And rachel traduction Turc
1,889 traduction parallèle
And Rachel and I saw him in conflict with the sheriff. Mm.
- Rachel'la birlikte şerifle tartışırken gördük biz de.
And Rachel's incredibly vulnerable just now.
Rachel ise şu anda inanılmaz bir şekilde hassas bir durumda.
I can't believe you and Rachel are gonna be spending six months in the rainforest.
Senin ve Rachel'in yağmur ormanlarında altı ay geçireceğinize inanamıyorum.
Hell, if obadiah and Rachel made it through all their crap, Mike and I oughta have a cakewalk.
Obadiah ve Rachel o rezaletlerini atlatmışsa Mike ile benim için çocuk oyuncağı olmalıydı.
Nothing can happen between us, until I figure out what's going on with me and Sam and you figure out what's going on with you and Rachel.
Ben Sam ile benim aramda ne olduğunu anlayana ve sen Rachel ile senin aranda ne olduğunu anlayana kadar durmalısın.
Nothing's going on with me and Rachel.
Benimle Rachel'ın arasında hiçbir şey yok.
Finn kissed Quinn, who's supposed to be dating Sam, and Rachel kissed Finn too, but he didn't feel the fireworks.
Quinn, Sam ile çıkarken Finn ile yakınlaştı, Rachel da Finn ile yakınlaştı, ama Finn pek fazla etkilenmişe benzemiyor.
Mercedes and Rachel.
Mercedes ve Rachel'ı ağırlıyoruz.
Let's start the meeting by reading the minutes from last week's meeting where we read the minutes from the previous meeting, and Rachel spent the hour quizzing Quinn about the nature of her relationship with Finn.
Toplantıya geçen toplantının notlarını okuyarak başlayalım ki o zaman da geçen toplantının notlarını okumuşuz ve Rachel Quinn'i Fin'le olan ilişkisi hakkında bir saat sorguya çekmiş.
I'm with Quinn and Rachel.
Quinn ve Rachel'layım.
While Quinn and Rachel are hard at work, we're gonna try to write an anthem of our own.
Quinn ile Rachel'ın işi başından aşkınken, biz de kendi marşımızı yazmaya çalışalım.
Yeah, we got a big show choir competition coming up, and Rachel's kind of our best singer.
Evet. Bizim büyük bir şov koromuz var ve önümüzdeki yarışma için Rachel en iyi şarkıcımız.
According to today's paper, "Finn and Rachel were seen sitting closely, laughing, talking intimately." We were on a stakeout.
Bugünkü gazeteye göre, " Rachel ve Finn birbirlerine gayet yakın otururlarken görüldüler. Gülüyorlar ve aşırı samimi bir şeklide konuşuyorlardı. Birini gözetliyorduk.
Well, what were you and Rachel doing together, huh?
- Gizlice gözetliyorduk.
And Rachel, too, I blame her.
Rachel'ı da, onu da suçluyorum. - Ben ne yaptım ki?
I think that one of our songs should be a duet with me and Rachel.
Bence şarkılarımızdan bir tanesini Rachel ile ben söylemeliyiz.
Even my friends Julius and Rachel Epstein left.
Arkadaşlarım Julius ve Rachel Epstein bile gitti.
Hey, how long did you and rachel go out for again?
Rachel ile ne kadar birlikte çıkmıştınız?
How long did you and Rachel go out for again?
Rachel'la tekrar ne süredir berabersiniz?
- It was actually Ben and Rachel That set up ethan and bianca on their first blind date.
- Aslında Ben ve Rachel ilk kez Ethan ve Bianca'nın ilk görüşmesinde tanışmışlardı.
How would you feel if me and Rachel were to get together?
Eğer Rachel ile ben çıksaydık nasıl karşılardınız?
Rachel, I need you to stay here and make sure the car does not get towed.
- Tamam. Rachel, sen burada kal ve arabanın çekilmediğinden emin ol.
But I want to remind you, Rachel, of all the good work we've been doing, you know, towards your assertiveness and confidence, so, if you ever need to tell your parents no...
Hatırlatmak isterim ki Rachel, kararlılığın ve güvenin konusunda burada çalıştığımız onca zaman sonunda eğer ki ailene hayır demen gerekiyorsa...
And I think that's exactly what Rachel detected in the subway.
Sanırım Rahcel'ın metroda bulduğu da tam olarak buydu.
Mr. Hicks, Nina, Rachel and I will- -
Bay Hicks, Nina, Rachel ve ben...
And you love Rachel.
Sen Rachel'ı seversin.
Rachel, you and Aunt Viv are doing important research down there.
Rachel, sen ve Viv teyze orada çok önemli bir araştırma yapıyorsunuz.
It was down to Rachel and me.
Ben ve Rachel.
Mr. Starbuck and I will our last trip plans... through the mountain. You have until the morning, Rachel.
Bay starbuck ve ben ordaki dağlara son yol planını hazırlayacağız sabaha kadar zamanın var Rachel
Rachel told him you were a skank and got all up on him. No!
Dylan'la ayrıldığınızda Rachel ona kevaşenin teki olduğunu söyleyip asıldı.
Fine, fine. And when people ask you who gave you the inspiration for your new accessory, you're going to say, "I'm just copying Rachel..."
Tamam, tamami Ve insanlar sana yeni aksesuarın için ilhamı nereden aldın derlerse
You know, there's only one "I" in "diva," Rachel, and that "I" is me.
Bilirsin, diva'da sadece bir tane "ben" vardır, Rachel, ve o "ben", benim.
And then we come around full circle right back to you, Rachel.
Herkesi tamamladıktan sonra sana geliyoruz.
And right now you're being the "needy girl" drunk.
Rachel, şu anda muhtaç sarhoş kız gibi davranıyorsun.
Hi, Rachel. Kurt and I were just talking about you.
Kurt'le tam da senden bahsediyorduk.
You don't belong here, Rachel, and you can't hate me for helping to send you on your way.
Sen buraya ait değilsin Rachel, ve seni kendi yolunu bulmana yardım ettiğim için benden nefret edemezsin.
Rachel asked me for help, and I'm giving it to her.
Rachel benden yardım istedi, ben de yardım ettim.
And once again, we are fighting about Rachel.
ve yine, hepimiz Rachel için uğraşıyoruz.
Mr. Shue is trying to get us to accept ourselves for who we are, and you're helping Rachel do the exact opposite.
Bay Shue kendimizi nasılsak o şekilde kabul etmememiz için uğraşıyor, ve sen Racheal'a tam tersini yapması için yardım ediyorsun.
Prom's coming up, and Quinn's desperate to win queen... so she can hold on to Finn, who still has eyes for Rachel.
Mezuniyet balosu yaklaşıyor ve Quinn Finn'i elinde tutmak için kraliçe olmayı çok istiyor çünkü Finn'in gözü hala Rachel'da.
Rachel and I should sing a duet.
-... düşünüyordum.
Hi. My name is Rachel Berry, and I'll be singing the most difficult song I've ever sung.
Ben, Rachel Berry ve bugüne kadar söylediğim en zor şarkıyı söyleyeceğim.
Rachel, I did wrong by you last year... and I came back to make that wrong right.
Rachel, sana ayıp ettim geçen sene ve bu ayıbı düzeltmek için döndüm.
'Cause I think I'm gonna tell him that Rachel and Kurt keep sneaking off.
Çünkü ona Rachella Kurt'ün kaçtığını söyleyeceğim sanırım.
And then Jessie kept going on and on about how Rachel and Finn's kiss is what cost us Nationals.
sonra Jessie devam etti ve Rachel ve Finn'in öpücüğü yarışmada bize pahalıya mal oldu.
And Luciana and Raquel.
Ayrıca Luciana ve Rachel.
And by the way, you wouldn't have sent that Rachel woman back to me if you didn't know what I do is worth it.
- Birinden önce davranmak hile yapmadığınız anlamına gelmiyor.
'Cause he said he was handling a matter for you, but he wouldn't tell me what it was, and five minutes ago I saw the two of you having an intense discussion. Everything's okay, and it wasn't an intense discussion.
Rachel, bir dakikan varmı acaba?
And I will, but I didn't say it would take just one meeting.
- Neler oluyor? Harvey bana bir şans verdi, Rachel.
And what about her ethical obligation not to sleep with a patient? What'd you just say?
Rachel, lütfen bana onu ikna ettiğini söyle.
And, yes, the fact that Rachel had VPE puts you in the highest risk group.
Evet, Rachel'da aynı hastalığın olması seni de yüksek riskli grubuna sokuyor.
rachel 3413
rachel berry 34
and remember 695
and rightly so 33
and relax 64
and right now 473
and right here 24
and respect 16
and roll sound 20
and right 35
rachel berry 34
and remember 695
and rightly so 33
and relax 64
and right now 473
and right here 24
and respect 16
and roll sound 20
and right 35
and re 23
and ryan 19
and run 26
and rose 16
and rising 36
and rich 28
and rest assured 21
and red 20
and really 87
and recently 23
and ryan 19
and run 26
and rose 16
and rising 36
and rich 28
and rest assured 21
and red 20
and really 87
and recently 23