Kıskandın mı traducir ruso
369 traducción paralela
Kıskandın mı? Bu zeminin altında bir havuzun olduğunu biliyor musun?
Знаешь, под этим полом бассейн.
Kıskandın mı, Joe?
Ревнуешь, Джо?
- O kadar kıskandın mı?
- Ты ревнуешь?
Kıskandın mı?
" ы ревнуешь?
Kıskandın mı?
Ревнуешь?
Kıskandın mı yoksa..
Не строй из себя Отелло.
- Kıskandın mı?
Ты ревнуешь?
Kıskandın mı?
Ты ревнуешь?
Kıskandın mı?
- Ревнуешь?
Kıskandın mı?
Ты нам завидовал?
- Kıskandın mı?
- Ревнуешь?
Kıskandın mı, Charles?
- Вы ревнуете, Чарльз?
- Kıskandın mı?
- Завидуешь? - Нет!
- Ne oldu, kıskandın mı?
Что, ты ревнуешь?
Kıskandın mı?
- Ревнушь?
- Hayır. - Kıskandın mı?
- Ревнуешь?
O beni seçtiği için kıskandın mı?
Ты ревнуешь, что она выбрала меня?
Ne, kıskandın mı yoksa?
Ты что, ревнуешь? Да.
- Kıskandın mı?
И больше ничего в ней нет.
Kıskandın mı?
Ты завидуешь?
Kıskandın mı?
Так ты ревновала? Нет!
Kıskandın mı?
А что, ты ревнуешь?
- Kıskandın mı?
- Завидно?
Yaptıklarımın hepsi seni kıskandırmak içindi.
Всё что я делала, я делала, чтобы вызвать твою ревность, Джонни.
Söyle bana, bunu beni kıskandırmak için yapmadın mı?
Скажи мне, ты это сделала лишь для того чтоб разжечь мою ревность?
Kıskandın mı Isis?
Ты ревнуешь, Исида?
- Siz onu hiç kıskandınız mı? - Hayır.
А вы никогда не ревновали его к ней?
- Kıskandın. - Bu tür şeyleri aştım ben.
- Ты ревнуешь.
- Ne? Kıskandınız mı?
- Вы что, завидуете?
- Kıskandın mı?
Что скажешь, Зук?
Oysa bu canavarlar günlük hayatlarımızdaki insanların ta kendileri tartıştığımız, kıskandığımız ya da nefret ettiğimiz insanlar Fiziksel ya da duygusal yoldan incittiklerimiz, yönetmeye çalıştıklarımız..
Но наши демоны на самом деле люди в наших каждодневных жизнях люди, с которыми мы соглашаемся, люди, которым мы завидуем или ненавидим, те кому мы физически или эмоционально вредим в некотором роде, телу, или форме.
Aslında bu kıskandıklarımız ya da nefret ettiklerimiz, o insanların nitelikleri değil sadece, bize kendimizi hatırlatan gerçekler.
И это - не потому что мы завидуем или ненавидим качества в этих определенных людях, а скорее потому что мы ненавидим факт, что они напоминают нам о нас самих.
Kıskandın mı?
Завидуешь?
Günah çıkartan gence göz kırptığım için manastırdan attırdın beni. Kıskandığından. Hediye ama bir şartla.
Ты изгнала меня из монастыря за то, что я строила глазки исповеднику!
Kıskandınız mı yoksa?
ты ревнуешь?
Bilmesem, kıskandığını sanacağım.
Не знай я тебя так хорошо, сказал бы, что ты мне завидуешь.
Gerçekten bu gazetelerin beni kıskandığını mı düşünüyorsun?
Ты правда думаешь, что эти газеты просто завидуют мне?
Kadın benim aletimi istediği için kıskandı mı yoksa bir ibne mi?
Наверное, он педик или просто завидует, что ей достанется мой член.
Kıskandınız mı?
Завидуете?
Sana yardım edebilmesini kıskandım. Senin için kurtuluş olmasını.
Я ревновала к ее умению помочь тебе, быть твоим спасением.
Kıskandın mı?
Да это так.
Sanırım biraz kıskandım çünkü... artık bir kız arkadaşın var, veya herneyse... ve ben kendimi terkedilmiş gibi hissettim.
я думаю я чуствовал немного ревности потому что... Ты имеешь подругу теперь, или что то в этом роде... и я чувствовал себя подобно, я был не учтен.
Forman, adamım, Donna konusunda sakinleşmelisin... yoksa senin onu kıskandığını öğrenecek.
Форман, ты должен вести себя с Донной спокойно или она подумает, что ты ревнуешь.
Sanırım erkek arkadaşının neden kıskandığıyla ilgili bir şey olduğunu düşündü.
- Спасибо. А видеомагнитофон? Она не спросила.
- Bu arada, uçağınızı kıskandım.
И кстати, мне нравится ваш самолет.
Tanrım, kıskandın değil mi?
Бог мой, да ты никак ревнуешь?
- Kıskandın mı?
Ты мне так и не ответил
O an için kıskandığını düşünmüştüm. İkisinin yalnız kalmasına dayanamadığı için sanmıştım.
Тогда я считал, что она ревнует и содрогается, представляя себе их вместе.
Ciddi ciddi Karen'ı kıskandığını düşünmeye başladım. Alakası yok.
Мне начинает казаться, что ты ревнуешь к Карен.
Onunla evlenecek olan uygun kadını kıskandım.
Все ли так серьезно? Эрико-сан, лучше вернитесь к нему. Нет.
Edie, geçen gün ailemle birlikte müzik yaptığını gördüğümde biraz kıskandım, çılgına döndüm ve seni gösterinin dışına ittim.
Иди, увидев, как ты музицируешь с моей семьей заревновав и разозлившись, я оттеснила тебя.