English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ D ] / Düşünmüyorum

Düşünmüyorum traducir ruso

4,150 traducción paralela
Acaba insafa gelip bizi rahat bırakır mı diye düşünmüyorum da değil.
Теперь мне интересно, если она смягчиться и оставит нас.
- Yapmam gerektiğini düşünmüyorum.
Не думаю, что я могу.
Onu içeri göndermenin güvenli olduğunu düşünmüyorum.
- Эй. Я почти закончил загрузку.
Seni Paris'ten sonra bir daha göreceğimi düşünmüyorum.
Я не думал, что увижу тебя ещё раз после Парижа.
"Elbette, senin yaptığını düşünmüyorum." demen gerekirdi.
Ты должен сказать, "конечно, я так не думаю".
Çünkü ikimiz de mutsuzmuşuz gibi göstereceksin,... ancak ben senin mutsuz olduğunu düşünmüyorum ve ben kesinlikle değildim.
Потому что так выходит, что мы оба были несчастливы. а я не верю, что вы были несчастливы. Я уж точно не была.
- Bu konuda senin gibi düşünmüyorum.
- Я отношусь к этому иначе, чем ты.
Pekâlâ, bak, bir bebeğimiz olacak ve senin bunun ne kadar önemli olduğunun farkında olduğunu düşünmüyorum.
Слушай, у нас ребенок, а ты, вроде, не не понимаешь, насколько это важно.
Suç sabit görüldü. Her problemin bir demokratik çözümü olması gerektiğini düşünmüyorum.
я не думаю, что у любой проблемы должно быть демократичное решение, но что происходит сейчас, так это то, что ты расстроена.
Buradaymışım gibi hissediyorum, ama düşünmüyorum...
Я чувствую что я здесь, но я не думаю - -
Düşünmüyorum.
Я не думаю.
Tehlikeli olduğunu düşünmüyorum ama kazara ezilmeni de istemem.
Слушай, не думаю, что это опасно. Но я бы не хотел, чтобы тебя случайно сплющило.
Sonra sahneden koşarak uzaklaştım, bir daha da hiç geri dönmedim ve bir daha geri dönmeyi düşünmüyorum.
Я сбежал со сцены и больше не возвращался, и возвращаться не собираюсь.
Hayır, hayır, düşünmüyorum. - Ama geri dönmen lazım.
He scorches the earth, and then he sets a fall guy.
Burada yalnız olduğumuzu düşünmüyorum.
Не думаю, что мы здесь одни.
Çünkü bana zarar vereceğini düşünmüyorum.
Потому что думаю, ты не причинишь мне вреда.
- Hayır, düşünmüyorum.
Нет, не думаю.
Gelmeyi düşünmüyorum.
Я подумывал пропустить ее.
Supernatural kitapları New York Times'ın en çok satanlar listesinde değil ve bu oyunun satacağını bile düşünmüyorum.
Ну, не то чтобы книжки "Сверхъестественного" взрывали список бестселлеров в Нью-Йорк Таймс, и я сильно сомневаюсь, что все билеты на представление проданы.
Ama ihtiyacım olacağını düşünmüyorum.
Джесс. Но я хотел бы думать, что мне это не нужно.
O kadar da hakettiğimi düşünmüyorum.
Я ее не заслужила.
Hayır, özür dilemem gerektiğini düşünmüyorum.
Нет, я не думаю, что должен извиниться.
O domuz Raul'un sizi doğru beslendiğini düşünmüyorum.
Сомневаюсь, что эта свинья, Рауль, кормил вас как следует.
- Hayır, hayır, düşünmüyorum.
- Нет, нет, не думаю.
Böyle bir ruh haliyle dışarı çıkmanın iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum, Alex.
Не думаю, что это хорошая идея для тебя идти в таком вот состояние, Алекс.
Pekala, arzunun şeytani olduğunu düşünmüyorum sadece.
Я вот не считаю вожделение пороком.
Bana iyi geldiğini düşünmüyorum.
Не думаю, что это моё.
Ben geri gelmen gerektiğini düşünmüyorum.
Не думаю, что тебе стоит возвращаться.
Öyle olacağını düşünmüyorum.
Мне кажется, все сложнее.
Yapman gerektiğini düşünmüyorum.
Думаю, лучше не стоит.
Hayır, öyle düşünmüyorum.
Нет, сэр.
Ne olursa olsun dün gece olanlar için Lexi'yi sorumlu tutabileceğimizi düşünmüyorum.
Чего бы нам это ни стоило, не думаю что мы можем возложить ответственность за произошедшее вчера исключительно на Лекси.
- Senin bir dahi olduğunu düşünüyor. - Dahi olduğumu düşünmüyorum.
И она думает, что ты гений.
Ben de öyle bir insan olduğumu düşünmüyorum..
Не думаю, что хоть когда-то был таким.
Olmaya çalışıyor ama bunun gerçekten o olduğunu düşünmüyorum.
Думаю, она пытается быть ею, но мне кажется она на самом деле не такая.
Onu gözümün önünden ayırmayı düşünmüyorum zaten. Üçüncüsü ise hiç kimseye Alluka Efendi'nin gücünden söz edemezsiniz.
Глаз с неё не спущу. касающиеся способностей Аллуки-самы.
Gerçekten de şahsen şekerin tek başına mevcut sağlık problemleriyle ilgili olarak suçlanması gerektiğini düşünmüyorum ancak yiyecek tedarikimiz içerisindeki tekrarlanma sıklığına bakılırsa, tüketimimizi azaltmak harika bir başlangıç olacaktır.
Я конечно не думаю что сахар является источником всех возможных проблем со здоровьем, но учитывая его распространенность в наших продуктах, неплохо было бы начать с снижения его потребления.
O zaman endişe etmene gerek yok, çünkü sana telefon numaramı vermeyi düşünmüyorum.
В таком случае тебе не стоит волноваться, потому что у меня нет желания давать тебе свой номер.
Bütün resmi görebildiğini düşünmüyorum.
Я не думаю, что ты видишь картину целиком.
Ben öyle düşünmüyorum.
Я не думаю, что ты сумасшедшая.
Oturup bütün o güzel zamanları düşünmüyorum.
Не сижу и вспоминаю старые добрые времена.
Düşünmüyorum. Biliyorum.
Я не думаю, я знаю.
İyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum.
Я не думаю, что это хорошая идея.
Bir kere öldürdüğünde, ben... - Geri döneceğini düşünmüyorum.
Если ты убиваешь однажды, я... – Не думаю, что ты сможешь стать прежним.
Ben, ben olduğumu düşünmüyorum.
Не думаю, что я — это я.
Düşünmüyorum, hanımefendi.
Я не думаю, мэм.
Bu sayede herhangi bir şey düşünmüyorum.
На самом деле помогает отключить мозги.
Daha önce buraya geldiğimizi düşünmüyorum.
где мы были прошлый раз.
En azından istediğimi düşünmüyorum.
По крайней мере, я не думаю, что желала.
Onun hiçbir zaman iyi olduğunu düşünmüyorum.
Я не думаю, что он когда-либо был в порядке.
- Ben öyle düşünmüyorum.
- Что ж, тебе виднее.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]