Hatırlamak mı traducir ruso
187 traducción paralela
- Hatırlamak mı? Hava - 1 dereceydi!
Я помню, было очень холодно.
Sizce Laura orada yatarken arabanın plakasını hatırlamak mı aklıma gelir?
Ну, теперь я ни в чём не уверен. Вы думаете, что.. я обратил внимание на какой-то номер, когда Лора лежала там?
- Hatırlamak mı?
- Помню ли я?
Hatırlamak mı? Al ve karısı sinemaya gittiğinde, ona bakıcılık yapardım.
Да, я сидел с ним, когда Ал с женой ходили в кино.
Her zamanki yaramazlığını hatırlıyor musun? - Hatırlamak mı?
- Майки, ты не забыл свою роль?
bu sayede o arabayı görmüştün dev bir bowling mandalı gibi hatırlamak mı?
Помнишь, как ты заставил нас пойти в Зал славы кегельбана чтобы ты смог посмотреть на машину в форме кегли? Помню ли я?
Hatırlamak mı?
Помню ли я?
Eline kalem sapladığım günü hatırlıyor musun? Hatırlamak mı?
Помнишь, как я тебе карандаш в руку воткнул?
Hatırlamak mı?
Ссоре?
Hatırlamak mı?
Помню ли я ее?
Hatırlamak mı? O benim arabamdı. Bucktooth benden çalmıştı.
Дойл.
- Hatırlamak mı?
- Помню?
- Hatırlamak mı?
- Помню ли я его?
Hatırlamak mı?
Запомнить?
Ama 6 Ağustos'u hatırlamak için onu orada bırakacağım.
Но я оставила его, в память о 6 августа.
Hatırlamak canımı yakıyor.
Мне так тяжело вспоминать об этом.
Bakın mendilime bir şeyi hatırlamak için düğüm atmışım ama ne için olduğunu hatırlamıyorum.
Надо же, сделал узелок на память, но о чем?
Bırak ki sana uzun uzun bakayım, seni hep böyle hatırlamak için.
Дай мне рассмотреть тебя и запомнить такой навсегда.
O günlerdeki birtakım düşünce alışkanlıklarını hatırlamak ilginç.
Забавно вспомнить некоторые общепринятые в те дни взгляды.
Bundan böyle, bağımızı hatırlamak için... hep daire şeklinde toplanacağız. Doğru ve cesur eylemleri duymak ve anlatmak için.
Отныне, чтоб мы помнили наши узы мы будем собираться в круг чтоб услышать и поведать о деяниях добрых и храбрых.
Ahlaki değerlerin yıkıldığı... ve yitirildiği günümüzde... çocuklarımız her gün... boşanma ve ailelerin parçalanması tehlikesiyle karşı karşıyayken... Lenox ailesi gibi bir ailenin hep birlikte mücadele ettiği... o eski günleri hatırlamak bizlere huzur veriyor.
В наши дни, когда моральные ценности девальвируются когда дети ежедневно и повсеместно видят разводы и распад семей приятно вспомнить те времена когда были такие крепкие семьи, как семья Леноксов.
Michael'ı hatırlamak için bu yıldızı yaptım.
Я сделал эту звезду чтобы помнить его.
Hatırlamak zorunda olmayayım diye günlüğüme yazmıştım!
Я записал их в дневник, поэтому и не стал запоминать.
Hatırlamak için çok çalıştım.
Я перестарался и сделал ошибку.
Sanırım korkudan. Adını veya yaptıklarını hatırlamak... rüyalarımıza girmesine izin vermek demekti.
Страх, я полагаю Что вспомнить его имя или что он сделал Будет означать, позволяя ему в наших снах.
Hatırlamak gerekirse o gece senin göğüslerinle bayağı bi'oynamıştım.
Насколько я помню, Я всю ночь игрался с твоими титьками.
Bu konuşmayı hazırlamak için birkaç kişiyi aradım. Amacım Gareth'ın tanıştığı insanlar tarafından nasıl hatırlanacağını anlamaktı.
Когда я готовил эту речь, я обзвонил нескольких знакомых, чтобы получить более подробную картину, каким они видели Гарета.
Bazen nerede olduğumu hatırlamak biraz zamanımı alıyor.
Просыпаюсь в испуге и не могу вспомнить, где я.
Hatırlamak mı?
Я думал, ты меня даже не вспомнишь.
Hatırlamak için yeterince zamanım olacak. Dünyaya hükmederken.
Впереди будет достаточно времени, чтобы вспомнить, когда я буду править ею.
Dağ evinde duş alırken Maris'i çıplak gördüğümde yaşadıklarımı hatırlamak istemiyorum.
Не хочу повторения того, что было между мной и Марис после случая в хижине, когда я застал её в душе.
Ama seni hatırlamak için buna ihtiyacım yok.
Но я и без него тебя не забуду.
Elini artık tutamayacağım düşüncesi... Onu hatırlamak istedim.
Я хотел чтобы что-то напоминало мне о ней.
Tanışsak hatırlardım Simaları hatırlamak gibi özelliğim var
- Да. Я всегда помню лица.
Her neyse, belki hatırlamak için bir fotoğraf alırım. Çılgın dövmelerimden bir tane daha yaptırırım.
Может быть, эта фотография скажет мне больше, чем все эти идиотские татуировки.
Dün gece yaptığımız şeyleri hatırlamak için tekrar yapacağız. Bu şekilde tekrar aynı adımlardan gideceğiz.
Я знаю, что нам делать Мы должны вернуться во вчерашний день, чтобы вспомнить каждый наш шаг.
Hayatıma ait detayları hatırlamak, odaklanmama yardım ediyor.
Припоминание деталей моей жизни помогает оставаться сосредоточенным.
Umarım bay Jennings'i kendine örnek almaz yoksa repliklerini hatırlamak için çakırkeyif olması gerekir.
Я надеюсь, Дженнингсу не придется играть его роль, потому что ему не запомнить слова, если он будет под мухой.
Hatta onu sevdiğimi bile hatırlamayacağım, ve ben bunu hatırlamak istiyorum.
Я даже не смогу помнить, что я любила его. Я хочу помнить.
Seni hatırlamak için onlara ihtiyacım yok.
Мне не нужны сувениры, чтобы помнить тебя.
Sanırım öyle, ama hatırlamak isteyebileceğinden şüpheliyim.
Думаю, поймет, но сомневаюсь, что захочет вспоминать.
Hatta hatırlamak için de bir şarkı yapmıştım.
Я даже стишок придумал, чтобы запомнить.
Kardeşinin yüzünü hatırlamak için kafamın güzel olması lazım diye ağlamak yok artık.
И больше никакого нытья о том, что тебе нужна доза,... что бы вспомнить, как выглядела твоя сестренка.
Yaptığım bütün tutuklamaları hatırlamak zor.
Трудно запомнить все аресты, которые я проводил.
İşim, insanların hatırlamak istedikleri... şeyleri hatırlamalarına yardım etmek Fletcher.
Я помогаю людям вспомнить то, что они хотят.
Tüm gün adını hatırlamak için uğraştım.
Я весь день пытался вспомнить её имя.
Ne olduğunu hatırlamak zorundayım ama hatırlayamıyorum.
- Я знаю, я должна знать что это, но я просто не могу...
Kardeşini hatırlamak için duvardaki bir "M" harfine ihtiyacım yok
Мне не нужна "M" на стене, чтобы помнить о таком.
Sana duyulan nefretin çoğu... Sanırım Damocles denilen sistemin yerine birisinin adını hatırlamak daha kolay oluyor. Hiç gerçekmiş gibi gelmiyor, değil mi?
- Новоиокогамский Аэропорт Премьер-Министр Оги в ожидании исторической конференции не оглядываясь назад.
Hatırlamak için yardım gerekirse haber ver.
Зови, если надо помочь что-то вспомнить.
Tabi, yarım şişe votkadan sonra... okul kıyafetinin ne renk olduğunu... hatırlamak zor olmuştur.
Да, но после литра водки... бывает трудно разобрать, какого цвета рубашку надеваешь.