Already done traduction Turc
2,499 traduction parallèle
Do you see what I've already done for you?
Bak, daha şimdiden neler yaptım.
And I've already done so much to destroy the one you have of me.
Zaten benim yüzümden yeterince hayalkırıklığı yaşadın.
Already done.
Yaptım bile.
Sean, no matter what happens, we've already done more than most people would've- - a lot more, all right?
Sean, ne olursa olsun çoğu insanın yapabileceğinden çok daha fazlasını yaptık, hem de çok daha fazlasını.
You've already done that, yes?
Bunu çoktan yaptın zaten, değil mi?
He's already done it once.
Bir kez bıraktı zaten.
My head's already done in. The goat is waiting for me in the mountain anyway!
Benim kafam sıkkın oluyor keçi dağda beni bekleyipduru zaten, çekilin önümden.
No, I've already done the shopping.
Alışveriş yaptım zaten.
If you have not already done so, you have to go to Mayor Collins.
Ama yeterince sorun yaşadım
Mom, you have already done that.
Anne, zaten yaktın.
Because you have already done that for yourself.
Çünkü bunu zaten kendin yaptın.
We have already done this test four times, Einstein Naqvi.
Testi dört kez yaptık zaten, Einstein Naqvi.
Rita, get the OR ready for an emergency endovascular coiling. Already done.
Rita, ameliyathaneyi endovasküler müdahale için hazırla.
I've already done my time, and working for a voice in a box isn't really my style.
Ben çoktan hapishanede yattım bu yüzden kutudaki bir ses için çalışmak bana göre değil pek.
As if you haven't already done enough You're gonna shake up his foundation too?
Sanki yeterince şey yapmamışsın gibi o vakfı da mı sallayacaksın şimdi?
I think we'll become extinct as we know ourselves now, but I think we've already done that several times in the past.
"Biz" diye tanımladığımız insanların soyu tükenecek fakat zannediyorum ki bu çoktan, geçmişte birkaç kez gerçekleşti.
It's already done.
Yapıldı bile.
It's already done, and now... So are we.
Çoktan yaptım bile ve artık seninle işimiz de bitti.
It's already done.
Çoktan oldu bile.
It's already done.
Oldu bile.
I've hit... I've already done that.
Bunu zaten yaptım.
So you know better than anybody what's left to do in this office that I haven't already done, except...
O zaman sen benim yapmam gereken şeyin ne olduğunu herkesten daha iyi biliyorsundur.
We're here to build on the work that you've already done.
Senin zaten yaptıklarının üstüne bir şey inşa etmek için buradayız.
It's already done, okay, Chuck?
Çoktan yaptım bile, Chuck.
Yeah, damage already done.
Evet, olan olmuştu ama.
It's already done.
Olan oldu zaten.
You can't do anything to me I haven't already done to myself.
Bana yapamadığın şeyi kendi kendine yapma.
Already done.
- Yaptık bile. - Yapamazsınız!
She hasn't done that already?
Zaten kaybetmedi mi?
- Hasn't it done enough damage to this family already?
- Bu aileye yeterince zarar vermedi mi?
No, you've done enough already.
Hayır, sen yeterince şey yaptın zaten.
You've done way too much for me already.
Zaten benim için çok şey yaptın.
I already said "done."
Ben zaten tamam dedim.
If there's a chance that we could buy her some real time, Where she's not getting worse, isn't that worth a shot? It could exacerbate the damage that's already been done.
Yine de çocuğu kötüleştirmeden ona zaman verecekse, denemeye değmez mi?
If you had permission to pull that thing, I think you would have done it already.
... eğer o tetiği çekmeye iznin olsaydı,... çoktan yapardın zaten.
All your bumagi probably already been done.
Bütün kağıtlar zaten önceden hazırlandı.
Come on, I got most of it done already.
Gel hadi, zaten ben çoğunu hallettim.
I needed these done yesterday, and I've already missed a million committee meetings.
Bunların dün bitmesi lazımdı. Ayrıca milyon tane kurul toplantısını da kaçırdım zaten.
You guys have done so much for me already.
Benim için zaten çok şey yaptınız.
And before you say it, I already know that I couldn't have done this without your help.
Ve sen söylemeden de biliyordum ki ; Senin yardımın olmadan bunu başaramazdım.
Sit down. You've already done enough.
Bunu biraz konuşalım.
We're already 20 % done.
İşin % 20 sini hallettik bile.
If she wanted to help, she would've done it already.
Eğer yardım etmek isteseydi çoktan ederdi.
I already said I haven't done anything!
Bir şey yapmadım diyorum deminden beri!
We would have done that already.
Dünya Savaşı çıkartmamızdan korkuyorlar. Evet ama bunu zaten yaptık sayılır.
It's already done.
Çoktan buldular.
I just didn't know what to say after that kiss, which was really great, but I shouldn't have done it, and I'm rambling. Sorry. You said that already.
Sadece çok güzel olsa da aslında yapmamam gerektiğini düşündüğüm bir öpücükle ilgili ne diyeceğimi bilemedim ve şimdi de saçmalıyorum.
The damage has already been done.
Olan zaten oldu.
Ryder, if it was that easy, don't you think I already would have... Done that?
Ryder, o kadar kolay olsaydı çoktan yapmış olmaz mıydım?
We can't be done already.
İşimiz bitmiş olamaz.
Haven't you done enough already?
Birdenbire benim suçum mu oldu?
done 2605
done deal 48
done it 42
done and done 93
done that 156
done for 16
done with what 16
done what 44
already 1149
already taken care of 16
done deal 48
done it 42
done and done 93
done that 156
done for 16
done with what 16
done what 44
already 1149
already taken care of 16