Yapalım mı traducir ruso
10,471 traducción paralela
Veda sarılması yapalım mı?
Обнимемся на прощание?
- Üçlü yapalım mı?
— Ну чё, погнали?
- Bir daha yapalım mı?
- Можно ещё раз?
Bir daha yapalım mı?
Можно ещё раз?
Seninle bir anlaşma yapalım.
Предлагаю сделку.
- Hadi ama, oylama yapalım.
- Нет, нет, давайте проголосуем...
Anlaşma yapalım.
Давай договоримся...
Yapalım şu işi.
За дело.
- Hayır, burada yapalım gitsin.
Нет, лучше здесь.
- Doğru, hadi yapalım.
Давай попробуем.
Hadi oylama yapalım. Halka açılmaya karşılık % 51 hisse.
Проголосуем... 51 процент акций!
- Sadece rol yapalım.
- Давай по ролям?
Ona sürpriz yapalım.
Давайте удивим ее!
Tamam, sahnelerin kanlı olması için elimize çok fırsat geçmiyor. Haydi yapalım şunu.
Смотри, у нас немного возможностей добавить крови, так что сделаем это.
Hayat, "hadi anlaşma yapalım" oyunu değildir. Evet öyle!
Жизнь не игра "Let's Make a Deal".
Onu yapalım.
- Да, давай осуществим это.
- Yapalım hadi.
Давай сделаем это.
Yapalım.
Давай.
O zaman şöyle yapalım. Siz milli eğitimden Annette'i bir arayın.
Почему бы вам не позвонить Аннетт в офисе управляющего?
Yapalım şu işi.
Тогда мы пойдём.
Her neyse, bunu yapalım.
В общем, приступим.
- Hemen yapalım ama. Gidelim.
- Прямо сейчас и начнём.
Bu arada bazı raundlarda küfretmeme ve soru sormama gibi birkaç kural vardı ama bence şimdilik onlar olmadan yapalım, çünkü ilk seferin. Kimsenin bayılmasını istemeyiz.
Кстати, у нас в некоторых раундах был запрет на ругань и вопросы но мы временно их отменим, ведь ты впервые играешь а мы не хотим ничего скрывать.
Tanrı olaylarını falan yapalım demiyorum ama tanrı karşıtı şeyler de yapmayalım hani.
Я не предлагаю врубать святош но хотя бы не творить слишком много анти-божьего.
Yapabilir miyiz? - Tamam, kuş şeyini yapalım.
Билл, включим птичье право.
- Takas yapalım.
- Обменять его.
Takas yapalım.
- Обменять.
Siz de inandığınızı söyleyin ve bu işi hep birlikte yapalım.
Если и вы в это верите, давайте так и сделаем.
Bunu şimdi yapalım da sonra korkusunu yaşamayalım.
Пусть это случится сейчас, зачем нам жить в ожидании.
Bilmem, sence ne yapalım Sally?
Не знаю. Что скажешь, Салли?
Aman Tanrım, bu kadar yetti. Hadi yapalım! - Yapmak mı istiyorsun?
Боже мой, ну всё, понеслась!
- Peki, yapalım.
— Да! Ладно, погнали!
Kendi üretimimizi yapalım.
Давайте строить свои собственные.
Pekâlâ. Hadi yapalım şu işi dostum.
— Не болтай, а нагувай меня.
Aslında ne yapalım biliyor musun?
То есть... знаешь, что? Давай...
Pazar ayininden sonra yapalım.
Сразу после службы.
- Parti yapalım amına koyayım!
- Зажигаем!
Sıra dışı şeyler yapalım bebek.
Давай оттянемся, детка.
Yani her zaman ölebileceğimizi bilsem de içgüdüsel olarak ölümden kaçınıyordum. Ama ne yaparsak yapalım sonumuzun böyle bir yer olacağını bilmiyordum.
В смысле, я всегда знал, что мы можем умереть, я инстинктивно знал, что нужно избегать смерти, но чего я не знал, так это того, что вне зависимости от наших действий в конце концов всё заканчивается в подобном месте.
Yani uyuşturucu müptelası gibi gizli saklı yapalım.
В смысле, прятаться, как парочка наркоманов?
Hadi yapalım artık. Önce seninkini fırlatırız.
Ну, давай зажжем эту свечку.
Ne yapalım biliyor musun Tony? İkisini de hemen, şimdi gebertelim.
Мне кажется, Тони, что надо прикончить их прямо сейчас.
Hadi şu işi yapalım.
Давай.
Yapmayacağımı söylediğimi biliyorum ama siktir et, hadi yapalım.
Я знаю, что говорил, что не буду, но в жопу : давай сделаем это.
- Hadi yapalım!
Давай сделаем это!
- Evet, hadi yapalım.
- Да, давай.
Hadi şunu yapalım.
Давай, блин, сделаем это.
Affedersin anne. Hadi yapalım!
Давайте!
Evet, hadi yapalım!
Да, давайте сделаем это!
- Hadi yapalım.
Ладно, поехали.
Hadi yapalım.
Вперед.