And don't worry traduction Turc
2,579 traduction parallèle
And don't worry, we'll think of something.
Merak etme bir çözüm buluruz.
And that's why you don't have to worry about me hanging around with Conrad anymore.
Bu yüzden Conrad'la takılmam konusunda artık endişelenmene gerek yok.
I have the perfect song I want to sing to them, and don't worry, it's good for the assignment, Mr. Shue.
Onlara söylemek için mükemmel bir şarkı buldum ve merak etmeyin, ödeve uygun, Bay Shue.
And don't worry.
Merak etme.
And as for me, don't worry,
Benim içinse, lütfen üzülme.
And don't worry, all salary and job commitments will be honored.
Merak etmeyin, bütün maaşlar ve iş taahhütleri yerine getirilecektir.
Paula is my client now, and I don't wanna have to worry about you sticking your nose in a case that you think you can handle better than me. - I don't think...
Dünyadaki en iyi avukat olabilirm, ama, bu beni nasıl gördüklerini değiştirmeyecek.
And you don't have to worry about the noise either.
Gürültüyü de kafanıza takmayın.
And now you don't have to worry about people blackmailing you with photos in your locker, right?
Artık dolabına şantaj mektubu ve fotoğraf bırakan insanlar için endişelenmene gerek yok değil mi?
Don't worry. I realize most internships are about Exploitation and espresso runs.
Fark ettim kiçoğu staj sömürme ve espresso yapmakla ilgili.
At least you don't have to worry about sun damage, and we don't have to spend the month of August with Eleanor and Cyrus on that cruise like they suggested.
En azından güneşin zararlarını dert etmek zorunda değilsin ve ağustos ayını Eleanor ve Cyrus'un teklif ettiği o tekne gezisinde harcamak zorunda kalmayacağız.
And don't worry, I'll give you a hand.
Merak etme, ben de sana yardım ederim.
You know, and don't worry.
Hem endişelenmeyin sakın.
Michael, just do me a favor and don't worry about me.
Michael, bana bir iyilik yap da beni bu kadar kafana takma.
Don't worry and just go!
O konuda endişelenme, gidin!
Are you okay? I don't want to live. Just leave me alone with the gun and you won't have to worry about me.
Yaşamak istemiyorum, silahla beni bırakın ve endişelenmeyin.
And don't worry... I had a little bit of fun.
- Merak etme, biraz eğlendim.
And whatever else happens, I don't have to worry about it anymore.
Bundan sonra ne olursa olsun, artık dert etmeme gerek yok.
Oh. No, Cate, don't worry, you and Baze successfully drove him away forever.
Hayır, Cate, endişelenme.
And don't worry about daddy.
Ve babanız için endişelenmeyin.
And don't worry.
Hem merak etme.
And don't worry about forgetting her birthday.
Doğum gününü unuttuğunuz için üzülmeyin
And, Connors, don't worry about that babysitter.
Ve, Connors, bakıcı için endişelenme.
And don't you worry out Paul.
Paul'ü merak etme sakın.
And don't you worry about Paul.
Paul için endişelenme.
And don't worry if you didn't get me anything.
Bana bir şey almadıysan endişelenme.
Ladies and gentlemen, someone has entered the cockpit, but don't worry.
Bayanlar ve baylar, Kokpite birisi girdi. Ama merak etmeyin.
I love you and I don't want you to worry about me.
Seni çok seviyorum ve benim için endişelenmeni istemiyorum.
And I just worry that if I don't move out now...
Ve eğer şimdi taşınmazsam...
I'll fýnd and get something on the way home, don't worry.
Ben giderken bulurum bir yerlerden alırım, üzülme sen.
I don't want you to worry about anything, if you got any problems you call me and we'll line something up.
- Di mi Endişelenme bişey olursa ara
Don't worry. We will look back in a few centuries, and we will laugh.
Merak etme..
And, um, when I'm asking you the questions, if you're not quite sure of an answer, that's OK - - we can fix it up later, so don't worry about that.
Ve sana sorularımı sorduğumda cevaptan emin değilsen sorun değil sonra hallederiz. Yani, sorun etme.
And... you don't have to worry about paying us. Although if we do help you out, you might feel bad about charging us for drinks. EDDIE LAUGHS
Size yardim ettigimiz halde, ickilerden para aldiginiz icin kendinizi kotu hissedebilirsiniz.
And please don't worry about me. It's such a short trip.
Lütfen benim için endişelenme, kısa sürecek.
Don't worry about the ketchup, just the milk and meat so it won't spoil.
Ketçabı ve diğer şeyleri boş ver. Sütü ve eti çıkar yeter.
And Giordino, don't worry -
Ve Giordino, merak etme :
Don't worry, Andy, we'll figure this out and get you home.
Endişelenme Andy. Bir çaresini bulup seni eve getireceğiz.
And don't worry.
Bir de endişelenme.
Well, why don't you let me deal with Keller, and... and you worry about yourself?
Neden Keller ile anlaşmamı bana bırakıp kendi adına endişelen mi yorsun?
But I've already done the math, and don't worry, because at your speed, you are only seven and a half minutes away, so we can still have lunch together every day. Hmm.
Ama merak etmeyin, bir hesaplama yaptım ve sizin hızınızla yedi buçuk dakika uzaklıktayım yani öğlen yemeklerini yine her gün beraber yiyebiliriz.
Oh, and don't worry, I got this watch.
Onu da dert etme, ben onu gözetlerim.
And, uh, don't worry, mama, this place has plenty of high-protein and low-carb options, too.
Ve anne endişelenmene gerek yok, restorantta bol miktarda yüksek protein ve düşük kalori içeren çeşit var.
It's a hotel, and you know it! Ohh. We will end up with that baby, but don't worry.
Orası bir hotel, bunu sen de biliyorsun! O bebek bizim olacak, ama merak etmeyin.
We support the law and order, administrator. You don't have to worry.
Biz asayişten yanayız müdür bey, endişelenmenize lüzum yok.
Don't worry, I'll talk to Mr. Shue and take care of this.
Merak etme, Bay Shue ile konuşup, hallederim.
Don't worry, I've already updated Amos and Carrington.
Merak etme, Amos ve Carrington'a haber verdim bile.
Don't worry, Jimmy can stay and close up tonight.
Bir şey olmaz. Jimmy bu akşam kalıp marketi kapatabilir.
Don't worry, him and Nina's mom had a pretty good run.
Kafana takma, o ve Nina'nın annesinin arası bayağı iyiydi.
And you don't have to worry about waking him up.
Hiç uyandırma.
And I said, " don't worry, baby.
Ben senin için yaparım. " dedim.
and don't come back 66
and don't be late 24
and don't say 42
and don't get me wrong 30
and don't forget 164
and don't you forget it 37
and don't call me 18
and don't move 29
and don't 39
don't worry 18301
and don't be late 24
and don't say 42
and don't get me wrong 30
and don't forget 164
and don't you forget it 37
and don't call me 18
and don't move 29
and don't 39
don't worry 18301