Uzaklaştırma traducir ruso
670 traducción paralela
Çok kötü değil mi Randy? 30 gün uzaklaştırma.
Отстранят на месяц.
İki hafta uzaklaştırma aldım.
На две недели отстранили меня.
Alarmı çalana gelince... Uzaklaştırma cezanı kaldıracak ve bütün her şeyi unutacağız.
Что касается сигнального гудка,... мы будем подавать его раньше... и забудем это дело.
Bana kalsa bu yaptığınızdan dolayı 3 gün uzaklaştırma verip balo biletlerinizi iptal ederim. Oh!
Я хoтела в наказание за вашу выхoдку oтстранить вас oт занятий на три дня и не пустить вас на выпускнoй бал.
Eğer buna uymazsınız 3 gün uzaklaştırma alıp balo biletleriniz iptal edilecek.
За прoпуск дoпoлнительньых занятий - oтстранение oт шкoлы на три дня и недoпуск на выпускнoй бал.
Beş gün uzaklaştırma.
Исключили временно, на 5 дней.
- Geçen hafta okuldan uzaklaştırma verdiniz.
- Недавно вы меня оставляли после уроков.
Uzaklaştırma veya atılmanın işe yaramayacağını düşünüyorum.
Я не думаю, что такие шутки допустимы в нашем обществе.
Bay Havemeyer, Potter ve Jameson saygısızca davrandıkları şüphesiyle uzaklaştırma cezası alacaklar.
Господам Хавемайеру, Поттеру и Джэймсону... будет дан испытательный срок... за подозрение о непозволительном поведении.
Görevinden iki aylık uzaklaştırma aldığını biliyorum.
Я знаю. Тебя отстранили. Не хочешь ничего делать - только два месяца раскаиваться.
Beni kendinden uzaklaştırma.
Не отталкивай меня!
Beni uzaklaştırma, Steve.
Не отсылай меня прочь, Стив.
Beni affedin Naibim ama yüce varlığınızı savaş alanından uzaklaştırma zamanı geldi galiba. Geri çekil mi demek istiyorsun?
Простите меня, мой регент, но возможно настал момент вашей августейшей особе покинуть поле битвы.
Sizi temin ederim ki en etkili uzaklaştırma yolu olduğu kanıtlanmıştır.
Уверяю вас, она показала себя как самый эффективный метод устрашения.
Bu görevi bırakırsan Carter, iki ay maaşsız uzaklaştırma alırsın.
Откажешься от этого задания, Картер, отстраню тебя от службы на два месяца без выдачи пособия.
Buffy Summers henüz reşit değil ve eğitim hakkı var. Kıza olan kişisel rahatsızlığınız size onu okuldan uzaklaştırma hakkı...
- У меня есть основания, прецедент... и особое ощущение.
- Uzaklaştırma cezasını da iptal edecek misiniz?
И Вы отмените исключение?
Üç gün uzaklaştırma aldı.
- Его отстранили на три дня.
Okula gitmem gerekmiyor ki, uzaklaştırma aldım!
- Зачем? Мне же в школу нельзя!
- Uzaklaştırma mı aldın?
Вообще-то нет.
Uzaklaştırma emri nedeniyle Quick Stop'un önünde takılamıyorduk.
Мы не можем больше тусоваться у магазина из-за предписания полиции.
- Uzaklaştırma emri vardı.
- Он получил судебный запрет.
Uzaklaştırma emrini o zaman çıkarttık.
И тогда мы получили судебный запрет.
O partiye girerek, uzaklaştırma emrini çiğnedi.
- Когда он пробрался на ту вечеринку, он нарушил судебный запрет.
İki kez uzaklaştırma emrini ihlal etmiş.
- Он нарушил судебный запрет дважды.
Sana, uzaklaştırma emrinin anlamını öğretiyoruz.
- Хотели дать вам частный урок, на тему что такое судебный запрет.
Uzaklaştırma emri. Bütün birim için.
- Это ордер на запрет на всё подразделение.
Uzaklaştırma emrimiz var.
Мы ограничены запрещающим ордером.
Soruşturma sırasında uzaklaştırma emri çıkarmanız mı gerekti?
- Во время расследования возникла необходимость в получении ордера на запрет?
Hani şu şarkıcı kızına yaklaşma diye uzaklaştırma emri çıkarmıştı ya?
- Ты поняла, как с той певичкой которая получила запрещающий ордер суда, за то, что ты не хотела оставить в покое её дочь.
Karen uzaklaştırma aldığımı biliyordu.
- Карен знала об ордере на запрет.
- Uzaklaştırma aldım.
- Меня отстранили.
Sürekli uzaklaştırma.
- Исключение.
3 günlük uzaklaştırma olacak... ve aileleriniz okula gelmek zorunda... onlara da size söylediğimi söyleyeceğim.
Перестань списывать! И я перестал списывать. На целых три дня.
Üç günlük uzaklaştırma.
Я не могу поверить, что никто этого не знает! Давайте говорить начистоту.
Teddy, burada yazana göre kalan okul... zamanında uzaklaştırma almışsın.
Это из-за Джули. Чепуха какая-то!
Bu bir Uzaklaştırma Emri.
Это пpикaз об отстpaнeнии.
Bir ay maaşsız uzaklaştırma. Bu hediye sayılır, bu yüzden tartışma istemiyorum.
- Вы отстраняетесь от работы на месяц, без сохранения заработной платы, и считайте, что это - подарок.
Bana uzaklaştırma vermelisin.
Отстраните меня от занятий.
Hoş olmayan şeyleri kafasından uzaklaştırma becerisi sayesinde uzun otoban boyunca Grace uyudu.
На длинном шоссе Грэйс уснула, благодаря своему великому умению быстро забывать всё неприятное, что с ней произошло.
Milletin önünde dayak atıyor, sürekli uzaklaştırma alıyorum.
Она всегда застовляет учить меня этот урок, а, потом дает отсрочьку. Что ты думаешь?
Dylan hastanede, Charlie uzaklaştırma almış Nora bakıcılık için işinden izin almış?
Я все знаю. Дилан в больнице, Чарли почти выгнали из школы, Нора отпросилась с работы.
Eğer onu, bu kadar çok seviyorsan, Onu kendinden uzaklaştırma.
Если ты так сильно любишь ее, не отталкивай ее.
Eğer sizde bu korkuyu sağlayabilirsek... CBP sizi göçmenlik mahkemesine çıkarmak için Hızlandırılmış Uzaklaştırma Prosedürü'nü zorlayacak ve sığınma davası açmanıza izin verecek.
Если у Вас есть такие опасения, тогда в отношении Вас можно начать соответствующие процедуры, с тем чтобы Вы предстали перед судьёй, который будет рассматривать прошение об убежище.
Olanlardan sonra uzaklaştırma alman gerekirdi.
И кроме всего прочего, тебе еще нужно, чтобы тебя отстранили!
Uzaklaştırma aldığına inanamıyorum.
Я тоже не могу.
Espri yapmak ve hava durumundan yakınmak benim için ayrıca... dikkatleri çok ciddi bir sorun olan... hayatımı mahvettiğim gerçeğinden... uzaklaştırma yöntemidir.
Я дурачусь перед вами и жалуюсь на жару, чтобы отвлечь внимание от того весьма серьёзного факта, что я ломаю жизнь.
- Uzaklaştırma mı?
- Отстранен?
Bu araştırma bir süre beni kitaptan uzaklaştırır ve böylelikle yeni bir bakış açısıyla dönebilirim.
Это бы отвлекло меня от книги... и я бы вернулся со свежим взглядом.
Okuldaki uzaklaştırma... hademeye binayı temizlemekte yardım etmek anlamına geliyordu... ve bu da sadece biriyle karşı karşıya... olduğumuzu gösteriyordu.
Север. Юг.
Uzaklaştırma mı verecekler?
Будут судить?
uzaklaşın 97
uzaklaş 262
uzaklık 23
uzaklaşma 31
uzaklarda 21
uzaklara 40
uzaklaşıyor 38
uzaklaş oradan 25
uzaklaş buradan 43
uzaklaşıyorlar 24
uzaklaş 262
uzaklık 23
uzaklaşma 31
uzaklarda 21
uzaklara 40
uzaklaşıyor 38
uzaklaş oradan 25
uzaklaş buradan 43
uzaklaşıyorlar 24