Kısa mı traducir ruso
2,815 traducción paralela
- Uzun mu olsun kısa mı?
Vivian : Ooh, tea length or floor length?
Sadece daha kısa ceza aldığımızı söylemek için aradım.
Я просто хотел сказать, что нам сократили срок.
Sanırım eşiği kısa.
Думаю, бридж просто бомба
O yüzden sana, bu insanlara kısa vadede canlarını yakan şeyin, uzun vadede onlara yardımı dokunacağını yalnız sen anlatabilirsin dediğimde bana inan.
Так что поверьте, когда я говорю, что только вы поможете понять тем людям, что иногда приходится жертвовать малым, чтобы в перспективе все вышло хорошо.
Ben çok kısa süre evli kaldım. Bu konuda uzman sayılmam.
Мой длился недолго, так что меня вряд ли можно считать экспертом.
Bay Churchill, savaşta bir süre esir kampında kaldım ve orada genç bir adam vardı, biz özgürlüğe kavuşmadan kısa bir süre önce idam edildi.
Мистер Черчилл, я провёл некоторое время в лагере военнопленных, и там был молодой человек, его казнили перед самым нашим освобождением.
Steven, benim yandaşım ve arkadaşım olması gereken kişi şovumun artık 15 dakika daha kısa olacağını söyledi.
Стивен, мой лучший друг который должен защищать мои интересы. сообщает мне, что мое шоу сокращают на 15 минут.
Boyum kısa, yumruklarım da aşağı taraflara gelir.
Я маленького роста, а поэтому бью понизу.
- Kısa tutacağım.
Я буду краток.
Sana şunu soracaktım "Already Gone" a başlamadan çaldığımız kısa bir kısım vardı hatırlıyor musun?
Я собиралась спросить тебя, помнишь то... то вступление, которое мы играли прямо перед тем, как начать "already gone"?
Khan'ın bilgisayarı ölmeden hemen önce, sabit diskine anlık bir kısa bakış atabilmiştik, ve McGee'yle ben yüksek derecede profesyonellikle çalıştığımız için...
До того как компьютер Хана умер, мы успели мельком взглянуть на жесткий диск, и поскольку МакГи и я обладаем высочайшим уровнем профессионализма...
Metropol bölgesi polisinin böyle kısa süreli ihbarda gönüllü bir şekilde bize yardım etmesine şaşırdım.
Я удивлен, городские власти изъявили желание помочь нам в такой короткий срок.
Ertesi sabah velilerden gelen kısa ve güzel mailler kaygılarımı biraz olsun hafifletmişti.
Мне бы хотелось сказать, что на следующее утро мне стало легче, потому что я получила радостное письмо о поездке, из-за которого перестала волноваться.
Tamir ettirmeyi düşünüyordum ama kısa süreliğine bakır boru falan taktırdım.
Я планировал отдать ее в ремонт, но повысили цены на медные трубы.
Bunu en kısa zamanda tekrarlayalım.
Это было весело. Мы должны это как-нибудь повторить.
Eee, kısa saçlıydı. Sanırım, bu size yardımcı olur.
У него были короткие волосы, возможно это поможет.
Pekâlâ, şu an durumlar biraz sıkışık ama en kısa sürede halledeceğim, anlaştık mı?
Ладно, сейчас многое кажется немного трудным. но скоро я изменю все. Я обещаю, хорошо?
Altı çocuğu başıma bırakarak çekip gitti ama öte yandan ev arkadaşım Bay Christopher'sa tamamen arınmış ve ayık bir halde ülkesinin çalışan bir bireyi.
В то время как мой партнер, Мистер Кристофер Колиер, добропорядочный и непьющий трудяга нашей страны.
Hem düşmanın taarruzunu engellemek hem de bizim yapacağımız taarruzlarda muvaffak olabilmek için düşman cephaneliğinin en kısa zamanda imhası elzemdir.
С целью предотвратить готовящееся наступление, а также с целью успешного осуществления наших контратак, необходимо в кратчайшие сроки уничтожить вражеские склады боеприпасов.
Kısa zaman önce kapanan bir kuyumcunun kapılarını aldım.
Я купил эти двери у ювелирного магазина, что недавно обанкротился.
Ayrıca yerel tiyatroda destan yazmıştım ve kısa bir süre önce yepyeni bir endüstriyel tanıtım filminde rol aldım.
Также я играл в местном театре и снимался в нашумевшем промышленном фильме.
- Daha kısa bile gözüküyorsun. - Oh, topuklu ayakkabılarımı çıkardım.
Кроме фургона.
En kısa sürede onlarla konuşmamız lazım.
Нам необходимо с ними пообщаться, как можно скорее.
Kısa bir soru soracağım.
Простой вопрос :
Bakanımız kısa bir açıklama yapacak ancak soru almayacağız.
Министр сделает короткое заявление, но вопросы не принимаются.
Soruşturmanın sonucunu en kısa sürede ulaştırmaya çalışacağım.
Я прослежу, чтобы вы получили результаты расследования как можно скорее.
En kısa sürede orada olacağım.
Послушайте, я скоро приеду...
Cam, kısa süre içinde seni çağıracağım.
Кэм, я с тобой через секунду.
Cam sadece kısa bir süredir birlikteyiz ama mükemmel atılımlar yaptığımızı düşünüyorum.
Итак, Кэм, наши встречи начались совсем недавно, но я думаю, мы уже значительно продвинулись.
Yalnızca olaylar hakkında kısa bir bilgiye ihtiyacımız var.
Нам просто нужно краткое изложение фактов.
Yani diyeceğim, bunu kısa ve tatlı tutalım.
Так что давайте всё пройдёт быстро и приятно.
En kısa zamanda alacağım, söz.
- Он там надолго не останется, обещаю.
Görev dışı silahım kısa zaman önce yanlış ellere düştü.
Мой запасной револьвер тоже попал не в те руки, не так давно. И преступник тоже натворил с ним делов.
Güzel, seni ödünç almam lazım kısa süreliğine.
Отлично, потому что мне надо похитить тебя ненадолго.
Onu engelledikleri zaman kaçmaya çalışmış ama yakalamayı başarmışlar ve kısa bir süre sonra olay mahalline ulaştığımızda bize teslim ettiler.
Когда они окликнули его, он пытался скрыться, но им удалось задержать его и передать нам, когда мы вскоре прибыли на место.
İtiraf etmeliyim ki, kısa bir zaman öncesine kadar Changnesia'ya karşı oldukça kuşkucuydum. Ama arkadaşlarımın yardımıyla yeni keşfedilmiş, korkunç ve tamamen gerçek olan bu hastalık hakkında bir sürü şey keşfettik.
Я должен признаться, что еще недавно довольно скептически относился к Ченгнезии, но с помощью моих друзей, мы выяснили многое об этом ужасном, недавно открытом, полностью настоящем заболевании.
Umarım onunla yatan başka kadınlar da vardır ve bu kadınlar ilişkilerini açıklayıp ilginin ailenden başka bir yere kaymasını sağlarlar ama bu işin en kısa zamanda kapanması için öncelikle her şeyi itiraf etmen gerekiyor.
Есть надежда, что он спал и с другими женщинами, которые выскочат как черти из табакерки и отведут удар от вашей семьи. Но между тем, если вы хотите избавиться от всего этого, как можно скорее, вам необходимо очиститься публично.
Sabit hat da kesilmiş ve kısa dalga telsizimin ses panelini geçen hafta bir deney için parçaladım. Yani polisle iletişim kurmamızın bir yolu yok.
Обычный телефон тоже не работает, и я вынул микросхему из радиотелефона на прошлой неделе для одного эксперимента, поэтому у нас нет ни единого способа связаться с полицией.
En kısa zamanda geri geleceğiz tamam mı?
Мы вернемся, как только сможем, хорошо?
Çıkarma planını en kısa zamanda yürürlüğe sokayım.
Я запущу план экстрагирования как можно скорее.
Hayatın sandığımızdan daha kısa olduğunu hatırladım.
Ну, напоминанию, что жизнь короче, чем мы себе представляем.
En kısa sürede döneceğiz, tamam mı?
Но мы вернемся. как только сможем, хорошо?
Bu kadar kısa zamanda mı?
Так скоро?
Tabii, umarım en kısa zamanda daha fazla oyuncu ölür.
Да. Надеюсь, ещё парочка актёров вскорости откинется.
Kısa sürede ihtiyacınız olanı size sağlarım.
В тоже время, я не буду больше вас отвлекать.
Saçımı kısa kestirmeyeceğim.
Я не буду коротко стричься.
Koca Dev. Genelde böyle durumlar için kullandığın, espri ve mükemmelliğin karşımı, kısa ve öz bir sözün vardı.
Магнитуд, обычно у тебя есть краткая и остроумная фраза, которая идеально описывает ситуации вроде этой.
Beni arayan olursa, kısa bir süreliğine dışarı çıktığımı söyle.
Если кто-то будет искать меня, просто скажи, что я должен был отлучится ненадолго.
Ayrıca, bebekle yaptığımız kısa yolculuk için tekrar özür dilerim.
Я хочу извиниться снова за мою маленькую экскурсию с ребенком.
Kısa süreli yaptığım işler içinde en eğlendiğim buydu.
Я никогда так на работе еще не веселилась!
Muirfield'ın kısa bir süre için saldırıya açık olduğunu ve onları yok etmek için ihtiyacım olan her şeyi Meyve Bahçesi'nde bulabileceğimi söylüyordu.
Он сказал, что Мюрфилд будет какое-то время уязвим, и что он хочет найти все необходимое, чтобы раскрыть их в Саду.