Kısa traducir ruso
17,124 traducción paralela
Dakota Fracking ve Washington Township gibi büyük davaları çıkarırsak kısa bir özet hazırlayabilirim.
Если мы поднимем краеугольные дела типа Дакоты Фракинг и Вашингтон Тауншип, я могу приготовить обобщенный обзор.
Kısa zamanda öğrensen iyi olur. Çünkü böyle bir yerde yalnız olmak istemezsin.
Схватывай побыстрее, в таких местах нельзя быть одному.
- Annemize mesaj atarak işkence ediyorum. Saçlarını ilk seferkinden daha da kısa kestirdiğini yazıyorum.
Я хочу помучить маму, написав ей, что сейчас твои волосы еще короче, чем они были в день твоей первой стрижки...
Kısa süre kullanabileceğim bir oda var mı?
Могу ли я воспользоваться каким-то кабинетом?
Bu çimler kısa bir süre önce ezilmiş.
Траву недавно примяли ногами.
Onu şeyle gördün mü mahalleden kısa sakallı yakışıklı bir çocukla?
Ты когда-нибудь видел его, ну знаешь, с симпатичным парнем из района... Невысокий, с бородой?
Mâkul bir sesli mesaj bıraktım. Açık olmak gerekirse Birinci sınıfların evcil tavşanının çim biçme makinesine sıkıştığı ve benim toplamak zorunda kalığım kısa hikayeyi anlattım.
Я оставила вполне разумное сообщение. как кролик первоклашек угодил в газонокосилку и мне пришлось...
Bu iş tahminimizden daha kısa sürecek.
Всё пройдёт быстрее, чем мы думали.
Ve onları görebil diye seni kısa bir süre hayatta tutacağım.
И я не дам тебе умереть, чтобы и ты могла на них посмотреть.
Saldırgan sağ elini kullanan, kurbandan daha kısa, muhtemelen kadın.
Нападавший - правша, ростом ниже убитого, вероятно, женщина.
Kısa zamanda benimle görüştüğünüz için teşekkürler.
Спасибо, что приняли меня так быстро.
- Kısa sürede hallolur.
- Возможно, скоро появится.
En kısa zamanda dönecek.
Он скоро вернётся.
Kısa bir süre sonra bir görüşmemiz var ve burada biraz zaman geçirip kendimi Rosalyn Graham'ın katilinin yerine koyabilirim diye düşündüm.
Скоро нас ждет важная встреча. И я подумал, что посещение этого места поможет мне понять убийцу Розалин Грэм.
Kısa bir dönem içinde gayri mülklerinden kimse faydalanamayacak.
В скором времени никто не сможет разжиться на её состоянии.
Hava hakkını bundan, bundan, bundan alırsan kısa sürede kendine bir gökdelen yapabilirsin.
Ты покупаешь права этих, этих и этих. И в итоге оказываешься владельцем небоскреба.
Daha kısa.
Оно ниже.
23 kat daha kısa.
На 23 этажа.
Yani daha kısa bina inşa etmek için ellerindeki hava haklarını kullanıp planları da bitirmişler, öyle mi?
То есть, они использовали те права, что смогли заполучить для строительства здания пониже, и у них уже готовы планы?
Kısa ve özlü bir şekilde ifade ettin.
Очень лаконично.
Kısa süre önce Boston'dan atanmış.
Недавно переведён сюда из Бостона.
Kısa bir süre önce de beni Gabriel Waincroft'u korumakla suçladı.
Но немногим позже, он обвинил меня в покрывательстве Габриэля Вайнкрофта.
Hemşire raporuna göre Bay Luana ameliyata getirildiğinde dikiliymiş. Kısa süre önce operasyon geçirdiğini gösteriyor ancak gördüğünüz üzere...
Согласно отчёту медсестры, эта рана была зашита, когда мистер Луана попал в операционную, что говорит о свежей операции, однако, видно, что...
İki yıl önce kısa süreli öğrenci vizesiyle gelmiş ve burayı o kadar sevmiş ki, kalmaya karar vermiş.
Приехала сюда по временной студенческой визе и ей так понравилось, что она решила остаться.
Deliye dönüp kısa süre içinde daha vahşice saldırabilir.
Вывести его из себя и подтолкнуть к совершению в ближайшее время еще одного, более жестокого, нападения.
Montolo'nun çizgisi en kısa olan.
Монтоло повезло меньше всех.
Baba olma şerefine eriştiğim kısa süre boyunca öğrendiğim bir şey var.
Я понял это... в то короткое время, когда мне выпало счастье быть отцом...
Kısa sürede ı olabildiğince dallas almak EDECEĞİM.
Постараюсь добраться до Далласа как можно быстрее.
En kısa sürede ı bu ücret olarak, onu aramak EDECEĞİM Burada kıçını geri almak için söyle.
Как только заряжу его, я позвоню ему и скажу, чтобы он тащил свою задницу обратно сюда.
Mat cephanelik olarak beni serbest zaman gibi. En kısa sürede ı kılıcımı dokundu, ı o sana ne yaptığını hissettim.
как когда Мэтт освободил меня из Оружейной как только я коснулась меча, я почувствовала, что он сделал с тобой
Kısa, zayıf biri.
Он невысокий и худощавый, эмм, любит пошутить.
Bu kadar kısa kestiğim için bağışla ama yapmam gereken işler var.
Простите, что обрываю встречу, но у меня есть работа.
Bu kadar kısa sürede nasıl yardımcı olabiliriz?
Как мы можем вам помочь в такие сжатые сроки?
En kısa zamanda peşine düşerim.
Я выслежу его, как только смогу.
- Kısa keselim.
Давайте сделаем это по-быстрому.
Bana en kısa zamanda bir Tanrı'nın Eli bulursanız küçük fırtına bulutları çok mutlu olurum.
Чем скорее вы, мои чёрненькие тучки, найдёте другую Длань Господню, тем счастливее я буду.
Kısa dönem sözleşme yaptıklarına eminim.
Наверняка, в этой области есть краткосрочные контракты.
Daha fazla uyumaya çalışıp kısa kesmeye çalışıyorum.
Больше сплю, чтоб покончить с этим.
86 model Beretta kısa namluludur. Yani belli bir mesafede isabet oranı oldukça düşüktür.
У такой беретты короткий ствол, а значит удачный выстрел с далёкого расстояния сделать крайне сложно.
- Yoksa çok mu kısa?
- Или очень короткая история?
- Teknik sorunu giderin. En kısa sürede.
Разберитесь с этой неполадкой поскорее.
- En kısa sürede çözeceğimize eminim.
Уверена, мы скоро решим проблему.
Hepimiz rehineler kurtarıldığı için sevinmekle beraber sorunun en kısa sürede çözüleceğine eminiz.
Мы довольны, что заложники освобождены, и мы уверены, вы разберётесь.
- Kısa tutarız.
- Ладно, сделаем её покороче.
Kısa zamanda yine gel.
Скорее возвращайся.
- Daha kısa olmaz mı?
- Можно отпустить его пораньше?
- Daha kısa olsun.
- Хотелось бы отпустить его пораньше.
Uzun, kısa, atletik, sanatçı tipli.
Высокие, низкие, атлетичные, вычурные.
Gönüllülerden bize ulaşmalarını istedik ama şu an için liste çok kısa.
Мы попросили добровольцев выйти вперед. И список получился мизерным.
12 yıl önce ilk kısa filmim Kızınızı Seviyorum'u tamamlamıştım.
20 лет назад я закончил свою первую короткометражку - "Я люблю Вашу дочь".
Bu akşam, yıllardır verdiğim emekler sonrası, ikinci kısa filmimin nihayet bittiğini duyurmaktan mutluluk duyuyorum.
Сегодня, после нескольких лет труда, я рад объявить, что моя вторая короткометражка наконец-то готова.