Tıpkı traducir ruso
11,300 traducción paralela
O herifler, tıpkı tahmin ettiğiniz gibi, ailenizi oraya götürmüşler.
Эти ребята затащили ваших туда, как вы и думали.
Çünkü Alex tıpkı Supergirl gibi.
Потому что Алекс во многом похожа на Супергерл.
- Tıpkı o gelmeden önce olduğumuz gibi.
Как были до ее появления.
Tıpkı Dünya'ya ilk geldiğim zamanlardaki gibi.
Как в день, когда я прибыла на Землю.
İş yerinde de tıpkı böylesin.
И на работе ты такой же :
Pekala, beni izle tıpkı konuştuğumuz gibi.
Следуй за мной, как мы и обсуждали.
Tıpkı Bay Allen gibi şu anki konuğumuz da... değerli ve devamlı müşterilerimizden biridir.
Как и мистер Аллен, наш гость - постоянный клиент, которым мы очень дорожим.
Tıpkı şarkıdaki gibi.
Прям как название песни.
Tıpkı yılbaşı domuzu gibi. FBI'ın kıyağıymış.
Как рождественского поросенка в подарок от ФБР.
Tıpkı onlar gibi.
Да, как она.
Tıpkı Çinliler gibi biz de her yerdeyiz.
Мы как китайцы. Мы везде.
Tıpkı babanın aptal olduğu kadar.
Твоя мама была храброй, а отец был просто глупым.
- İmkansız. Meteorlar değişebilir bir element barındırıyorsa olabilir. Tıpkı parçacık hızlandırıcının sana güçlerini vermesi gibi.
Только если метеорит не состоял из мутагенных частиц, как частичного катализатора, и именно это послужило тому, что у вас есть эти силы.
Tıpkı benim farklı şeyler yemeyi sevmem gibi.
Я ведь тоже люблю пробовать разную новую еду.
- Tıpkı sana davrandığım gibi.
Как я только что сделал тебе.
- Tıpkı senden hoşlandığım gibi.
Как ты очень нравишься мне. Ладно, мистер...
Tıpkı yoldaki arkadaşlarım gibi.
Как мои друзья там на дороге.
Tıpkı benim gibi.
Как и я умру.
Tıpkı eskiden o çocuk şarkılarında yaptığımız gibi.
Так же, как мы учили те старые детские стишки.
Tıpkı bizim dünyamız gibi ama onun sonsuz biçimleri şeklinde.
Прямо как наш мир, но в бесконечных вариациях.
Tıpkı eleştirdikleri ama artık anladıkları anne babaları gibi. "
В точности как их родители, которых они считали невыносимо скучными, но сейчас, эй, они понимают их. "
Tıpkı Lando Calrissian gibi.
Как Лэндо Калриссиана..
Tıpkı küvetindeymiş gibi olacaksın.
Как в той твоей ванне.
Sonra adamı en zayıf anında yakalarız, tıpkı diğerleri gibi.
Возьмём его, когда он будет лёгкой мишенью, как и всех остальных.
Ben sadece kendim için değil, bütün hissedarlarım için oynuyorum tıpkı iyi dostum Steven Birch gibi.
Я играю не только за себя. Я играю за всех акционеров, как и мой хороший друг Стивен Бёрч.
Evliliğimi devam ettirip ettiremeyeceğime karar verebilmek için, Kathy DeSantis ile yaşadığın o duygusal ilişkinin her ayrıntısını istiyorum. Tıpkı benden istediğin gibi.
Если я собираюсь двигаться дальше, я хочу знать все мельчайшие подробности твоей эмоциональной измены с Кэти Десантас, те же, что ты хотел услышать от меня.
Tıpkı birer leş gibi orada bırakıldı.
Оставили как сбитых животных.
İçimde boşluklar açıldığını hissediyorum. Tıpkı odalarını hiç keşfetmediğim bir bina gibi.
Во мне как будто открывается пространство, словно комнаты, которых я никогда не видела.
Tıpkı şu kız ve burada bulunan Kurnaz gibi.
- Нет, он робот, как и она, и как этот Слим.
Tıpkı bizim gibi et ve kemik yığını.
Плоть и кости, совсем как мы.
Biraz doğaçlama yapabilirsin ama söylediklerinin çoğu tıpkı diğerlerininki gibi üst katta tasarlandı.
- Ты можешь импровизировать, но большая часть твоих слов была создана наверху. Так же, как и вся ты.
Tıpkı hiç zararsız diğer ev sahiplerimiz gibi.
Они безвредны, как и прочие машины.
Tıpkı...
Это как...
Tıpkı Natalie'yle ilişkimiz gibi yalan.
Как наши с Нэтали отношения были обманом.
Tıpkı diğerlerinde istediğin gibi.
Как и всех остальных.
Tıpkı Brezilya'daki gibi.
Просто, как Бразилия.
Her taş kendi doğasına bağımlı, tıpkı insanlar gibi.
Каждый предмет привязан его природа, как и люди.
Tıpkı senin gibi. Sen bir piyonsun Rob.
Ты пешка, Роб.
Tıpkı eski günlerdeki gibi.
Да. Как в старые добрые времена.
- Tıpkı Karen'ın dediği gibi.
- Просто, как сказал Карен.
Tıpkı Karen'ın dediği gibi.
Просто, как сказал Карен.
Apsara unutma, tıpkı Nick'in sana gösterdiği gibi.
Апсара, помните, так же, как Ник показал вам.
Tıpkı seninle konuştuğumuz gibi.
Это на воде, как мы и договаривались.
Tıpkı konuştuğumuz gibi savunmanızı istediğinde, suçluyum diyeceksiniz. Ve bu mesele hızlı şekilde kapanacak.
Как мы и говорили, он спросит, признаете ли вы вину, вы скажете, что да, и все быстро закончится.
O uygundu. Tıpkı iç işleri gibi.
Она была в отделе контроля.
Tıpkı karaya çıkarken dinlediğim gibi. Ya da...
Так же, как я слушал тебя, когда мы собирались пристать к берегу или когда я тебя послушал...
- Tıpkı bu adam gibi.
Как вон тот парень.
Tıpkı Easton'ın yatırım şirketine erişim imkanı olduğu gibi.
Как и у Истона, который мог получить доступ к инвестиционной фирме.
Tıpkı masum bir bilim insanını öldürdüğünü hatırladığın gibi.
Также, уверен, не забыла убийство невинного ученого.
Tıpkı sizin gibi biriyim Bay Barnett.
Я как вы, мистер Барнет.
Tıpkı şu küçük kız gibi.
Как у твоей барышни.