English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ Ö ] / Ölmüyor

Ölmüyor traducir ruso

174 traducción paralela
O kız ölmüyor.
Этот ребёнок... никогда не умирал.
Ölmüyor.
Он не умирает.
- Artık kimse zatüreden ölmüyor.
- Никто в наши дни не умирает от пневмонии.
Açlıktan ölmüyor olsam bile bu kokuya dayanamazdım.
Я снова ожила и теперь умираю от голода.
Neden onlar ölmüyor? Neden onları öldürmüyorlar?
Почему... я должен сейчас умереть?
Neden ölmüyor ki bu adam?
Почему он не умер?
Oh, hayır! Annem ölmüyor, değil mi?
Она умрет, да?
- Tutun şu or.s.u çocuğunu! - Tanrım, ölmüyor.
Господи, оно не умирает.
Worf ölmüyor ve acı da çekmiyor.
Ворф не умирает и он не страдает от боли.
Küçük bir çilek yedin diye az daha ölmüyor muydun?
В детстве ты однажды наелся клубники и чуть ни умер?
- İyi değil. Hey! Hiç kimse ölmüyor.
- Да неважно, никто не умирает.
Jim ölmüyor...
Джим не умирает...
Merak etmeyin Bu hikayede kimse ölmüyor
Не переживайте, никто в этой истории не погибнет.
- Şu bekçiler asla ölmüyor.
Погонщики гибнут, а этим хоть бы что.
Hiç kimse ölmüyor ve herkes sonsuza kadar mutlu yaşıyor.
Никто не умирает и все живут долго и счастливо.
Hayır, Beth ölmüyor.
Нет, Бет не умрёт.
Hayır ölmüyor.
Нет,.. ... она не умрёт.
Sıkıntınızı anlıyorum ama bu insanlar boş yere ölmüyor.
Мне понятно ваше отчаяние, но эти смерти не напрасны.
Babamız ölmüyor.
Наш отец не умирает.
Ne, yoksa insanlar gelecekte ölmüyor mu?
Что, в будущем люди не будут умирать?
O ölmüyor.
Он не умирает.
Ölmüyor.
Ничего особенного.
Vampir kurbanları ölmüyor. Dönüşüyor. - Taşıyıcı oluyorlar.
Укушенные им вампиры не умирают они тоже обращаются в носителей этого вируса.
- Ben ölmüyor. - Hayır.
Бен не умирает.
- Onun bir serveti var ve ölmüyor.
- Он богат и никак не умрёт.
Babam kanserden ölmüyor.
Мой отец умирает не от рака.
Bu günlerde Batı Baltimore kimse ölmüyor mu?
Что, теперь в Западном Балтиморе не убивают?
O ölmüyor!
Эй! Она не умирает!
Dinleyin, karma bukalemunları. Kimse ölmüyor.
Послушайте, никто не умрет!
Artık kimse eceliyle ölmüyor.
Никто больше не умирает от старости.
Ne yazdığını öğrenmek için ölmüyor musun?
Разве тебе не хочется узнать, что там?
Onlar ölmüyor, yaşam savaşı veriyorlar.
Они не умирают. Они пытаются выжить.
- Adam ölmüyor mu?
Он не умирает?
- Burada da birileri ölmüyor mu?
- Вы, типа, все такие кровожадные?
sonuçta kimse ölmüyor, değil mi?
Все остались живы, верно?
Bu gece hiç kimse ölmüyor.
Никто не умрет этой ночью.
Kimse buradan ayrılmıyor ve kimse ölmüyor.
Никто не уходит и никто не умирает.
O ölmüyor, pankreas iltihabı var.
Она не умирает. У неё панкреатит.
Kimse ölmüyor.
Никто не умирает
Kim ölmüyor ki?
- Все умирают.
Ama filmde ölmüyor.
А в фильме - нет.
Deftere isimler yazılıyor ve kimse ölmüyor, bu sizcede tuhaf değil mi?
хотя их имена были записаны в тетрадь. Разве это не странно?
Hayatını kurtaramazsın, çünkü ölmüyor.
Ты не можешь спасти ей жизнь, потому что она не умирает.
Bunlar ölmüyor.
Да эта штука просто бессмертна.
O ölmüyor.
Да все с ней в порядке!
Biliyor musun? Kötüler ölmüyor.
Знаешь что?
Ölmüyor.
Она не умрёт.
Başka kimse ölmüyor.
Никто не умрёт.
- Ölmüyor mu?
Он не умирает?
Annem ölmüyor!
Моя мать не умирает!
Depremde de ölmüyor zaten.
%

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]