Şarkılar traducir ruso
2,748 traducción paralela
Şimdi, bilesin diye söylüyorum : En sevilen şarkılarımla birlikte geliyor.
Ну и так, чтобы ты знала, там уже загружены все мои лучшие хиты.
# Şarkıların kalbimde gömülü #
♪
Jeanne'nin yeni şarkılarına söz yazmaya devam etmeliyiz, böylece...
Нам следует продолжать писать, у Джины новые песни, так что... нет, я знаю Джина любит, когда мы пишим вместе,
Ve siz Marvin Hamlisch size şarkıları yazmanız için ödeme yapıyorum, masa silmeniz için değil!
А ты, Марвин Хамлишь, Я плачу тебе за песни, а не за уборку столов!
Sadece yanımda götürmek için, Noel şarkıları söylececeğiz.
Я просто собираюсь сделать очень большую порцию, чтобы взять с собой на рождественское песнопение.
Fitz'in en sevdiği şarkıları, ilahileri ve grupları alıntıladığı şiirleri kişiliğine uyan İncil ayetlerini listeliyorum.
Я составляю список... любимых песен Фитца, групп, которых он любит, стихов, которые он цитировал, библейских строф, которые соответствуют его характеру, гимнов, которые ему нравятся.
Neredeyse tamamı aşk şarkıları.
Почти полностью из песен о любви.
Baban, bir kaç antika'Tears for Fears'şarkılarını haykırırken dans etmeye çalışır.
А отец пытается с ней потанцевать под какую-нибудь древнюю песню Tears for Fears про крики.
Güzel bir akşam gösterimiz, şarkılar, evlilik kutlaması ve lezzetli mi lezzetli spagettimiz var. Hoş geldiniz.
Добро пожаловать.
Albümün şarkıları tamamlanmak üzere değil mi?
Новая песня для сольника почти готова?
Yeni moda tasarımcılarını, yeni beğenileri dinlenilmesi gereken şarkıları, görülmesi gereken yerleri ya dergilerden okursunuz, ya internetten bulursunuz ya da Dedikoducu Kız'ı izleyip öğrenirsiniz.
Если вы хотите узнать о новом дизайнере, модных трендах, какие слушать песни, куда сходить, вы можете прочесть кипу журналов, открыть интернет или просто посмотреть "Сплетницу".
O gece ne ziyafet verildi ne de şarkılar söylendi çünkü yas tutulamayacak kadar çok ölümüz vardı.
Но мы не пировали и не пели той ночью столь тяжела была наша потеря.
Ve burada, gerçekten şarkılarımı dinleyen yegâne insanlara.
- И за тех единственных, кто на самом деле слушал, как я пою.
Ne zaman şarkılarından birini dinleyebileceğim?
Когда ты мне дашь их послушать?
Şarkılarımı yazarken bana yardımcı oluyordu!
Он помогает мне с песнями!
Hani sözde yeteneklerle çok ilgilisin ya benim şarkılarımı dinledin mi peki?
Если тебя так интересует талант... то почему ты не послушал мои песни?
Aslında söylediğin şarkılar dinlemek için biraz eski.
Ну, твоя песня... уже порядком устарела.
Ama ömrümün sonuna dek aşk şarkıları söyleyeceğim sana.
Но я буду петь тебе романсы до самой смерти
- Haftayı neslimizin 250 grubunun şarkılarını dinleyip eğlenerek geçirmek için yaşımız geçti mi?
- Староваты провести недельку наслаждаясь двумя сотнями команд, играющими основную музыку нашего поколения?
Çırılçıplak soydular. Sonra caddeye götürüp kuyruğu ile ilgili şarkılar söylediler.
Они провожали его по улице и пели песни про его хвост.
Tüm şarkılarını ve aryalarını biliyorum.
"€ все ваши песни знаю. " арии.
Alexander Nikiforov... şarkılar ve aryalar söyleyecek.
јртист јлександр Ќикифоров поЄт романсы и арии из опер.
Mesela folk şarkılarının yüzde 36'sı demiryolunda çalışanlarla ilgilidir. İsimleri genelde "Koca" bir şeydir.
Ну например... 36 % героев народных песен работают на железной дороге и зовут их "Большой кто-нибудь".
Sadece adı "Chloe" olmayan şarkıları mahvederim.
Нет. Я бью по тем мелодиям, которые не про Хлою.
- Folk şarkıları.
- Фолк песни.
Folk şarkıları demek.
Фолк песни.
Senin şarkıların, benim sahnelerim...
Твои песни, мои тексты...
- Şarkılar harika.
Песни отличные.
- Şarkılar.
Песни?
Senin şarkıların çok iyi ve benim taraf...
Твои песни так хороши, а мой сценарий...
- Keşke bütün şov senin şarkıların olsa.
Вот состоял бы весь мюзикл только из твоих песен.
- Diyaloglar gitmiş, sadece şarkılar vardı.
Диалоги исчезли, и остались только песни.
Daha şarkıları söylemedik.
Но мы еще не прошли твой номер.
- Birinin şarkıları öğrenmesine vakit yok.
Замене не хватит времени, чтобы выучить песни.
- Kimi bulursak şarkıları söyler.
Кого бы мы не получили, мы не сможем подогнать музыку.
Bana bir şeyler hissettiren şarkıları severim sen de öyle.
Она слишком ментальная. Я люблю песни, которые заставляют меня чувствовать что-то, и ты тоже.
Bunda sadece şarkılar var sanıyordum.
Я думала всё шоу состоит из песен.
Derek tepemde. Eğer iyi bir şeyler yazamazsam, bazı şarkıları...
Если я не смогу принести ему что-то стоящее, он начнёт забирать песни у тебя
Her şey mükemmel olmazsa, Derek'in benim söylediğim bazı şarkıları sana vereceğinden endişelendiğini söyledi.
И он сказал. что он боится если все не будет идеально, то... Дерек начнет давать больше моих песен тебе.
Ama bestekarımız olmadan yeni şarkılar hakkında konuşmak biraz zor olabilir.
Несмотря на то, что это может быть немного трудным говорить о новых песнях без нашего композитора.
Ana, buraya gel lütfen ki, yeni şarkıları dinleyelim.
Ана, подойди сюда и мы сможем услышать новые песни, пожалуйста?
Divanın yeni şarkıları gayet iyi uydu.
Все новые номера с Дивой хорошо идут.
Bütün şarkıları güzel.
Ну и что? Все их песни хороши.
- Çünkü sana sadece şarkıları çaldım.
Это потому, что я только проигрываю эти песни.
Bilirsin, biri senden ayrıldığı zaman ve sana onu hatırlatacak bir şarkı olduğu zaman başta nefret edersin ama sonra eski güzel anıları hatırlatır.
Знаешь, когда кто-то расстается с тобой и песня, что напоминает об этом сначала, ты ее ненавидишь, но потом, это возвращает все хорошие воспоминания.
Bazı insanların resim yapma yeteneği vardır. Bazılarının ise şarkı söyleme.
У некоторых людей есть талант рисовать, у кого-то - петь.
# Artık folk şarkıcılarız, şampanya tokuşturuyoruz # # 401 binimize yeni katkılar yapıyoruz #
♪ Мы теперь крутые барды, мы купались в молоке ♪ ♪ И бабосы всего мира уже в нашем кулаке ♪
Ama bu şovun olayı şu, şarkıcılar jüri üyelerini oyluyor.
Вся штука в том, что в этом шоу исполнители судят судей.
John Glenn Şarkıcıları mıyız peki?
Значит мы...? Мы кто? Джон Глен Сингерс?
Hokkabazlarla şarkıcılar alkış ister.
Жонглеры и певцы ждут аплодисментов.
Cesetlerinin, Casterly Kayası'nın kapılarında sarkıtıldığını hatırlıyorum.
Я помню, как их тела качались высоко над воротами Утеса Кастерли.
şarkı 121
şarkıcı 23
şarkı söylerim 16
şarkı söylüyor 35
şarkı söyle 90
şarkı söylemek 19
şarkı söyleyelim 18
şarkı mı 30
şarkıcı mı 16
şarkı söylüyorlar 17
şarkıcı 23
şarkı söylerim 16
şarkı söylüyor 35
şarkı söyle 90
şarkı söylemek 19
şarkı söyleyelim 18
şarkı mı 30
şarkıcı mı 16
şarkı söylüyorlar 17