Alzheimer traduction Turc
934 traduction parallèle
Supposed to be typical with Alzheimer's.
Tipik Alzheimer hastası.
Is it Alzheimer's?
Alzheimer mı?
The woman thinks she has Alzheimer's.
Kadın bunadığını sanacak.
Some catatonics, some with Alzheimer's, autism.
Bazı katatonikler, Alzheimerlılar, otistikler.
- Give her Alzheimer's. - Right.
- Ona Alzheimer'ı ver.
Use the Alzheimer's scam.
Alzheimer olduğumu söyle.
Well, that's a name even our Alzheimer's group will remember.
Bu bizim Alzheimer grubumuzun bile hatırlayacağı bir isim.
So as you can see, the results with this one human subject... indicate unlimited applications for mental disability alone... such as retardation, Alzheimer's.
Özetle, anlaşılacağı üzere bu insan denekle yaptığımız çalışmaların sonucu... gösteriyor ki bunama veya Alzheimer gibi zihinsel yetersizlik... durumlarında kullanılma olanağına sahiptir.
Alzheimer's Disease?
"Alzheimer mı var lan bende?"
Mmm! And we'll also be visiting with a man... right here from Houston who is battling Alzheimer's.
Ayrıca Alzheimer'la mücadele eden Houston'lu bir adamı da ziyaret edeceğiz.
We have a high standard of health treatment.
- Alzheimer, Parkinson gibi hastalıklar konusunda uzmanlaşmaya çalışıyoruz. Yüksek düzeyde bir sağlık politikamız var.
We met a resident who has Alzheimer's, but he actually seemed quite spry and alert.
Alzheimer hastası olan bir sakinle tanıştık, ama oldukça dinç ve sağlıklıydı.
- But Alzheimer's isn't treatable.
- Ama Alzheimer tedavi edilemez ki.
To find a treatment and cure for Alzheimer's, do you realise how important that would be?
Alzheimer'e bir tedavi bulunup başarıyla uygulanmasının, ne kadar önemli olacağını düşünebiliyor musun?
Between the rape case and the Alzheimer's?
- Alzheimer ve tecavüz olayı arasında mı?
Witnesses were unreliable due to dramatic relapses..... and a general reversal in their progress with Alzheimer's disease.
Olayın şahitleri, hastalıklarından dolayı şahit sayılmadılar. İyileşmeye başlayan Alzheimer rahatsızlıkları, tekrar ilerledi.
- You know what Alzheimer's is?
- Alzheimer'dan haberin var mı?
Then my mom developed Alzheimer's, so it was really...
Sonra annem Alzheimer's oldu ve sonrasında...
- What, do you have early Alzheimer's?
- Sende erken bunama başladı galiba?
He invited me to an Alzheimer's benefit.
Alzheimer toplantısına çağırdı.
I don't think animals get Alzheimer's.
Hayvanların Alzheimer olduğunu sanmıyorum.
- That's like Alzheimer's.
- Alzheimer hastalığı gibi.
Probably Alzheimer's.
Muhtemelen Alzheimer.
I married you long before you got Alzheimer's.
Sen alzheimer'a yakalanmadan çok önce senle evlendim.
Fuck aluminium, man. You get Alzheimer's off it.
Alüminyumu s.ktir et dostum İnsanı alzheimer yapar.
Is she suffering from any dementia or Alzheimer's?
Akıl kaybı veya Alzheimer hastalığı var mı?
His grandfather, Ricardo AlvareZ, has alzheimer's.
Büyük babası Ricardo'nun Alzheimer'i var.
She had Alzheimer's and she was suffering from both pain and dementia.
Alzheimerdı. Hem acı hem bunama çekiyordu.
She means Alzheimer's.
- Alzheimer demek istiyor.
All right, you tell'em to look for a guy with a cane and Alzheimer's. The guy would be younger than I am, okay?
pekala bana Alzheimerlı ve bastonlu bir adamı mı aradığımızı söylüyorsun adam benden genç bile olabilir. tamam mı?
You have Alzheimer's?
Alzheimer hastalığına mı yakalandın?
Blackout plus amnesia and hallucinating equals Alzheimer's.
Bayılma artı hafıza kaybı ve halüsinasyon Alzheimer'a denk.
Then he goes fucking crazy because of the Alzheimer's, right?
Sonrada Alzheimer yüzünden çıldırdı, değil mi?
Dr. Down, or Dr. Alzheimer on any list.
Dr. Guillain ve Barre, Dr. Downs ve Dr. Alzheimer'i listeye sokmazlar.
And... the guy we met in the street, and I couldn't remember his name- - which possibly means I have Alzheimer's- - so that's what that was about.
Ve sokakta karşılaştığım adamın, adını hatırlayamadım belki de bunun anlamı, Alzheimer olduğumdur bu yüzden seni tanıştıramadım.
They're focusing on the potential cure for Alzheimer's that SG-5 brought back.
Şu an, SG-5'in getirdiği muhtemel Alzheimer tedavisi üzerinde çalışıyorlar.
Tell me, Mr. Franklin, have you ever known anyone with Alzheimer's?
Söylesenize Bay Franklin, hiç Alzheimer'lı birini tanıdınız mı?
200,000 men and women develop Alzheimer's each year.
Her yıl 200 bin insan Alzheimer hastalığına yakalanıyor.
Introducing 2 cc of the protein complex into cultured, inactive brain neurons of an Alzheimer's patient.
2 cc protein kompleksini Alzheimer hastalarının aktif olmayan beyin nöronu kültürüne veriyorum.
You have... Alzheimer's disease.
Sizde Alzheimer hastalığı var.
Alzheimer
Alzheimer.
Alzheimer?
Alzheimer mi?
He's spent half of his life researching Alzheimer.
Hayatının yarısını Alzheimer'ı araştırmakla geçirdi.
That's what Alzheimers does.
Alzheimer budur işte.
Alzheimer's.
Alzheimer.
Spielman suspected early Alzheimer's.
Spielman, Bunama başlangıcı sanmış.
It's supposed to put the brakes on the Alzheimer's.
Alzheimer hastalığını frenleyen bir ilaç.
For Alzheimer's.
Alzheimer testi.
It looks like Alzheimer's.
Alzheimer galiba.
And let me tell you, dollars to doughnuts this Alzheimer's thing is an act so she can't be called on her shit.
Her bahse girerim ki bu Alzheimer işi numara. Sorumlu tutulmamak için.
- Maybe, or she could have Alzheimer's.
- Belki, veya Alzheimer olabilir.