English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ Y ] / Yaşayacak mı

Yaşayacak mı traducir ruso

388 traducción paralela
Tekrarlayan 3. aşama metastatik göğüs kanserim var. İhtimaller ne durumda? Diyelim ki Noel'e kadar yaşayacak mıyım?
У меня повторный рак груди с метастазами 3-й степени, так какие шансы, что я буду здесь... на Рождество?
Doktor, Chobo yaşayacak mı?
Доктор, Тёбо будет жить?
Yaşayacak mı?
Она будет жить?
- Yaşayacak mı?
Oн бyдeт жить?
Yaşayacak mı?
Она выживет?
Evet, yani yaşayacak mı?
Будет ли он жить?
- Yaşayacak mı?
- Он будет жить?
Güzel. - Yaşayacak mı? Hım?
Хорошие.
Söyle bana ruh. Yaşayacak mı?
Дух, скажи мне, он будет жить?
Birlikte yaşayacak mıyız?
Мы хотим жить все вместе?
Yaşayacak mıyız?
Вместе.. Хотим ли мы жить?
- Yaşayacak mı?
- Оно поправится?
- Yaşayacak mı?
- Oнa выживeт?
Söylesene, Küçük Tim yaşayacak mı?
Малютка Тим будет жить?
Yaşayacak mı?
Вы ее спасете?
Yaşayacak mı?
- Он выживет?
Yaşayacak mı?
- Шансы есть?
Geriye dönene kadar yaşayacak mı?
Доживет она до нашего возвращения?
Yaşayacak mı? Evet.
- Он будет жить?
Tamamen felç olacağını düşünüyoruz. Fakat yaşayacak mı?
Он парализован, это необратимо.
Doktor, sincap yaşayacak mı?
Доктор, белка будет жить?
Seninle sorun yaşayacak mıyım, koca oğlan?
У меня с тобой проблемы будут, здоровяк?
Karınla yaşayacak mısın?
Так чего же ты хочешь? Я останусь с моим мужем.
Yaşayacak mısın?
Жить будешь?
Yüz yaşına dek yaşayacak olsam bile, beni ayaklarımın üstünde durdurmaya çalışmanı...
Но никогда в жизни,.. ... даже если доживу до ста лет, я не забуду, как ты сегодня ставил меня на ноги.
Yaşayacak bir hayatım var.
Я собираюсь жить дальше.
- Sonunda yaşayacak bir hayatım var demek. Role göre fazla yaşlı olduğum rolleri, sırf geceleri yapacak işim.. .. olmadığı için oynamak zorunda değilim.
Я должна найти время жить, а не играть роли, для которых я стара... только потому, что мне нечем заняться вечерами.
Tewksbury'de, cenk meydanında Warwick tepeme çöktüğünde beni kurtardığını, "Canım ağabeyim, sen yaşayacak ve kral olacaksın." dediğini hatırlatan oldu mu?
Кто мне сказал, что в Тьюксберийском поле, когда меня одолевал уж Оксфорд, пришёл он мне на помощь и воскликнул : "Живи, мой милый брат ; будь королём"?
Ben hiç olacağım ve o yaşayacak.
Я умру, а он - нет.
Yaşayacak mı?
Он будет жить?
Yeğenim, bilincine kavuşursa, bunları mı yaşayacak?
Племянник. Если он придет в себя, то почувствует такую боль?
- Doktor, yaşayacak mı?
Доктор, он выживет?
- Yaşayacak mı?
- Она выживет?
- Yaşayacak mıyım?
Я выживу?
Gecenin kara perdesi çökmeden önce, onunla krallığım ebediyen yaşayacak.
С этим моя империя будет вечной. Раньше Я правил только ночью.
"İşte böyle yaşamak istiyoruz." Kişisel yaşamımızda insan bir sufi ya da aziz olmadıkça uğrunda yaşayacak bir ahlak modeli yok.
"Вот как мы хотим жить" В нашей личной жизни... если только мы не мистики и не святые... нет моделей, по которым следует жить
Başka sorunlar yaşayacak olursanız, size yardım edebilirim.
Я буду рада помочь, если возникнут любые проблемы такого рода.
Harry burada mı yaşayacak?
Гарри будет жить здесь?
- Çamaşırhanedeki anımız hep yaşayacak.
Будем встречаться в прачечной.
O sonsuza kadar dostlarının kalplerinde yaşayacak, silah arkadaşlarının, ve gelecek olan nesiller çocukluklarından itibaren buraya bu merkeze gelip bu inançtan ilham alacaklar, uğruna kardeşimiz, yoldaşımız, arkadaşımız,
Нерушимое дело его вечно будет жить.. в наших сердцах, в сердцах его боевых товарищей.. и будущих поколений, которые с малых лет будут приходить..
Uğruna yaşayacak bir şeyin var mı?
А есть ли у вас что-то, ради чего стоит жить?
Uğruna yaşayacak bir şeyin var mı?
У вас есть что-нибудь, ради чего стоит жить?
Yaşayacak çok hayat var ama artık bunu yalnız yapacağımı hayal edemiyorum.
Ещё столько предстоит прожить. Но я более не представляю себе жизни в одиночестве.
50 yıl yaşadığım utancı 6 dakikada yaşayacak.
Пятьдесят лет моих унижений он испытает за шесть минут.
Neden buradasın? Uğruna yaşayacak bir şeyin var mı?
Зачем вы здесь?
Uğruna yaşayacak bir şeyin var mı? Güzel şehrimin yakılıp yıkıldığını düşünmekten kendimi alamıyorum. - Devlerin arasında kaldık.
Я думаю о моем прекрасном городе, лежащем в пламени.
Uğruna yaşayacak bir şeyin var mı? Güzel şehrimin yakılıp yıkıldığını düşünmekten kendimi alamıyorum.
Я думаю о моем прекрасном городе, лежащем в пламени.
Uğruna yaşayacak bir şeyin var mı?
У вас есть хоть что-то, ради чего стоит жить?
- Lehman, yaşayacak mısın?
Ты будешь жить, Лейман?
Çok eğleneceğiz. Ama tatlım, sanırım o Chandler'la yaşayacak.
По-моему, она собирается жить с Чендлером.
Aynı ayda doğan herkes aynı hayatı mı yaşayacak yani?
Что, все, кто родился под одним знаком, одну жизнь проживут?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]