English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ G ] / Gem

Gem traducir ruso

180 traducción paralela
Albay, at gözlüğüne rest çekmişim, bir de ağzıma gem vurmaya çalışmayın.
Полковник Пламмер, я не надела шоры. Не суйте мне теперь намордник!
Sizi bilmem ama ben ona "Gem" diyeceğim.
Что ж, не знаю, как вы, а я буду звать ее Джемой.
- Gem mi, Doktor?
Джемой, доктор?
Onun ölüme bu kadar yakın olması, Gem'i de öldürebilir mi?
Но не убьет ли ее собственный страх смерти? Неясно, капитан.
- Hayır. Ama Gem'in gezegenini kurtarabilir.
Но это может спасти планету Джемы.
Kurtarılacak olan Gem'in gezegeniyse, onların kurtarılmaya layık olduğundan kesinlikle emin olmalıyız.
Если мы собираемся спасти планету Джемы, мы должны быть полностью уверены, что они заслуживают спасения.
Bu içgüdünün Gem'e geçip geçmediğini anlamalıyız.
Мы должны убедиться, что этот инстинкт передался Джеме.
Gem'in varlığının özünde yepyeni bir güdü meydana geliyor.
В ней рождается совершенно новый инстинкт для ее сущности.
Dr. McCoy'un hayatı sadece Gem'e bağlı değil.
Капитан, д-ра Маккоя может спасти не только Джема.
Gem'in içgüdüsü maksimum düzeyde gelişmeli.
Ее инстинкт должен полностью раскрыться.
Gem, gezegeninin ayakta kalma hakkını kazandı.
Джема заслужила жизнь для своей планеты.
Buraya Gem'i hissetmesi için getirdiğiniz duyguları siz yaşamıyorsunuz.
Вы потеряли способность испытывать эмоции, которые Джема должна испытать.
Gem'i düşünmüyordum.
Нет, я думал не про Джему.
Bu uçsuz bucaksız boşlukta, bizi Gem'le bir araya getirmiş olan şansı düşünüyordum.
Я думал, какой фантастически крошечный шанс, что в безграничном космосе мы встретимся с Джемой.
Bilgisayarınla tartışacak değilim ama, bana anlattığınızdan çıkardığım, Gem'in müthiş pahalı bir inci olduğu.
Не спорю с вашим компьютером, м-р Спок, но из того, что вы рассказали мне, я бы сказал, что она - бесценная жемчужина.
Muazzam sayıda Norveçli hain Cawdor Beyi'nin desteğiyle müthiş bir saldırıya girişti, ta ki Bellona'nın damadı Macbeth krala kılıç kılıca karşılık verip, onun ruhuna gem vurana kadar.
Из Файфа Там полчища норвежские слились... с отпавшимот тебя Кавдорским таном. Но подоспел Макбет. Жених Беллоны сошелся с ними в жаркой рукопашной.
Çektiği ızdıraba gem vurup, son bir kez daha aradı büyük bir bonkörlükle yine görüşme teklif etti.
Агонизируя, он позвонил снова, предлагая ей щедрую финансовую компенсацию... только за краткую беседу.
Bilahare, makus kaderi ve gem vuramadığı merak arzusu.. ... onu kadının yaşadığı yerin hemen karşısında beklemeye kadar itti. Perişan halde umduğu medet, kadın çamaşırhaneye giderken karşısına dikiliverdi.
В итоге, в депрессии смешанной с сильной тревогой, он заступил на вахту у ее квартиры... и ждал, пока не засек ее направляющуюся в прачечную.
Gemi, bizim gem gemim?
Корабль, наш корабль - мой корабль? !
Onlar uzaklaştıktan sonra, çekici ışınınızla gemıye killitlene bilirsiniz.
Как только они уйдут, вы сможете навести на этот корабль тяговый луч.
Arzularıma gem vurur diye düşünmüştüm.
Я думала, она поможет от жажды крови.
Ben Gem, X-5.
Я Джем, Х5.
- Küçük dostum, herşey ters gidiyor, bu tam bir felaket, insanlar çığlık atıyor, ve Gem, bebek fırlamasın diye ayaklarını uzatmak istiyor!
- Дружище, все пошло не так. Дело дрянь, люди кричат... Джем скрещивает ноги, чтобы ребенок не выскочил.
- Bu Gem.
- Ага. Это Джем.
Gem nasıl?
- Эй, как Джем?
Gidip Gem'le ilgilen.
Иди, присмотри за Джем.
Gem'i taşı.
Берите Джем.
Joshua, Gem'i taşı.
- Джошуа, бери Джем.
Her sabah peşin, Gem'de Bay Swearengen'e ödenecek.
Плата вперёд, каждое утро, мистеру Сверенджену в салуне "Самоцвет".
- Gem nerede?
- Где этот самоцвет?
O halde sen en iyisi Gem'e git Ellsworth.
Ну тогда лучше иди в "Самоцвет", Элсворт.
Gem Saloon'un sahibi o.
Это хозяин салуна "Самоцвет".
Bay Farnum, dün gece Gem Saloon'da, şahitler önünde... bana 16 bin dolar teklif ettiniz.
Мистер Фарнум, вчера при свидетелях в салуне самоцвет вы предлагали мне 16 тысяч.
Gem Saloon'u işleten şu yağlı saçlı lanet pislikten bahsediyorum!
? Жирноволосый английский хуесос. Хозяин салуна "Самоцвет".
Gem Saloon'da altın madenini satın alan adam mı?
Это паренёк что купил у Сверенджена золотоносный участок?
Bu çekik gözlü ne diye Gem'e ön kapıdan yanaşıyor?
Почему китаёза заходит в "Самоцвет" через переднюю дверь?
Yolun karşısındaki Gem Saloon'da.
Салун "Самоцвет", через дорогу.
"Derdin ne olursa olsun, Gem'den uzak dur" yaz.
Не смотря ни на какую хуйню, не лезь, бля, в "Самоцвет".
Gem'de toplanıyorlar sanırım. Evet... bu yüzden orada toplanılıyor.
Ага, поэтому, поэтому его там и проводят.
Ben Gem'e gidiyorum.
Я пойду в "Самоцвет"
Ben Gem'e gidiyorum.
Я иду в Самоцвет.
Bay Garret'ın cenazesinden... birlikte döndüğümüz kızı Gem'de fark ettin mi?
Ты не заметил в "Самоцвете" девушку с который мы возвращались с похорон мистера Гэрретта?
- Gem'de görüşürüz.
- Увидимся в "Самоцвете".
- Gem mi? - Evet.
- "Самоцвет"?
Gem'deki adamda iyi mal var.
У типа из "Самоцвета" серьёзная дурь.
Kardeşimin çalıştığı Gem Saloon'da bir adam öldürüldü.
Там где работает мой брат, в салуне "Самоцвет", убили человека.
Gem Saloon'un yerlerini silmeye.
Мести пол в "Самоцвете".
Bağırıyorum uykumda Gem vurmalıyım kendime
Я кричу во сне - меня пора связывать.
Duygularına biraz daha gem burmaya çalış, tamam mı?
Только убавь эмоции, ладно?
Gem, bana yardım ettiği gibi ona da edebilir.
Джема могла бы помочь ему, как помогла мне.
Ama, Gem'in onun için hayatını vermeye gönüllü olması, eder.
- Вы были ее учителями.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]