And ice cream traduction Turc
1,425 traduction parallèle
Mini-putt and ice cream.
Mini golf ve dondurma.
- Waffles and ice cream.
- Waffle ve dondurma.
Blueberry pie and ice cream! - That part.
Yabanmersinli turta ve dondurma!
Well, you know, my Prada had puke on it, and ice cream.
Tamam, takım elbisemin üzerinde kusmuk ve dondurma olduğunu biliyorsun.
With baby carrots, parker house rolls, and ice cream sundaes for dessert.
Bebek havuç, yuvarlak ekmek ve tatlı olarak da dondurma. - Vay canına.
And then get her to eat some cake and ice cream.
O zaman ona kek ve dondurma yedirin.
That's not something I normally do. I wanted ice cream, my car was out of gas and that's the bike the Gundersons loaned me.
Genelde bunu yapmam, canım dondurma çekti, benzinim bitmişti, ben de Gundersonlar'dan o bisikleti ödünç aldım.
Today is Lenny's birthday, and they're having ice cream cake.
Bugün Lenny'nin doğum günü ve dondurmalı dondurma yiyorlar.
I see... ice cream, and sprinkles, and Quadruple-Stuffs!
Görüyorum... dondurma, çikolata parçaları, ve iki katlı kremalı bisküvi!
Then why did I see ice cream and cookies when I closed my eyes?
O zaman neden gözlerimi kapattığımda dondurma ve bisküvi görüyordum?
And when we needed to get away, you had left to get ice cream?
Ve bizim kaçmaya ihtiyacımız olduğunda, sen dondurma almak için çoktan gitmiştin?
In which case, I'd probably be moping around my apartment right now... watching dopey Meg Ryan movies and eating ice cream.
Öyle bir durumda, şu anda dairemde sıkılıp uyuşuk Meg Ryan filmlerini izleyip, dondurma yiyordum.
They go shopping and eat ice cream.
Alışverişe gidip dondurma yiyorlar.
Just buy some ice cream and walk around the pier.
Sadece bir dondurma al ve iskelede yürü.
This is the cone and this is the ice cream.
Bu da dondurma.
You know the thing about ice cream is first it's cold, but then it's sweet and if you freeze your mouth out, you're never gonna be able to taste the sweet part.
Bak dondurma olayı, önce soğuktur, sonra tatlı. Eğer ağzın donduysa tatlıyı alamamışsındır.
And then I had a mountain of mashed potatoes and I went back for ice cream three times.
Sonra tepeleme patates püresi aldım tabağıma. Üç defa da dondurma aldım.
- And get ice cream.
- Ve bir dondurma ye.
Place ice cream and beer to top.
Sadece biralara biraz buz getirir misin lütfen
Ice cream and brownies.
Dondurma ve brownie.
And please don't let Maggie eat any ice-cream.
Ve lütfen Maggie'nin dondurma yemesine izin verme.
Two weeks ago, I ran out of vanilla ice cream and struck my wife.
Ve iki hafta önce vanilyalı dondurmam bitti ve karıma vurdum.
Go buy a whole pint of ice cream and shovel down the whole thing.
Git ve bir kilo dondurma al ve tümünü midene indir.
Y'all can just go to church together and get an ice cream cone.
Çıkacağım. Tabii daha önce yaptığımız gibi laflamak istemiyorsan.
I need to eat ice cream and all your mother has is leftover tofu.
Dondurmaya ihtiyacım var ve annenin artıkları var.
If they are under the weather, give them what they want, ice-cream and jelly and suchlike.
Eğer havanın etkisi ile biraz kırgınlıkları varsa ne istiyorlarsa verin, dondurma, reçel ya da bunun gibi şeyler, yani.
That means jellies and ice-cream, raspberry cordial and God knows what else.
Tanrım! Bu, şu demek oluyor ; pasta, dondurma böğürtlen suyu ve Tanrı bilir başka neler.
But Nurse Dorothee says... apple juice is worse because it's so acidic... and that ice cream is also full of... calcium which is good for the teeth.
Ama hemşire Dorothee diyorki... elma suyu daha kötüymüş çünkü içinde asit varmış... ama dondurmada bol bol kalsiyum varmış... dişler için çok daha iyiymiş.
And we ate ice cream.
Ve dondurma yedik.
Big ice cream covered with chocolate. You launch Magnum and it's a hit.
Mesela ofiste çalışanlar için şu hazır çorbaları çıkartmak da akıllıca.
So, I'll ask you - So you think chocolate is the end-all and be-all of ice cream, do you?
Böylece, sana soracaktım ; Çikolatalı olan senin için hepsinin üstünde bir dondurma mı?
I believe that we need freedom and choice when it comes to our ice cream, and that, Joey Naylor, that is the definition of liberty.
İş dondurmamıza geldiğinde,... ihtiyacımız olan şeyin özgürlük ve seçim olduğuna inanıyorum. Ve bu, Joey Naylor, bağımsızlığın tanımıdır.
Häagen Dazs ginger and lychee ice cream?
Häagen Dazs'ın zencefilli dondurması?
A purple cow is vanilla ice-cream and new grape soda. You'll like it.
Mor inek, vanilyalı dondurma ile üzüm suyu karışımı Seveceksin
Listen, you are very simple and sweet, like ice cream.
Dinle, sen çok basitsin ve de tatlı, dondurma gibi.
No. I want to have Ben and Jery's Belgian Dark Chocolate ice cream.
Kahveli ve siyah çikolatalı Belçikalı Jerry dondurmasından olmalı.
All I can think of is Ben and Jery's Belgian Dark Chocolate ice cream.
Başka bir şey düşünemezsin. Tek düşündüğüm ; kahveli ve siyah çikolatalı Jerry dondurması.
I want Ben and Jery's Belgian Dark Chocolate ice cream. Where the hell will we find Ben and Jery's at this hour?
Kahveli ve Belçikalı Jerry'nin siyah çikolatalı dondurma istiyorum.
My dad is dead, my boyfriend left me, and you wanna take an ice cream with me?
Babam öldü, erkek arkadaşım beni terketti, ve sen benimle birlikte dondurma almak mı istiyorsun?
You mean, then, you eat an ice cream... And fuck right after.
Yani diyorsun ki dondurma yiyip sonra seks yapabilirsin.
My mum is sick and she wants ice cream.
Annem hasta ve dondurma istedi.
Then as a coda, we drink ice cream soda here down at the old five and dime, yeah
'Then as a coda, we drink ice cream soda here down at the old five and dime, yeah'
Oh, do you mind keeping those and passing them outwhen people get their ice cream?
Bunlar burada kalabilir mi? Dondurma alanlara verirsiniz.
So then I just threwmy ice cream at him and ran.
Dondurmamı fırlatıp kaçtım.
No, I'll go and get some ice cream, and then I'll go to the lake, maybe rent a boat, and do whatever it is I feel like.
Hayır, dondurma almaya gideceğim. ve belki göle gideceğim, belki bir kayık kiralarım, ve canım ne yapmak istiyorsa onu yaparım.
I am just going to spend my days making ice cream beer floats and just taking life as it comes.
Günlerimi dondurmalı bira yaparak ve hayatı olduğu gibi kabul ederek yaşayacağım.
There's no rule that says you can't have ice cream and cereal.
Dondurma ve gevrek yiyemezsin diye bir şey yok.
- I'm going to go next door and pick up some ice cream at Taylor's.
Taylor'dan dondurma alayım.
Daddy's home! " And then, we'd roughhouse and build forts and then sit around the fire eating a big bowl of ice cream.
Babam evde! " Ve sonra, güreşiyoruz, kaleler yapıyoruz ve ateş etrafında oturup koca bir dondurmayı bitiriyoruz.
A - a-and what about all this fried ice cream I'm supposed to see, huh?
Ya şu kızarmış dondurmaya ne oldu?
But remember those vitamins getting pulled from the shelf, and the ice cream case getting cleaned, and those socks being left out to dry and all those other things that seemed like they were happening by themselves?
Ama hani vitaminler raftan inmiş ve dondurma dolabı temizlenmişti. Çoraplar kurusun ı e dışarıya konmuştu. Kendi kendine olmuş gibi görünen bir sürü şey vardı ya.
ice cream 301
cream 233
creamy 22
cream cheese 18
cream and sugar 28
cream cone 16
and i 3645
and i will 353
and i'm proud of you 44
and i'm grateful 35
cream 233
creamy 22
cream cheese 18
cream and sugar 28
cream cone 16
and i 3645
and i will 353
and i'm proud of you 44
and i'm grateful 35
and i said yes 53
and i'm starving 33
and i'm very sorry 29
and i'm not gonna lie 17
and i'm an alcoholic 48
and i'm so sorry 99
and i'm 661
and i'm really sorry 62
and i'm done 46
and i'm sorry 950
and i'm starving 33
and i'm very sorry 29
and i'm not gonna lie 17
and i'm an alcoholic 48
and i'm so sorry 99
and i'm 661
and i'm really sorry 62
and i'm done 46
and i'm sorry 950