English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ S ] / Suçlu benim

Suçlu benim traducir ruso

223 traducción paralela
Peki suçlu benim!
Не на ту напал!
Şefe çocuğun yalan söylediğini söyle suçlu benim.
Элен, объясни комиссару, что это неправда. Во всём виновен я, и только я один.
Buradaki tek suçlu benim!
Здесь только один преступник это я!
Suçlu benim!
Это я виновна!
Yani benim hatam öyle mi? Harika, hep suçlu benim.
Конечно, всегда во всем винишь меня.
Suçlu benim.
Виновата.
Çekil önümden! Hep suçlu benim.
Это всё моё пространство!
Suçlu benim.
Виноват я.
Oh, suçlu benim öyle mi?
O, это я-то преступник, да?
Seni ben zehirledim, çünkü suçlu benim.
Я отравил тебя, потому что я - преступник!
Asıl suçlu benim.
Странные люди двоятся! Сама сказала за тобой идти.
Hayır, suçlu benim bayım. Sizinle konuşmak istiyorum.
Не верьте ей, сударь, это только моя вина...
Suçlu benim.
Это все на мне.
Suçlu benim...
Господин полицейский, это я!
Yazıda bahsedilen adam yargılanmış, cinayetten suçlu bulunmuş aynı gün hüküm giymiş. Aynı benim gibi.
Парень, о котором писали, его судили по обвинению в убийстве,... приговорили на такой же срок.
Sizi tartaklıyorlar. Size bağırıyorlar. Benim kadar suçlu olsanız daha iyi olurdu.
Разве не было бы лучше, если бы вы... были так же виновны, как и я?
- Suçlu olan benim.
Пьер, не говорите глупостей.
Bazı çok önemli konuları ortaya attınız, ama biz hâlâ çocuğun suçlu olduğuna inanıyoruz. Benim iki gerekçem var.
Вы отлично поработали, но я верю, что парень виновен по двум причинам.
" Benim bir suçlu olduğumu ve cezalandırılmam gerektiğini söylediler.
"Они говорят, что я преступник и должен быть наказан."
Benim değil. Ve kesinlikle senin de değil. Madem suçlu değiliz demek ki eşyanın doğası böyle.
Не я, и уж точно не ты.
Bu sözler sizi benim gözümde suçlu yapıyor.
Вы получаете право быть самим уничтоженными! Говорить подобные вещи - это уже быть виновным.
Benim hahamım, Haham Perlstein, bana hepimizin Tanrı'nın gözünde suçlu olduğumuzu söylemişti.
Мой раввин, рабби Перистейн, говорил : "Мы все виновны в глазах Бога".
Benim aslında ben olmadığımı, Duran diye bir suçlu olduğumu... iddia ediyorlar.
Ворвались сюда без ордера. Несут какую-то ахинею, что я это вовсе не я, а некий Дюран, грабитель банков и убийца.
Çünkü benim gitmiyor... Ve kendimi suçlu hissetmiyorum.
Мне это не нравится и я себя виноватым не чувствую.
Benim suçlu olduğumu düşünüyorlar.
Они считают, что я виновен.
Suçlu olduğunu biliyordun ve benim de bu işin parçası haline gelmeme göz yumdun!
Ты знал, что виновен и впутал меня в свои аферы! Как ты посмел!
Benim çalıştığım reaktör kasabanın suyunu kirletiyor ve zehirliyorsa senin mantığına göre bu beni bir suçlu yapar.
Если мой завод отравляет город, то по твоей логике я преступник?
Suçlu olsaydım benim için onu aldatmak çok zor olmazdı.
Если бы я была виновна и захотела бы надуть эту машину, это было б нетрудно.
- Suçlu benim.
- Виновен.
Suçlu olan benim.
Хорошо.
Ağlamayacağım ya da korkmayacağım. Onlar yetişkin ve onlar suçlu. Ama burası benim mahallem ve burası benim evim.
Я не буду бояться, грустить или прятаться.
Çünkü senin de benim kadar suçlu olduğunu düşündü!
Потому что считает, что ты так же виновен, как и я!
Benim burada olmam bile beni suçlu yapar.
Само пребывание здесь для меня - криминал.
Kaptan, görünüşe göre bu konuda suçlu kişi benim.
Капитан, похоже, что я - виновник.
Ve eğer benim suçlu olduğuma dair oy kullanırlarsa aslında ilmiği kendi boyunlarına atacaklarını söyledi.
И что если они проголосуют за мою вину, то затянут петли на своих шеях.
Benim suçlu olduğumu mu düşünüyorsunuz?
Вы что думаете, я преступник?
Hükümetim, Daniel'ın suçlu olduğunu ancak benim cesedimi çiğneyerek kabul edebilir.
Моё правительство признает Дэниела виновным только через мой труп.
Ulusal güvenlik nedeniyle detaylara giremeyeceğim, ancak hepinizi temin ederim ki benim suikatstçim olarak Albay'ı suçlu gösteren her kanıt sadece bu operasyonun basit bir parçasıydı.
Я не могу сообщить подробности по причинам национальной безопасности но я могу уверить Вас всех что любое свидетельство, указывающее на полковника как моего потенциального убийцу было просто частью операции.
Her neyse, buraya geldiğinden beri... böyle küçük or.spular gibi davranıp sanki suçlu gibi ağlıyorsun ama benim için bir şey yapabilirsin.
Ладно, раз уж ты пришел сюда... и ведешь себя как моя сука... со всеми этими слезами сожаления и прочей ерундой... может, ты сделаешь кое-что для меня.
Benim yerimi aldın, çünkü kendini benim başıma gelenler yüzünden suçlu hissediyordun ve benim işlerimi yaparak, bunu telafi edeceğini düşündün.
Вы заняли положение, потому что вы чувствуете себя виновным в том, что случилось со мной и думаете, возместить это, закончив мою работу...
İkincisi, suçlu olanı benim cezalandırmama izin verin.
Во-вторых разрешить мне самому наказать виновного.
Sonja da benim suçlu olduğumu düşünüyor.
Соня тоже винит себя в том, что со мной случилось.
- Arkadan çarpıp suçlu duruma düşen benim.
- Я наехал на него.
Adamim benim için Napa'da suçlu olamazsin,
Да ни хера ты не сделаешь
Benim görevim sizi mahkemede suçlu çıkarmak.
Моя работа заключается в том, чтобы привлечь тебя к суду.
Benim. Kendimi suçlu hissediyorum.
Я чувствую себя виноватым.
Benim hukuk gecemde çalmışlardı. Suçlu bulundular.
Они играли на вечеринке моей практики от юридического колледжа.
Suçlu da benim.
И все из-за меня.
{ C : $ FF0080 } Dehşet içinde bıraktığım kişiyi neden sevdiğim için bir sebep ver bana. { C : $ FF0080 } Ya da benim çaresiz günahlarım için suçlu olup olmadığımı yargıla.
Дай мне причину не выбирать этот путь или обвини меня во всех неисправимых грехах.
Bak Neil, benim de kendimi suçlu hissettiğimi düşünmüyor musun?
Я тоже чувствую себя виноватой.
Suçlu olan biri varsa, o da benim!
Я же единственный, кто действительно виновен

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]