Gerçekler traducir ruso
1,333 traducción paralela
Evet, gerçekler!
Нет, они настоящие!
Gerçekler açıklandı.
Ордера выданы.
Bu gerçekler seni korkutuyor mu yoksa korkutmuyor mu?
Эти факты пугают тебя? Или нет?
Sanırım artık gerçekler açığa çıkmalı.
Я думаю, что правда все равно выйдет наружу, знаете?
İşte bu yüzden bir çok ilişki, balayı bitip yerini gerçekler aldığında biter.
Именно поэтому очень много отношений гаснут, когда заканчивается медовый месяц и воцаряется чувство реальности.
göstermek ve anlatmak için size 9 / 11 saldırılarının gerisinde ki Gerçekler üzerine şok edici powerpoint raporumu getirdim!
- Сегодня я горд вам представить, мой шокирующий доклад "Правда об атаках 11ого сентября"
Peter'dan daha çok sevilmedim, fakat sadece gerçekler.
Я никогда не требовал больше любви, чем Питер, но просто такова... реальность.
Neden hayaller ve gerçekler insanın hayatına mutluluk getiremez?
Почему мечты и реальность не могут дать нам счастья в жизни?
Neden hayaller ve gerçekler insanın hayatına mutluluk getiremez?
Нана, почему мечты и реальность не могут дать нам счастья в жизни?
Bence Lex Luthor'ın sabah yatağından kalkması bile şüphe verici, ama sana gerçekler lazım, kanıt lazım.
Вот если Лекс Лутор поднялся с постели утром, это подозрительно. Тебе нужны факты. Нужны доказательства.
Yani, sihir numaraları için kullanıldı ama gerçekler.
Но они настоящие. Понимаете, о чём я? Они острые.
Gerçekler onlardı!
- Именно это и происходило!
Onları cevaplarla beslersiniz,... ve bunlar onu uyandırmaya başlar gerçekler.
Ты им отвечаешь, И тогда они узнают правду.
Gerçekler, bazen kahredici olabilir.
Это может быть большим потрясением.
Derler ki gerçekler acıdır.
Говорят что правда убивает.
- Daha eğlenceli gerçekler.
Еще факты.
Amerika'ya nefretimi kusmuyorum. Gerçekler bunlar. Amerika'ya meydan okuyorum.
"Не просто лучше всех мне подходит, а лучшая жена в мире!"
Hayır, gerçekler için.
Нет, правда.
Annem de öyle. Her zaman üstü kapalı gerçekler.
И моя мама тоже.
Yılmayacağına bana söz ver! Bu gerçekler sana huzur verecek.
И продолжай искать свою правду, ту правду, которая даст тебе покой.
Gerçekler, algıladıklarımızdan ibarettir.
Правда зависит от восприятия.
"İnanıyorum ki silahsızlanmış gerçekler ve ön şartsız sevgi, son sözün sahibi olacaktır"
"Я верю в то, что невооружённая правда и чистая, безоговорочная любовь станут высшими критериями реальности".
Bazen gerçekler de çılgınca olabilir.
Что ж, правда иногда кажется невероятной.
Ama bazen gizli gerçekler, alimlerin ve yetkililerin gözünden kaçabilir.
Но секреты о сути вещей всегда были сокрыты от нас.. и.. от властей.
Gerçekler acıtır, değil mi?
Правда глаза колет, да?
Gerçekler Dünyası'nda buna cevap vereceksin. Orada hiçbir günahkâr affedilmeyecek.
Ты ответишь за это на страшном суде, где ни один грешник не будет прощен.
- Veya basit bir gerçekler listesi.
Или станет только перечислением фактов.
Bunlar ilginç gerçekler, çocuklar, bunlarla eğlenmeliyiz.
Это забавные факты, ребята, давайте же веселиться ими.
Gerçekler tuhaf şeylerdir.
Факты - это странные вещи.
Tıbbi gerçekler her zaman değişirler.
Медицинский факт постоянно меняется.
Evet ama şu anda gerçekler inancı yemiş bitirmiş durumda, dostum.
Да, ну... ( * Майкл Крейн, подойдите на ресепшн * ) Реальность сурова, старик.
# Ama gerçekler açığa çıktığında,... # #... geleceğinle yüzleşmelisin. #
Вам надо будет смириться с будущим, Когда вы узнаете правду.
# Ama gerçekler açığa çıktığında,... # #... gelecekle yüzleşmelisin. #
Вам надо будет смириться с будущим, Когда вы узнаете правду.
# Gerçekler açığa çıktığında, geleceğinle yüzleşmelisin. #
Вам надо будет смириться с будущим, когда вы узнаете правду.
# Gerçekler açığa çıktığında. #
Когда вы узнаете правду.
Gerçekler acıdır.
Секреты это не шутки...
Gerçekler acıtır.
Секреты могут причинить боль...
İncil der ki, gerçekler seni özgür bırakır.
В евангелиях написано, что истина освободит вас.
- Gerçekler.
- Я скажу ему правду.
Ben sadece gerçekler için bilgilendirilirim.
Я лишь знал о фактах. Я об этом не мог ничего знать.
Gerçekler seni özgür bırakır, Morrie.
Правда освободит тебя.
- Hepsi bu. Tüm gerçekler.
Так что, вот в чем проблема.
Gerçekler zaten.
- Они и есть настоящие.
Normal tombala gibi ama gelin hakkında utanç verici gerçekler söylüyorsun, tamam mı?
Это как обычное бинго, только выкрикиваешь факты, за которые невесте стыдно. Ясно?
Bana göre gerçekler, yalanlardan nadiren daha iyidir.
Правда нечасто бывает лучше выдумки.
Acı gerçekler kuralını uyguluyoruz.
- Нет уж. Правда за правду.
Eğer gerçekler birilerini incitecekse sır tutmakta yanlış bir şey yoktur.
- если правда может причинить кому-то боль.
Gerçekler hayallerden daha garip, değil mi?
что Орчимару погибнет...
Senin istediğinse can alıcı gerçekler.
А вам нужны твёрдые факты.
- Sadece gerçekler.
Только правда.
Yeterince gerçekler. Bunları nereden buldun?
Они почти настоящие.
gerçekten 4665
gercekten 18
gerçekten mi 5647
gercekten mi 17
gerçek 469
gerçeği 152
gerçekten çok güzelsin 18
gerçekte 109
gerçekten çok üzgünüm 145
gerçekten çok güzel 132
gercekten 18
gerçekten mi 5647
gercekten mi 17
gerçek 469
gerçeği 152
gerçekten çok güzelsin 18
gerçekte 109
gerçekten çok üzgünüm 145
gerçekten çok güzel 132