A loner traduction Turc
474 traduction parallèle
- No, I'm a loner.
- Hayır, ben yalnızım.
You're a loner, and that's the way it should be.
Yapayalnızsın, öyle de olması gerekiyor.
You take a loner, he travels awful fast.
Yalnız biri çok hızlı yol alabilir.
'Cause I'm a loner clear down deep to my very guts.
Çünkü ben sapına kadar yalnızlığı seven biriyim.
You know what a loner is?
Böyle biri nasıldır biliyor musun?
I was Otsuka's man, but now I'm a loner.
Otsuka'nın adamlarındandım, ama artık yalnızım.
Being a loner is better
Yalnız olmak daha iyi.
Perhaps he's a loner. Such people...
- Belki de yalnızlığı seviyordur.
So I'm a loner now, wandering here and there.
Şu anda yalnızım, orada burada dolanıyorum.
He's strictly a loner.
Tek başına çalışır.
Jin Fei, The King Eagle is a loner
Jin Fei, Kral Kartal bir münzevi
He's-He's a loner.
O-o yanlızlığı seven biri.
Are you one of the Brighenti group or a loner?
Sen Brighenti grubunun bir üyesi misin yoksa kendi başına karar veren biri mi?
You must understand, World Enterprises sees itself as a loner... a pioneer, if you will.
Anlamak zorundasınız, World Enterprises kendini tekel görüyor,... bir öncü de diyebilirsiniz.
He's a loner.
O yalnız çalışır.
He was a loner, Captain.
O yalnızlığı severdi Yüzbaşı.
Daslow was a neuropath, an unstable character and a loner.
Daslow'un nevropat, dengesiz karakterli ve şizoid olduğu tespit edilmiştir.
She's a loner Likes to mingle
Yalnızlığı seven biri, karışıklıktan hoşlanıyor
There's an old man, a loner in a blue cape drinking.
Kızıyla yaşlı bir adam, Lacivert başlıklı içki içen bir adam.
Hard. Bit of a loner, like me.
Sanki yalnız biri, benim gibi.
It's a loner's dream.
Bir adamın rüyası.
You couldn't have seen me with anyone. I'm a loner.
Beni başkasıyla görmüş olamazsın.
This one here is a loner, Oguma Furen.
Bu da yalnız kovboy, Kuma.
I'm a loner
Ben bir münzeviyim
I'm a loner, Dottie.
Ben yalnız biriyim, Dottie.
I'm a loner.
Ben yalnız biriyim.
I'm a loner, Dottie.
Ben yalnız biriyim Dottie.
Lindbergh was a loner.
Lindbergh yalnızlığı severdi.
basically, I have been a loner my entire life.
- Ben hayatım boyunca yalnızdım.
I used to enjoy being a loner.
Her zaman yalnız kalmayı severdim.
We all know you're a big, tough guy, Ben... but that doesn't mean you're a loner.
Hepimiz biliyoruz ki, sen zor bir adamsın, Ben..... ama bu yalnız olman gerektiği anlamına gelmiyor.
Every man here - is "a loner", But all men together - makes "us"!
Buradaki her erkek bir "yalnız" ama bütün erkekler bir "biz" yapar!
- Well, you're a musician... and a rebel and a loner. And that's how I was when I was a kid.
- Şey, sen bir müzisyensin ve bir asi ve yalnız. ve çocukken nasılsam öylesin.
- A loner?
- Yalnızlığı sever misin?
He was a loner, just like me.
Yalnızdı, tıpkı benim gibi.
Men who remove all guilt by making murder a meaningless act of a loner.
Minsk'de bir radyo fabrikasına götürülüyor.
A deserter, thief, loner, and more than a friend!
Bir firari, hırsız, yalnız kurt, ve benim için bir arkadaştan daha fazlası!
But he's also a loner He probably doesn't know about Luo Tian Yi And fell for it
Büyük ihtimalle Luo Tian Yi'yı tanımıyor ve kanıyor
Pulling that "I'm a cool, suffering loner" act, right? ! Now talk!
"Kayıtsız, acı çeken yalnız" rolünü bırak da anlat bakalım!
Michael Knight, a young loner... on a crusade to champion the cause of the innocent, the helpless, the powerless, in a world of criminals who operate above the law.
Çaresizlerin, güçsüzlerin... ve masumların hakkını savunmak için... suçluların dünyasına karşı kutsal bir savaş veren yalnız bir genç.
michael Knight, a young loner on a crusade to champion the cause of the innocent, the helpless, the powerless, in a world of criminals who operate above the law.
Michael Knight, çaresizlerin, güçsüzlerin ve masumların hakkını savunmak için suçluların dünyasına karşı kutsal bir savaş veren yalnız bir genç.
Michael Knight, a young loner, on a crusade to champion the cause of the innocent, the helpless, the powerless, in a world of criminals who operate above the law.
Çaresizlerin, güçsüzlerin... ve masumların hakkını savunmak için... suçluların dünyasına karşı kutsal bir savaş veren yalnız bir genç.
michael Knight, a young loner, on a crusade to champion the cause of the innocent, the helpless, the powerless, in a world of criminals who operate above the law.
Çaresizlerin, güçsüzlerin... ve masumların hakkını savunmak için... suçluların dünyasına karşı kutsal bir savaş veren yalnız bir genç.
michael Knight, a young loner on a crusade to champion the cause of the innocent, the helpless, the powerless, in a world of criminals who operate above the Iaw.
Çaresizlerin, güçsüzlerin ve masumların hakkını savunmak için suçluların dünyasına karşı kutsal bir savaş veren yalnız bir genç.
michael Knight, a young loner on a crusade to champion the cause of the innocent, the helpless, the powerless, in a world of criminals who operate above the law.
Çaresizlerin, güçsüzlerin ve masumların hakkını savunmak için suçluların dünyasına karşı kutsal bir savaş veren yalnız bir genç.
michael Knight, a young loner on a crusade to champion the cause of the innocent, the helpless, the powerless in a world of criminals who operate above the law.
Çaresizlerin, güçsüzlerin... ve masumların hakkını savunmak için... suçluların dünyasına karşı kutsal bir savaş veren yalnız bir genç.
Michael Knight, a young loner... on a crusade to champion the cause of the innocent, the helpless, the powerless, in a world of criminals who operate above the law.
Michael Knight,... Çaresizlerin, güçsüzlerin, ve masumların koruyucusu, suçluların dünyasındaysa yasaların uygulayıcısı.
Michael Knight, a young loner on a crusade to champion the cause of the innocent, the helpless, the powerless, in a world of criminals who operate above the law.
Micheal Knight, çaresizlerin, güçsüzlerin ve masumların hakkını savunmak için... suçluların dünyasına karşı kutsal bir savaş veren yalnız bir genç.
michael Knight, a young loner on a crusade to champion the cause of the innocent, the helpless, the powerless, in a world of criminals who operate above the Iaw.
Çaresizlerin, güçsüzlerin... ve masumların hakkını savunmak için... suçluların dünyasına karşı kutsal bir savaş veren yalnız bir genç.
A real loner.
Yalnızlığı seviyor.
Roy was a real loner.
Roy yalnızlığı severdi.