Zamanında traducir ruso
13,034 traducción paralela
Zamanında şehirdeki en iyi et işleme tesisiydi.
Раньше здесь был крупнейший мясокомбинат в городе.
Zamanında önlemimizi alalım.
Давай убьём это всё на корню.
Yılın bu zamanında Şikago'yu sever misin?
- Любите Чикаго в это время года?
Vay be! Siktir! - Tam zamanında!
Вот черт.
Tam zamanında ulan.
- Ну, наконец-то.
İşte burada. Tam zamanında.
- Как раз вовремя.
Bunu zamanında nasıl düzelteceğiz?
Как нам починить это вовремя?
- Tam zamanında.
– Время.
İnsanı anlamayacağı bir teknolojiyi içeren üç meteor yollamışlardı zamanında.
Они отправили три метеорита, в которых содержится технология, неподвластная человеческому разуму.
Neden bunu zamanında kimse söylemedi?
Почему мне раньше никто не сказал?
Zamanında annesini tanırdım.
Я знала его мать когда-то.
Zamanında?
Когда-то?
Ve belki sen zamanında iyi bir adamdın.
И может, когда-то вы были хорошим человеком.
Kral ile zamanında çok yakındık ancak kendisi bunu teyit edebilecek durumda değil gibi görünüyor.
Король и я были весьма близки однажды, но, кажется, он не в состоянии обеспечить это.
Haır, hayır, tam zamanında geldin.
Нет-нет, ты как раз во время.
Ben... zamanında oraya yetişemedim, ama önceden görmüştüm.
Я.. ну, я пришёл туда слишком поздно, но я видел его прежде.
O elbiseyi zamanında almalıydım.
Надо было купить платье намного раньше.
Evet, Jonah ile konuşuyordum ve zamanında aynı şeyleri yaşadığını ve bu kitabın yardımcı olduğunu söyledi.
Я поговорил с Джона, он сказал, что прошел через это когда-то и это реально помогло ему.
Tam zamanında geldin.
Ты вовремя.
Hikayelerim için yatağıma zamanında dönerim.
Я вернусь в кровать до ночных сказок.
8. sınıftayken bir matematik sınavında kopya çektim 16 yaşındayken bir mağazadan mezuniyet elbisesi çaldım üniversite birinci sınıftayken kulüpten bir kızla yattım ve 2007 yılında vergilerimi zamanında ödemedim.
Я мухлевала на экзамене по математике в 8 классе, украла бальное платье в 16 лет, переспала со студенткой из женского клуба и поздно заплатила налоги в 2007.
Şimdi, kendine sor, savaş zamanında en çok kim kazanır?
Сейчас, спросите себя, кто получает выгоду от продолжения войны?
Belki o zaman, aslında arkadaş olmadığımızın farkına varırsın.
И, возможно, тогда ты осознаешь, что мы на самом деле не друзья
Evet ama Boone'un kayıtlarında askerlik, gemi kaçırma, silah teslimatı ve nakliye memurlarını, alt etmekle dolu olması dışında, BE'de az bir zaman geçirmiş.
Да, если бы не то что досье Буна полно вещей типа работы наёмником, угон, торговля оружием, захват корпоративных транспортов... некоторое время в банде взломщиков, не так много.
Tamam mı? Dağın dışında epey bir zaman geçirmiş.
Вот его фото.
Pekâlâ, dostum, zamanında buradayız.
- Ну?
Yaz aylarında paraları bir araya getirdiğimiz zaman her gün giderdik.
Летом мы ходили туда каждый день, если получалось найти на это деньги.
Bir gün Zoom, sizle kızım arasında bir seçim yaptıracak bana ne zaman olursa olsun gözümü kırpmayıp bir an olsun düşünmeden kızımı seçeceğim.
И однажды Зум заставит меня выбирать между тобой и моей дочерью, и каждый раз, без промедления, я выберу дочь.
Tamam o zaman, kampüs dışında bir daire tutarım.
Потому что тогда ладно, я просто подыщу себе жильё вне кампуса.
Zamanımız azalıyor o yüzden kadının sabıka dosyasını ve Lowry hakkında topladığımız tüm delilleri getirdik.
Время на исходе, поэтому мы привезли её дело и всё, что у нас есть на Лаури.
On yaşında çocuktum o zaman.
Я был 10-летним ребёнком.
Burada sıkışıp kaldığımızı oğluma söylemek zorunda kalan, ve ne zaman eve döneceğimiz hakkında en ufak fikri olmayan ben. Bunları ne daha katlanılabilir hale getirirdi biliyor musun?
У меня, когда я должна говорить детям, что мы застряли тут, что я не имею ни малейшего понятия о том, когда они попадут домой, и ты знаешь, что может хоть немного это всё исправить?
- Zaman gemisi aslında ama evet, aynı zamanda uzayda da yolculuk yapabilir.
– Это машина времени, но да, в космосе она тоже путешествовать умеет.
Hangi zaman periyodlarında yapacak bunu peki?
Так о каких периодах идёт речь?
Peki o zaman, işte size ev hakkında.. ... bir hak iddia edemeyeceğini gösteren belge ve şuranın onaylanması lazım.
А, ну тогда, он должен подписать документ, подтверждающий, что у него нет претензий на собственность, и его нужно нотариально заверить.
Ama aslında Serena'yla zaman geçirmeyi umuyordum.
На самом деле, я хотел провести время с Сереной.
Her zaman yanında olacağım.
Я всегда буду здесь.
Ve dikkatli bakışları altında Paris her zaman güvende olacak.
И под их пристальным взглядом, Париж всегда будет в безопасности.
Yani bir zaman tayfının gelip bizi öldürmeye çalışması dışında, nasıl geçti?
Не считая того, что Призрак Времени явился и почти убил нас, как всё прошло?
O zaman Kate tamamen hayal dünyasında çünkü böyle bir şeyden sonra normale dönmenin imkanı yok.
Ну значит, она бредит, потому что нет способа вернуться к нормальной жизни после чего-то такого.
Sence de şu an kadınların bastırılmasında rol oynayan eski gelenekleri önermek için doğru bi zaman mı?
Сейчас правда подходящее время говорить об устаревшей традиции, подразумевающей женскую покорность?
Biliyor musun hiç orgazm olmayan insanlar aslında ne zaman olduklarını bilmiyorlar.
Некоторые люди, у которых никогда не было оргазма, просто не понимают, что получили именно его.
Her zaman yanında olacağız.
Мы всегда будем рядом.
Onu hep elinin altında tuttu. Bütün bu zaman boyunca.
Он медлил с этим... всё это время.
O zaman neden bahsettiğin hakkında hiçbir fikrim yok.
Тогда я не понимаю, о чём ты.
Neden yanında tutuyorsun beni o zaman?
Не всех. Тогда почему ты держишь меня здесь?
Ben aslında taşınmak için iyi bir zaman olduğunu düşünüyordum.
Нет. Вообще-то, я думал о том, чтобы съехать отсюда.
O zaman neden Rusya anlaşmasında onunla aynı ekipte yer aldın?
Зачем вы объединились с ним для сделки с Россией?
Fakat Aguirre şehrin güney yakasında her zaman daha zayıf olmuştur.
Но... У Агирри слабая поддержка в южной части округа.
o zaman aynı kişinin kiraladığı araçla, FBI eski ajanını kaçırdığının da farkında mısınız?
Тогда вам должно быть известно что машина, с помощью которой похитили бывшего агента ФБР вчера, была арендована на то же имя?
Şu an ile o zaman arasında Han'ı ezmenin bir sürü yolu var.
Есть пути, чтобы сломить Хана... за это время.
zamanı 41
zaman 286
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamanın var mı 17
zamana ihtiyacım var 37
zaman 286
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamanın var mı 17
zamana ihtiyacım var 37