Altar boy traduction Turc
193 traduction parallèle
He was christened and confirmed here, he served as an altar boy and he was president of the youth ministry in high school.
Vaftizi ve kutsanması burada oIdu, sunak asistanIığı yaptı... ... ve Iisesinde gençIik koIu başkanıydı.
He's a little old for an altar boy, but follow me, you look harmless.
Papaz yardımcısı için biraz yaşlı ama gelin, zararsız görünüyorsunuz.
I fix everything for priest, take care of house, sexton for church, sometimes altar boy.
Bir din adamı için gerekli olan herşeyi düzenlerim, cemaatle ilgilenirim ; kilise için zangoç, kimi zaman da, yardımcı çocuk ayarlarım.
I haven't been in church since I was an altar boy.
En son kiliseye gittiğimde küçük bir çocuktum.
Yes, I was an altar boy.
- Evet, küçük bir çocuktum.
Not since you were an altar boy.
- Papaz yardımcılığını bıraktığından beri.
I'll bet you were a sweet little altar boy.
Eminim tatlı bir çocuktun.
You have face of altar boy
Rahip yardımcısı çocuk yüzü var sende.
Could you help an old altar boy?
Eski bir rahip çömezine yardım eder misin?
Could you help an old altar boy, Father?
Eski bir rahip çömezine yardım eder misin peder?
You're having the altar boy defend you.
Bu çocuğa sığınıyorsun.
He was an altar boy, was he?
Zamanında rahibe yardım eden çocuklardan biriydi, değil mi?
I was an altar boy once.
# Bir keresinde beni adak diye sunacaklardı. #
I was an altar boy.
Ben ayin yardımcısıydım.
He was an altar boy!
- Ayin yardımcısıymış.
- The altar boy. Schultzie, we gotta talk.
Schultz, konuşmalıyız.
Oh, a regular altar boy convention.
- Bak sen, sanki kilise korosu toplantısı gibi...
We checked back till he was an altar boy, and he was an altar boy.
Papaz yamağı olduğu döneme kadar inceledik. Ve o bir Papaz yamağıymış.
Your altar boy is dead.
Sunaktaki çocuk öldü.
No more altar boy!
Papaz yardımcılığın bitti artık!
Spare a quarter for an old altar boy, baby.
Şu zavallı, yaşIı çocuğa 15 dakikanı ayır, bebeğim.
And then, this altar boy, he's coming down the aisle with this 6-foot candle.
Sonra papaz yardımcısı çocuk koridordan elinde 2 metrelik bir mumla geldi.
Either we're dealing with a psychotic religious fanatic who's hell-bent on exposing these kind of frauds or a less programmatic psycho who harbors a murderous resentment towards the church, or maybe it's just a very disgruntled altar boy.
- Karşımızda ya bu sahteliği açığa çıkarmak isteyen psikopat bir dini fanatik,... ya da Kiliseye karşı cinayetle tövbe eden bir başka psikopat var. Veya belki sadece çok ezik bir rahip yamağıdır.
Hey, you, altar boy. You want to make us some coffee?
Bize kahve yapar mısın?
I was an altar boy at Saint Timothy's.
Ben Saint Timothy'den gelme din kökenli biriyim.
I work as an altar boy.
Orada çalışıyordum.
Shaughnessy, what about the altar boy group Stampler was part of?
Shaughnessy, peki ya gruptaki diğer çocuklar?
An altar boy.
Kilise mi.
An altar boy was wearing this?
Kilisede bunu mu takıyordu?
This altar boy attacked a colleague of mine and hurt him pretty bad.
Bu çocuk iş arkadaşlarımdan birine saldırdı ve onu yaraladı.
I was an altar boy. She was doing work for Bishop Rushman.
Ben kilise için o ise Piskopos Rushman için çalışıyordu.
An altar boy lesson of some kind?
Kilise dersi ya da o çeşit bir şey mi?
I was an altar boy, and she was working for Bishop Rushman.
Ben kilise için, o ise Piskopos Rushman için çalışıyordu.
I hear you're short an altar boy.
Papaz yardımcısına ihtiyacın varmış.
A seminarian... or an altar boy.
Bir seminarist... * ya da rahibe yardım eden kişi.
Turned me into a grade school alcoholic altar boy though.
Beni okullu alkolik bir sunak çocuğuna çevirdi.
You were done by that parish priest when you were an altar boy, weren't you?
Papaz yardımcısıyken, şu mahalle papazı tarafından taciz edildin, değil mi?
Doesn't exactly make me an altar boy.
Yani kilise görevlisi bir çocuk kadar saf olduğum söylenemez, değil mi?
If you were an altar boy, you'd be with a priest.
Eğer öyle olsaydın bir papazla birlikte olurdun.
He's going to be an altar boy?
Rahip yardımcısı çocuk mu olacak?
He was going to be an altar boy.
Rahip yardımcısı çocuk olacaktı.
Mr. Schillinger, I'm the altar boy for Father Mukada at mass.
Bay Schillinger, Törenlerde Rahip Mukada'nın yardımcısıyım.
Maybe I was never an altar boy, but the point is- -
Belki hiç melek olmadım, ama mesele şu ki...
Father Makaki says that while I've been away you stopped being an altar boy at mass.
Rahip Makaki, ben burada yokken ayinlerde yardımcı olmayı bıraktığını söyledi.
Go on. Beat it, altar boy.
Yaylan, hanım evladı.
He was his altar boy.
Çocuk onun papaz yardımcısıydı.
[DUMMY] I feel like an altar boy.
- Kendimi yaşlı biri gibi hissediyorum.
Mom must have some photos of the head priest with an altar boy for them to even be considering lgby.
Annemin elinde baş rahip ve öğrencisiyle çekilmiş ilginç fotoğraflar olmalı bu fotoğraflar Igby'yi bile dikkate almaya değer.
I'd known Tom since I was an altar boy.
Onu kilisede sunakçı çocuk olduğum günlerden beri tanırdım.
I'd like to be an altar boy, Father.
- Kiliseye katıImak istiyorum, Peder
The boy will be placed upon the altar at the time of the conjunction, I assure it!
Bu sonsuzlukta çok uzun zaman geçirdim.
boyle 310
boys 7010
boyka 121
boyd 649
boyfriend 977
boyce 31
boyfriends 122
boyo 55
boy or girl 87
boy meets girl 28
boys 7010
boyka 121
boyd 649
boyfriend 977
boyce 31
boyfriends 122
boyo 55
boy or girl 87
boy meets girl 28
boychik 17
boys and girls 256
boys will be boys 42
boy wonder 27
boy scout 43
boykewich 37
boyd crowder 43
boycie 17
boys and girls 256
boys will be boys 42
boy wonder 27
boy scout 43
boykewich 37
boyd crowder 43
boycie 17