Hırsız mı traducir ruso
969 traducción paralela
Bir hırsız mı?
- Он в бегах.
- Neden hırsız mı oldum?
- Зачем мне было воровать?
Hırsız mı?
Вора? Ага!
Bize hırsız mı diyorsun?
Вы называете нас ворами?
- Ne, sen hırsız mısın?
- Ты вор. - В чем дело?
Hırsız alacak başka bir şey bulamadı da onları mı aldı?
он украл ЭТО?
"Böyle bir hırsızın parmağı fazlasıyla kuruduğunda, artık karışımın iyileşme gücü vermesine katkıda bulunamaz."
"Такой сухой палец навара зелью не добавит".
Ben bir eş hırsızıyım.
Украл вашу жену.
Kimin peşindesin, banka hırsızının mı?
Я думала об этом. Кого же ты ищешь? Грабителя банков?
Ayrıca bir suçluyum ve otel hırsızıyım.
Ещё я преступник и гостиничный вор.
Benim küçük hırsızım.
Мой маленькая грабительница.
O gece ailedeki tek hırsız olarak kalmamak için 18bin frankımı da talep etmeden sonsuza dek yanlarından kaçmaya karar vermiştim.
В ту ночь я решил уйти от них сбежать навсегда. ... без претензии на мои 18 000 франков так, что я не был бы единственным вором в семье!
Karım ve genç hırsızım yan yanaydı!
Моя жена и моя маленькая воровка вместе.
Hırsızım hala şaşkın bir kuş gibi görünüyordu.
Моя маленькая воровка всё ещё походила на изящную птичку.
Cüzdanını çalan hırsızı yakaladım.
Я только что поймал жулика, который украл ваш кошелёк.
- Ofisimde. Hırsızı yakaladınız mı?
Та еще работенка, скажу я вам.
- Ben hırsızım.
- Я - воровка.
- Hırsız mı?
- Воровка?
Hırsızın en adisi, başka bir kadının erkeğini çaldım.
Подлейшая воровка, украла чужого мужчину.
- Hırsız da olsan senin yanında olacağım.
- Если ты окажешься вором, я поддержу тебя. - И сяду в тюрьму?
Bir bakıma ben de senini gibi bir hırsızım.
В некотором смысле, я такой же вор как и ты.
Şimdi, o hırsızı bulup mallarımızı geri alalım.
Теперь найти вора и вернуть наше добро.
Okuldan hırsız edasıyla ayrıldım.
- Ну что, гордишься собой?
Daha önce hiç mücevher hırsızı yakalamadım.
Я никогда раньше не ловила вора. Это так возбуждает.
Yıllar önce mücevher hırsızıydım.
Много лет назад я воровал драгоценности.
Tecrübelerinize dayanarak, bir eve hırsız girdiğinde parmak izi bırakır mı?
На основании вашего опыта грабитель, проникая в дом, обычно оставляет отпечатки, или работает в перчатках?
Evet ama benim aradığım hırsız olanı.
Да, но этот - вор.
Resmen hırsızım diye bağırıyorsun be!
Это же воровская униформа.
Diğerini bu sabah Milan'daki meşhur bir çeteye kiraladım. Meşhur, isviçreli bir mücevher hırsızına.
Было другое, но пришлось дать напрокат знаменитой банде из Милана, может помните то ограбление швейцарских ювелиров,
Çünkü politik hırsı Arcachon körfezinin gururu olan çift valfli yumuşakçalar kadardır. Barbar ecdadımız Ren sakinleri Frank'lar...
У этого пластинчато-жаберного моллюска, гордости залива Аркашон, которого наши предки, варвары франки...
Çok hırsız var mı?
Нынче много воришек?
Ben bir hırsızım, tamam.
Послушайте, я вор, согласен.
Baba, sana anlatmalıyım. - Araba hırsızını mı?
Папа, я тебе объясню.
Hırsız mı ben mi?
Я бандит?
Ben sosyete hırsızıyım. İnsanların beni vuracağına pek ihtimal vermem.
В хороших домах, где я промышляю, не стреляют, я к этому не привык.
Baba, bir hırsız yakaladım.
И над всем этим наша Венера Челлини, наша собственная. Папа я задержала вора. О, какой успех!
- Bir hırsızı akşam yemeğine kabul et. - Arkadaşım çok sinirlendi.
Знаете, что он вас убьет, когда вернется.
Ve sonra.... Su baskını, deprem, yıldırım düşmesi, uçak kazası, yağmalanma, talan, askeri veya sivil ayaklanma, yangın, bina çökmesi, ve tabi ki soygun ve hırsızlık gibi tüm risklere karşı 1,000,000 $ değerinde sigorta yaptırmış olacaksınız.
Один миллион долларов на случай любой неожиданности, как потоп, землетрясение, удар молнией, авария самолета, пожар, беспорядки, военные вторжения, обстрел, извержение вулкана, кроме перечисленного, на случай ограбления.
"Ben bir hırsızım."
"Я вор."
Ben bir hırsızım.
Я вор.
Sonra Buck yalnızca ziyarete gittiğimizi... ve hırsızlık veya soygun yapmayacağımızı söyledi.
Бак сказал, что мы просто навестим их. Никаких краж и ограблений.
- Çocuk hırsızı mısınız yoksa?
- Я хочу пойти с ними.
At hırsızlığı yaptığımız günlerde o işi denemiştik.
Последний раз мы попробовали ранчо, когда занимались угоном скота.
Çantalarımızı itfaiyeciler çaldı! - Hırsızlar!
Стащили наши мешки!
- Bana şapka hırsızı mı diyorsun?
Ты обозвал меня "вором шапок"?
Şimdi bu vagonla, sadece birkaç at hırsızı ve umutla mı geldin?
Ты приехал сюда на повозке с кучкой тряпья и большими надеждами.
Hatırladığım kadarıyla gerçek bir şerif değilsin,... sıradan bir at hırsızıydın, bu konuda pek de iyi sayılmazdın.
Просто хочу напомнить, что ты не настоящий шериф, а обыкновенный конокрад, да и то хреновый.
Hırsız mısınız yoksa başka bir şey mi?
Воры вы или нет? !
- Hırsız bir çakalım. İşte ben buyum.
- Шакал я паршивый, все ворую, ворую...
Bir hırsız ya da alkolik, barmen olarak hiçbirine ihtiyacım yok.
Такой бармен мне не нужен.
O'nun ilahi başına dikenli taç kondu, yüzü tükürükle kaplandı, vücudu ayaklar altında çiğnendi... ve sonra... bir hırsız gibi çarmıha gerildi, bir mızrakla göğsü delindi, herkes onu terketti.
Терновый венец был одет на его божественную голову... его лицо было заплевано, его тело растоптано... А затем... замученный подобно вору... пронзенный копьем... он был оставлен в полном одиночестве.