English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ B ] / Buraya nasıl geldim

Buraya nasıl geldim traducir ruso

197 traducción paralela
Buraya nasıl geldim?
Как я попала сюда?
Buraya nasıl geldim?
- Как я сюда попал? Как я... - Все хорошо.
Ben buraya nasıl geldim?
Как я сюда попал?
Buraya nasıl geldim?
Как я сюда попал? Кто я?
Yani... ben buraya nasıl geldim?
Кaк я здecь oкaзaлcя?
Buraya nasıl geldim?
Кaк я пoпaлa cюдa?
İyiyim, sağol. Ama ben buraya nasıl geldim?
Как я попал сюда?
Buraya nasıl geldim?
Как я очутился на базе?
Buraya nasıl geldim?
Как я оказался здесь?
- Buraya nasıl geldim?
- Как я попал сюда?
Ben buraya nasıl geldim?
Как я здесь оказалась?
Bay Tom buraya nasıl geldim ben?
Мистер Том... как я сюда попал?
- Buraya nasıl geldim?
- Как я сюда попала?
Buraya nasıl geldim?
Как я сюда попала?
Dün gece buraya nasıl geldim?
ак € здесь оказалс €?
Buraya nasıl geldim ben?
Вас нашел Мандрас.
Buraya nasıl geldim?
Как я сюда попал?
Bir zamanlar psikiatristtim. Buraya nasıl geldim bilemiyorum.
Я был психиатром, потом сам не знаю как здесь оказался.
- Buraya nasıl geldim ben?
Как я здесь оказался?
Her neyse, buraya nasıl geldim?
Как я сюда попала?
Buraya nasıl geldim?
Как я здесь оказался?
- Buraya nasıl geldim?
- Как я тут оказался?
Buraya nasıl geldim bilmiyorum.
Я не знаю, как я сюда попала.
- Buraya nasıl geldim.
- Как я сюда попал?
Buraya nasıl geldim ben?
Как я оказался здесь?
Ve buraya nasıl geldim?
И как попал сюда?
Sorum şu.. oradan buraya nasıl geldim ben?
все еще голая. И вопрос у меня - как я попала оттуда - сюда?
Ben buraya nasıl geldim?
Как, блядь, я попал сюда?
Buraya nasıl geldim?
Как я тут оказался?
Nasıl olduysa buraya tekrar geldim.
Сама не знаю, как снова оказалась здесь.
Oregon'da doğduğum yerden kaçmak için buraya kendim geldim. Nasıl oldu bu?
Хотелось оторваться от дома в Орегоне.
Buraya nasıl geldim?
Как я сюда добрался?
Nasıl geldim buraya?
- С легким паром!
Buraya nasıl geldim?
- Думаю, да.
Ben nasıl buraya geldim?
Как вы здесь очутились?
Buraya, size nasıl başlayacağını söylemeye geldim.
Я пришел чтобы сказать, как все начнется.
Buraya ona nasıl konuşacağını öğretmeye gelmedim, dilini nasıl kullanması gerektiğini öğretmeye geldim.
Я здесь, чтобы документировать... что с ней происходит в процессе обучения языку. Большая разница.
- Nasıl geldim ben buraya?
Что я делаю опять в этом месте?
- Görüşmenin nasıl geçtiğini öğrenmeye geldim. Seni buraya getiren nedir?
Так что привело тебя сюда?
- Ben buraya nasıl geldim?
Ты туда села.
Nasıl buraya geldim ki?
Это в самом деле происходит?
Buraya nasıl mı geldim?
Как я здесь оказался?
Nasıl cürret ederler, onlar bu hayvanlara bakmıyorken, buraya barışçıl amaçlarla ve içimdeki sevgiyle geldim, onlara saygı duyarak geldim.
Как они смеют, в то время как не смотрят за этими животными, а я прихожу сюда с миром и с любовью, с нейтральным уважением.
Nasıl istersen. Ama sen benim kardeşimsin ve buraya işler senin açından yoluna girsin diye geldim.
Ради Бога, но ты мой брат и я пришёл уладить все эти вещи между нами,
Buraya, aa... ona nasıl bir taş seçeceğime karar vermek için geldim.
Я пришел сюда решить, какое надгробие ей сделать
buraya dinamitlerin nasıl tutulacağını göstermeye geldim bir hayalet gemiyi araştırmaya değil.
Я пришёл с вами, чтобы помочь с динамитом, а не лазать по кораблям-призракам.
Nasıl geldim buraya?
Как я сюда попал?
Nasıl geldim buraya?
Как я попал сюда?
- Buraya nasıl geldim?
Твоя дверь захлопнулась.
Bunu ne zaman birini unutsam yapıyorum, mesela nişanlım gibi. Buraya nasıl bağlandığımızı kendime hatırlatmak için geldim.
И когда я кого забуду... например жениха... я приходила сюда, чтобы себе напомнить.
Buraya nasıl mı geldim?
Как я сюда попал?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]