Ami traduction Turc
532 traduction parallèle
Bon ami!
Bon ami! ( Dost!
And here, mon ami, is where the espadas come... to offer their devotions and seek protection of the saints.
işte geldik, mon ami, kılıçların olduğu yer... Azizlerin onları koruması için ibadet ediyorlar.
Jake, get RTO at Ami-le-Bon, will you?
Jake, Ami-le-Bon'daki telsiz operatörüne bağlan, tamam mı?
You'll have to go through to Ami-le-Bon.
Tam da düşündüğüm gibi. Ami-le-Bon'a gitmelisiniz.
I've come from Ami-le-Bon to catch a train here.
Ami-le-Bon'dan buradaki trene binmek için geldim.
- I know, sir. - I need time at Ami-le-Bon.
- Ami-le-Bon'da fazladan vakte ihtiyacım var.
Mon ami.
"Dostum."
Au revoir, mon ami.
Hoşça kal, aziz dostum.
You know me, mon ami.
Beni biliyorsun, aziz dostum.
Do you know the Café Bel-Ami?
- Café Bel-Ami'yi bilir misin?
There's the dance on Saturday night.
Cumartesi akºami bir dans partisi var.
- Francois, mon ami. ls it true?
- Francois dostum. Gerçek mi?
- Good morning, Ben Ami.
- Günaydın.
Ben Ami is one of the Palestinians who run this camp.
Ben Ami, bu kampı idare eden Filistinlilerden.
This is the Palestinian commander, David Ben Ami.
Bu Filistinli komutan, David Ben Ami.
David Ben Ami?
David Ben Ami?
And that young rascal, David Ben Ami, she's still interested?
Ya genç afacan, David Ben Ami? onunla hâlâ ilgileniyor mu?
She can't wait till he gets back from Cyprus.
Ben Ami'nin Kıbrıs'tan gelmesini iple çekiyor.
I thought you were on Cyprus, David Ben Ami.
- Kıbrıs'ta sanıyordum sizi, David Ben Ami?
Mr. Ben Ami, how many men did you bring?
Bay Ben Ami, kaç adam getirdiniz?
I know what it means, mon cher ami.
- Onun ne dediğini biliyorum, canım arkadaşım.
- Take care of yourself, mon ami.
- Kendine iyi bak, mon ami.
Denis, mon ami, if you sign your contract over to me, I'll prorate your losses.
Denis, sözleşmeni bana devredersen, kayıplarını karşılarım.
Seufement les vacances, man ami. on! - Like yourself.
Hayır, sadece tatildeyim mon ami, tıpkı senin gibi.
- I'm always serious, mon ami.
Ben her zaman ciddiyimdir.
Well, I knew that you weren't here... How was it again? "Seufement pour les vacaxaces, man ami."
Buraya sadece tatil için gelmediğini biliyordum.
J'ai un ami americain la.
Amerikan arkadaşım burada.
Do you know the flower shop beside Café A I'Ami Pierrot?
Kafe Pierrot'un yanındaki çiçekçiyi biliyor musun?
- A I'Ami Pierrot.
- Pierrot'un Yeri.
You know the shop that sells flowers beside Cafe A L'ami Pierrot?
Kafe A L'ami Pierrot'un yanındaki çiçekçi dükkanını biliyor musun?
- A L'ami Pierrot.
- A L'ami Pierrot.
Goodbye, mon ami.
- Elveda, mon ami.
I have been here five years, mon ami, for the crime of not bribing a judge.
Tam beş yıldır buradayım, mon ami hakime rüşvet vermediğim için.
Well, mon ami, we'II just see that you don't go anywhere.
Pekala, dostum bundan sonra kımıldamak yok.
Bon voyage, mon ami.
İyi yolculuklar, sevgilim.
Au revoir and bonne chance, mon ami.
Görüşmek üzere ve bol şans, sevgilim.
No, no, mon ami, I would not dream of imposing on you.
Hayır, hayır, dostum. Senden faydalanmak istemem.
Kidnapping is an easy job, mon ami. - Easy?
Adam kaçırma kolay bir iştir, dostum.
Bonjour, mon ami.
Günaydın, dostum.
No, no, no, mon ami, it is simple, hmm, but for the one thing.
Hayır, hayır, dostum. Basit bir mesele ama bir mesele var.
But I am not greatly attracted by any of them, mon ami.
Ancak hiçbiri beni cezp etmedi, arkadaşım.
- But he did not want a new trunk, mon ami.
- Ama yeni bir valiz istemiyordu, dostum.
Yes, well, I'm very pleased to hear it, mon ami.
Bunu duyduğuma çok sevindim, dostum.
It is not, perhaps, as simple as that, mon ami.
Belki de bu kadar basit bir mesele değildir, dostum.
Ah, she will pay eventually, mon ami.
Sonunda cezasını çekecektir, dostum.
C'est la vérité, mon ami.
Çok haklısın, dostum.
Ah, the auburn hair, mon ami, always the auburn hair.
Kızıl saç, dostum. Kızıl saçın yarattığı hava.
- Bon ami!
) Bon ami!
It's on the way to Ami-le-Bon.
Ami-le-Bon'a giderken.
- Ben Ami.
- Ben Ami.
Au revoir, mon ami.
Görüşmek üzere, dostum.