha 442
bir daha olmayacak 147
bir daha da gelme 19
bir de bu 17
bir de 274