Değildir traducir ruso
15,321 traducción paralela
Kara delikler aslında kara değildir.
Чёрные дыры на самом деле не чёрные.
3 boyutlu yazım teknolojisi ile insan hücrelerini aktif insan dokuları olarak üretmek için birleştirdik fakat böbrek veya ciğer gibi şeyler yalnızca doku değildir.
И хоть нам удалось совместить 3D-принтер и клетки человека, чтобы создавать ткань, печень и почки не просто ткани...
Belki evde değildir.
Может, его нет дома.
Tamam, belki listeniz tam değildir.
Может, у тебя неполный список.
Kara Pençe onu Portland'a getirdiyse tatil için değildir.
И Чёрный Коготь прислал его в Портленд отнюдь не на каникулы.
FBI şimdi Elizabeth Keen'e inanmaya başlacayacaktır. Ajan Elizabeth Keen isnad edilen suçlardan sorumlu değildir.
ФБР теперь считает, что Элизабет Кин, агент Элизабет Кин не повинна в этих преступлениях.
Bu da işe yaramazsa senin arkadaşın değildir artık.
Даже если это означает, что она не собирается быть твоим другом.
Hiçbir şey kesin değildir.
Ни в чем нельзя быть уверенным.
Hayat bir çizgiroman değildir, değil mi Doktor?
Жизнь не комикс, верно, Доктор?
Herşey dürtü değildir.
Нельзя быть таким импульсивным.
Elinden gelen yeterince iyi değildir belki.
Наверное, этого недостаточно.
Sizin veya Dük Hazretlerinin yaptığı hiçbir şey özel değildir.
Ни у вас, ни у Его Королевского Высочества не может быть личных дел.
Ama hiçbir şey yapmamak bir iş değildir ki?
Разве бездействие - это работа?
Tarafsız kalmak doğal değildir, insani değildir.
Беспристрастность не свойственна природе, не свойственна человеку.
Büyük olasılıkla cerrahi bir rahatsızlık değildir.
Возможно, тут не хирургия.
Belki benim de umurumda değildir.
И может, мне будет пофиг.
Moderasyon sansür demek değildir.
Модерация - это не цензура.
Gitmem lazım. Onur kurulunda olmak bir onur değildir.
Быть председателем Суда Чести не делает тебе чести.
Dene bakalım. Cebinde aletlerle dolaşmak pek de güvenli değildir.
Расхаживать тут с инструментами в карманах небезопасно.
Sanatçının heykel dizaynı hakkındaki görüşüdür. Gerçek heykel dizaynı değildir.
Концептуальное изображение настоящей статуи не соответствует действительной настоящей статуе.
Bu aile başarıları takdir etmede en iyi değildir.
В этой семье не особо ценят чьи-либо достижения. Да? ..
Ya da makul şüphe değildir, beraat etmezsin ben de yalancı şahitlikten hapse girerim.
Или это не будет расценено, как сомнение, тебя не оправдают, а я попаду за решетку за лжесвидетельство.
Çünkü mahkemede bu gibi saçmalıklarla ilgili değildir.
В суде ваши фокусы не прокатят.
Eğer ben hayatım uğruna bir duruşmada olsaydım kendi tarafımda olmasını isteyeceğim kişi Harvard'dan dostum Mike Ross'tan başkası değildir.
И если бы моя жизнь была под следствием, я бы не согласился ни на кого, кроме моего Гарвардского кореша Майка Росса.
Kendini kurtaracak bir anlaşmaya bir anlaşmayı reddetmek kolay değildir.
Тяжело устоять перед искушением спасти себя, заключив сделку.
Aşk bir his değildir.
Любовь - это не чувство.
Telefon sapıklığı alışılmadık değildir.
Мало ли дураков звонят.
- Laurel az anasının gözü değildir.
Лорел еще тот волк в овечьей шкуре.
Ama zombiler değildir.
Но они не зомби.
Hoşnutluk pek de başarılı olduğu bir alan değildir.
Радость — не совсем его конёк.
Hazır değil diyorsam hazır değildir.
Если я говорю, что он не готов, значит это так.
Belki bir ajan değildir.
Может, это не агент.
Güçlü yanlarımdan birisi değildir, evet.
Никогда не имел такой привычки.
Ve bilgilerinize, her cinayet cinayet değildir.
И кстати, не каждое убийство является убийством.
Bu açılmakla ilgildir ve bu hayvanların krallığı boyunca geçerlidir. Bu, sadece primatlarla sınırlı değildir.
Именно раскрываетесь, и это касается всех животных, не только приматов.
Hiç hoş bir şey değildir.
Неприятное ощущение.
Yakın dövüş, hız ya da güçle ilgili değildir.
В ближнем бою важны не сила и скорость.
Umarım bu onun değildir.
Надеюсь, это не она.
Öyle çok parlak değildir ama en azından karışık da değil ha?
Я о том что, он не самый выдающий, но в конце концов с ним не сложно.
Evine bağlı değildir.
не поддается приручению?
Belki de bu iyi bir fikir değildir.
Может быть это не такая уж и хорошая идея в конце концов.
Öncekiler gibi değildir.
Нет, не так, как раньше.
Brighborn'un genomik teknolojileri hiçbir şekilde kusurlu değildir.
Геномные технологии Брайтборна ни коим образом не испорчены.
Makine tabancası bir "MG" değildir, Çek'dir ve aynı cephaneyi kullanır.
- И пулемёты на том не "МГ", а чешские. Только патрон такой же.
Bu alışkanlık gerekli değildir.
- Мне к тому привыкать не надобно.
Çünkü sadece toprak ve başka bir şey değildir.
- Да потому, что это просто земля и больше ничего.
Ne yazık ki, bize bağlı değildir.
Жаль, не от нас это зависит.
Coğrafyam iyi değildir.
У меня неважно с географией.
Umarım sorun değildir.
Надеюсь, вы не против.
Herhalde ismin Katherine değildir, değil mi?
Вас зовут не Кэтрин, не так ли?
Umarim uzaklasmaya calistigin sey bu degildir.
Я надеюсь, ты уходишь не от этого.
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32