English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ P ] / Para için

Para için traducir ruso

9,702 traducción paralela
Para için döndü ve para gitmişti.
Он вернулся за деньгами, увидел что их нет.
Tabii ki içlerinden biri para için babalarını öldürmüşse vasiyetini henüz değiştirmediğinden emin olması gerekiyordu.
Конечно, если кто-то из них хотел прикончить отца, чтобы заграбастать деньги, они должны быть уверены, что он ещё не изменил завещание.
Alicia, müvekkiline bunun sergiyi sonlandırmak olduğunu söyleyebilirsin,... ama biliyorsun konu para için müzeyi sağmakla ilgili.
- Это не прибыльное дело. Алисия, это ты клиенту рассказывай, что хочешь закрыть выставку, но мы-то знаем, что ты хочешь стрясти с музея бабла.
Yani Libertad'a para için katılmadınız.
Значит, вы присоединились к "Либертад" не из-за денег.
Halk zorda kalınca baz istasyonlarını söküp para için parçalarını satıyor.
Они разобрали вышки сотовой связи и продавали на запчасти, когда город пришёл в упадок.
- Para için, Susan.
Из-за денег, Сьюзан.
Bir bankayı hedef aldı ve para için de değil.
Он ударил по банку... И не ради денег.
Geçtiğimiz haftaki hizmetlerin için hesabına para çıkarttığımı bilmeni istedim.
Я перевел тебе сумму за услуги на твой счет.
Citadel Değerlendirme Protokollerim rakiplerin önüne geçirebilmesi için Dr. Rathburn'e para lazım.
Доктору Ратберн необходимо финансирование, чтобы поддерживать Оценочные Протоколы Цитадели впереди конкурентов.
Oynamak için para ödemen gerek bebek
За игрушки надо платить, детка.
Bilirsin, para, arabalar, kıyafetler, saatler benim için önemsizdir.
Я не придаю значения деньгам, машинам или одежде, или часам. Я не...
Hedefime yaklaşıyordum ama kredi kartlarımın limitini doldurunca parçalara ödemek için para lazım oldu.
Уже почти получилось, но когда я потратил деньги на всех кредитках, мне понадобились деньги на оплату всего этого.
Katil de onu öldürmesi için para karşılığı tutuldu. Bu işi Boyle ile Harris yönetecek ancak onlara gereken her şekilde yardımcı olmanızı istiyorum.
Бойл и Харрис возглавят расследование, но я хочу, чтобы вы все помогали им по возможности.
İstediği için para gönderiyor.
Он отправляет деньги по собственной воле.
Tiovola, Johan Makinin'e, Ramos adına adam öldürmesi için para yollayan şirket. - Evet.
Тиовола – компания, что платила Йохану Макинену за то, что он убивал для Рамоса.
Midilli almak için para toplamaya çalışıyorum sadece.
Пытаюсь собрать денег, чтобы купить ей пони. Простите.
Zaten erişimlerinin olduğu bir radar engelleme sisteminin planlarını paylaşmak için para aldım ancak bunu bana karşı kullandılar.
Я взял деньги за то, что отправил им планы подавления радаров, которые у них и так были, и это использовали против меня.
Bunun için sana para ödüyorlar mı?
Они платили тебе?
İnsanlar maske takan birkaç herifin onların peşinden koşturup onları korkutmaları için iyi para ödüyorlar.
Люди много платят за то, чтобы провести ночь на природе, с группой актёров в масках, которые пугают их, гоняя по лесам.
O yeni böbreğine kavuştuktan sonra hastane masraflarını ödemek için Nesbit'in diğer organlarından para kazanabileceğinizi düşündün.
Когда она получила почку, вы поняли, что на остальных органах Несбита можно нажиться, чтобы оплатить ее лечение.
Kabal için para aklayan şirketten sonra şimdide Djinn Bu hiç mantıklı değil.
Троллевод, мошенник, компания, финансирующая КАБАЛ, а теперь Джинн - смысла никакого.
Büyük bir maç için gelmişler ve "Kaç Para?" yarışmasına katılmaya çalışıyorlarmış.
Они здесь из-за какой-то большой игры и попытки поучаствовать в телешоу "Цена удачи".
Ve bu yeterince kötü değilmiş gibi çok geç iptal ettiğimiz için resepsiyona hâlâ para ödüyorum.
И ко всему прочему, мы отменили так поздно, что я всё равно плачу за зал.
Gitmemiz için para vermediniz.
Вы платили, и мы не сдадимся!
Saudis göze hoş görünmeyen yaraları görünmez yapmam için iyi para ödedi.
Аравийцы хорошо платили за то, чтобы я не оставлял жутких шрамов.
- O not için ne kadar para verdin? - Bir sent bile vermedim.
– И сколько ты за неё заплатил?
Restoranların işlemeye devam edebilmesi için her hafta onlara para ödemesi gerekiyordu.
Он вынужден был откупаться от них, платить каждую неделю, чтобы они не трогали рестораны.
Onunla yatması için sen para verdin, sonra da onu yeniden tutup şimdi ki karına birşey vermeden ayrılmak istedin.
Вы заплатили парню за это, а затем снова его наняли, чтобы он помог вам избавиться от настоящей жены без выплат.
Sergeant Gleason geçen hafta bir tamir işi için para çekmiş.
Сержант Глисон оплатил на прошлой неделе регулировку автомобиля.
Şehirdeki herkesin, SodoSopa projesi için para yatırmamasını anlıyoruz.
Мы понимаем, что не всем по душе расходы города на проект "Содосопа".
Biri biraz para aldı, biri erken emekli oldu diğeri de lens ve diş beyazlatması için muhteşem bir sağlık sigortası aldı.
Получили деньги, молодыми ушли в отставку, у них сказочная мед.страховка, оплачивающая контактные линзы и отбеливание зубов.
Şirkete daha çok para getir, onların da seni kovması için bir nedeni kalmasın.
Повысить прибыль фирмы, и тогда у них не будет причин уволить вас.
Şimdi inekler kraliçesi için fazla para alan bebek bakıcısıyım.
Я сейчас я нянька королевы придурков.
Onu bulman için kim sana para ödüyor?
Кто заплатил за её поиски?
Tüm bu zaman, para ve insangücü beni bulmak ve öldürmek için harcandi.
Время, деньги, люди - всё потрачено на мои поиски и убийство.
Bunun için sana para vermedim!
Я тебе не за это плачу!
Fakat para ve fantezi futbolla uğraştığımız için biraz merak ediyorum.
В этом деле замешаны деньги и фэнтази-футбол... И мне интересно.
11 yaşındayken en iyi oyuncu olmak için kupalar, unvanlar kazanmak için, iyi yaşayıp para kazanmak için başladığım kariyerimin zirvesi niteliğindedir.
Я всегда играл в футбол, стремясь стать лучшим, получать призы, завоевывать титулы, хорошо жить, зарабатывать деньги...
Verdiant, Kabal için para aklıyor.
"Вердиант" вкладывает деньги в КАБАЛ.
Aileler dağılıyor. Ne için, para mı?
Семьи разбиваются, чего ради?
Saç ekme kalitesine bakılırsa bunun için iyi para ödemiş olmalı.
И судя по качеству пересадки, думаю, обошлось это в копеечку.
Bu performans için para almayacağız demek mi oluyor bu?
То есть, нам не заплатят за это выступление?
Geç saatlere kadar disarida kalmami istiyorsan harcamam için daha fazla para verecektin.
Если ты хочешь, чтобы я подольше гулял, стоит давать мне больше карманных денег.
Gemi yolculuğu için bir sürü para harcadım. Daha limana varmadan servis otobüsü kaza yaptı.
Я отдал кучу денег за этот чертов круиз, но автобус даже до порта не успел доехать.
Bakın, her alışverişim için para verirsem bir ayda toplam...
Слушайте, если я буду жертвовать всякий раз, как покупаю продукты, я...
Dinleyin, ödemeyi geçmeden önce bilmenizi isterim ki hayır kurumu için ekstra para vermeyeceğim. Bu yüzden, bu kısmı atlayabilir miyiz?
Слушай, пока ты не пробил, я тебе сразу скажу, что я ничего не пожертвую, так что давай пропустим этот вопрос.
Evet millet. Mahcubiyeti sona erdirme ve hamsterları üniversiteye yollama kampanyası için para toplama galasına hoş geldiniz.
Спасибо всем, что помогаете собрать средства на борьбу с пристыживанием и обучение хомяков в колледже.
Artık işleri sırf para kazanmak için yapmıyorum.
Теперь я не работаю ради денег.
Steve'le birlikte bu yeni yer için para biriktiriyordunuz, beş yıldır değil mi?
Вы и Стив, вы копили на этот новый дом сколько, пять лет?
Ya geçiş için para verecektim ya da onun için adamı öldürecektim.
Заплатить за проход или убить за него.
Birkaç yıl sonra insanoğlu kablolu yayını icat etti. İnsanlar televizyon için para ödeyecekti, böylece reklam da olmayacaktı.
Потом человечество изобрело кабельное телевидение, которому платили за то, чтобы не видеть рекламу.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]