English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ R ] / Rüzgâr

Rüzgâr traducir ruso

1,108 traducción paralela
Rüzgârın yönüne dikkat etmeliydim. - Ben çok acıktım.
Придется поосторожнее в следующий раз.
Rüzgâr yok diye bir saat kımıldamadım.
Потому что наш куратор просто душка.
- Rüzgârın şiddeti çok fazla.
Порывы ветра просто невероятны.
Sanki rüzgâr onların seslerini taşıyordu.
Как будто это были отзвуки их голосов, несомые ветром.
Kılıcın bir rüzgâr gibi uçtu ve bir kasırga çarpışı gibi düşmanını kesti.
Превосходно! Твой меч, стремительный, как ветер,.. ... сразил монстра, словно дыхание урагана.
Jeff, seni buraya hangi rüzgâr attı?
Джефф, ты что здесь делаешь?
Rüzgârın Hançerleri senden korkmakta haklılar.
Да, Клинки Ветра были правы, когда опасались вас...
Üsteğmen, seni buraya hangi rüzgâr attı.
Лейтенант-командор, что вы здесь делаете?
Motor için çok özür dilerim. Tente ile örtmüştüm ama rüzgâr...
Слушайте, вы уж меня извините за машину —... я накрыл её брезентом, но не знаю, как так получилось, его, наверное, ветром унесло.
Sana bir avuç toprağa mal olur ya da şu rüzgâr çanına.
Убери, я сказал!
Çünkü eğer siz ateşledikten sonra rüzgâr yön değiştirirse, - hepimiz ölürüz.
Если ветер изменится, а вы запустите ракеты, мы все умрем.
Rüzgâr- -
Ветер...
Rüzgâr hiç dinmiyor artık.
Ветер никогда не утихает.
Rüzgâr eken fırtına biçer.
Готовься к сбору горьких плодов.
Hollywood Jack, mütevazi karakolumuza seni hangi rüzgâr attı?
- Эй, Джек. - Голливудский Джек? Что привело тебя в наш скромный участок?
- Rüzgâr sesiydi.
- Наверное, ветер.
Kuzey rüzgârıyla birlikte bize terör gönderen bir yere dönüşüyor.
Наш северный сосед... внезапно превращается в место, откуда... как северный ветер, приходит террор.
Büyük kristal kulelere rüzgârın her dokunuşunda tatlı bir melodi duyulurdu.
Великие хрустальные пики эта печальная музыка, когда ветер касался их.
Size yok. Ama hoş bir rüzgâr oluşuyor.
Вам - ничем, зато дают приятный ветерок.
Seni buraya hangi rüzgâr attı?
- Что привело тебя сюда?
Rüzgârı sırtına alıp bize dönersen görebilirsin.
Встань против ветра и увидишь.
Çöldeydik, heryer çok sessizdi, neredeyse rüzgâr sesi çığlık gibi geliyordu.
Иногда в пустыне бывает так тихо, что ветер, кажется, кричит.
Rüzgârı arttırın.
Увеличивайте ветер.
Rüzgârı arttırın!
Увеличьте ветер!
Bakın rüzgâr kimi getirmiş?
- ѕосмотрите, кого принесло.
Çöl rüzgârını hissetmiyor musunuz?
Разве вы не ощущаете уже ветра пустыни?
Seni hangi rüzgâr attı?
Что привело тебя сюда?
Demek sert bir rüzgâr varmış.
Видимо, на улице было очень ветренно.
Seni Seattle'a hangi rüzgâr attı? Ulusal Benlik Psikolojisi Konferansı'na geldim.
Национальная конференция по психологии самости.
Rüzgâr gibi dilimle. Yarım kilo alacağım.
Нарезай же скорее.
Okyanusun ortasında, rüzgârın kesilmesi gibi bir şey.
Мы как будто попали в штиль посреди океана.
{ \ i1 \ cH1CFEE7 } Rüzgârın sesi ülkemizi aşıyor,
Шизуку, просто ты слишком слабая. Тебе следовало использовать левую руку. А, да!
- Evet, rüzgârını hissettim.
Я почувствовал ветер!
Söylesene seni KACL'e hangi rüzgâr arttı?
- Что же привело вас на КАСЛ?
Niles, hangi rüzgâr attı seni buraya?
- Найлс, что ты тут делаешь?
Seni Seattle'a hangi rüzgâr attı?
Так что привело тебя в Сиэтл?
Hangi rüzgâr attı seni?
- Чего это ты приехал?
Denemeye cesaret edenler ise Federasyon ve onun Vedek kuklaları olsun, sahte Tanrılar ve onların kıymetli Elçisi olsun, hepsi öfkeli bir rüzgârın karşısındaki solmuş yapraklar gibi savrulacaklar.
А те кто попробуют - Федерация и ее марионетки Ведеки, лжебоги и ихний драгоценный Эмиссар -
Rüzgârın hızını 140 not olarak saptadık.
Получили сводку по скорости ветра. Свыше 140 узлов.
Burada rüzgâr çok sert.
Что-то здесь не очень.
Bermuda dışında Sable Adası'ndan çok şiddetli rüzgâr geliyor.
От Бермуд идёт сильный шторм, остров Сейбл в эпицентре.
25 metre, rüzgâr 43.
Двадцать пять метров, ветер 43.
Ve şu yaprakların içinden mırıldanarak esen rüzgâr gibi, zihnim, ebedi sessizlikle bu fısıltıyı kıyaslayıp duruyor.
Услышу ветерка в деревьях шелест, Я с этим шумом сравниваю то Молчанье бесконечное : и вечность,
Rüzgâr uğulduyor, gece karanlık, kopkoyu ; Sabaha kadar beklesek olmuyor mu?
Бушует ветер, долог путь, тебе не лучше ль отдохнуть?
Senin yerine ben ölseydim bulutlar nasıl dağılır rüzgâr nasıl eserdi?
Если б я в твоём доме окончила дни, небеса б расступились и дули б ветра,
Hiçbir şeyden korkmuyor, hele insanlardan hiç. Güçlü bir rüzgâr kadar kuvvetli ve hızlı.
Он быстр и силён, как ураган.
... rüzgârı tersine çevirmiyorsun. Sen de çılgınsın.
- Вы сами немного не в себе.
Şiddetli rüzgârın Mayıs tomurcuklarını titretip- -
Как ветер треплет... нежный майский цвет,... "
Rüzgâr eteğini kaldırmış ve...
Ты повернулась к камере спиной твоя юбка раздулась вокруг...
Rüzgârı Julius Caesar'la birlikte kaldıranlardan.
... которые предали Юлия Цезаря, которые закалывают своих друзей в спину...
Rüzgâr, kasırga olanında.
Дело дрянь.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]