Appears traduction Turc
8,286 traduction parallèle
It appears to be on the edge of the convergence zone, but every couple minutes I hear the faintest...
Yaklaşma bölgesinin kenarında gibi görünüyor. Ama her geçen dakika daha cılız bir uğultu duyuyorum.
Ah, yes, an intriguing company making strides in the realm of simulating and manipulating emotion and whose stock appears primed for a fall.
Evet, simülasyon ve duyguları manipüle etme alanında gelişme gösteren ve hisseleri değer kaybetmek üzere olan ilgi çekici bir şirket.
Where we go, a new path appears, and a different route.
Gittiğimiz yerde yeni bir yol ve farklı bir güzergah ortaya çıkacak.
[sighs] It appears the worm migrated up your esophagus by your nasal pharynx.
Kurtçuk özafagusundan nazal gırtlağa doğru ilerlemiş.
It appears to be a disused social club. My name is Anita.
Galiba kullanilmayan bir sosyal kulüp.
In the video, some of which is too graphic for us to show here, the Synthetic appears to be brutally...
Bizim için burada göstermesi çok çarpici videonun bir kisminda Sentetik çok zalimce...
It appears I have ruffled the feathers of my fellow barons.
Görünüşe göre değerli baron dostlarımı sinirlendirmişim.
Whatever this plot is, it appears bad enough to convince two SVR lifers to try and defect.
Plan her ne ise iki SVR ajanını müebbetlik suç işlemeye ikna edecek kadar kötü.
It appears that he has a bullet hole in the back of the head, and since I can't see an exit wound, it seems likely that we'll recover a slug in the decomposed brain matter.
- En az bir yıldır. Başının arkasında bir kurşun deliği var, ama çıkış yarası göremiyorum, çürümüş beyin dokusunun içinde... kurşunu bulabiliriz.
Cause appears to be blunt-force trauma to the back of the head.
Ölüm nedeni keskin olmayan bir cisimle kafasının arkasına aldığı darbe.
So it appears that she never saw it coming.
Yani saldıranın geldiğini görmemiş.
Well, it appears that the apex of the incised wounds is indeed rough and uneven, which would be consistent with what Helen suffered.
Yarılmış yaraların üstü gerçekten... pürüzlü ve eşit değil gibi gözüküyor... ki bu da Helen'inkilerle tutarlı.
I know, but it appears as though some pages might be missing...
Biliyorum, ama görünüşe göre bazı sayfalar kayıp...
Appears to have fallen from up top.
Yukarıdan düşmüş gibi görünüyor.
He appears to be a busy guy with a high tolerance for bugs.
Böceklerle çok meşgulmüş gibi görünüyor.
The one thing I can tell you is that she appears to have been attacked by her dog.
Söyleyebileceğim bir şey var... o da köpek tarafından saldırıya uğramış gibi görünmesi.
Acute cause of death appears to be asphyxia.
Ölüm nedeni asfiksi gibi görünüyor.
It appears the person who killed her doesn't care about money.
Onu öldüren kişi paraya önem vermiyormuş.
I've counted 11 sharp-force injuries to the chest and abdomen ; one appears to have penetrated the heart.
Göğse ve karın altı bölgesine keskin cisimle yapılan 11 yara tespit ettim. Biri kalbin içine girmiş.
It appears to be the broken tip of a larger piece.
Daha büyük bir parçanın kırılmış parçası gibi görünüyor.
The special kind of lily mentioned by Ding appears again.
Ding'in bahsettiği bu özel zambak türü tekrar ortaya çıktı.
Unfortunately, the MRI is inconclusive, though there appears to be small lesions here and here.
Ne yazık ki MR sonuçları belirsiz. Burada ve burada küçük lezyonlar var.
I get paid double if she appears with me.
Eğer benimle görünürse iki katı ödeme alacağım.
It appears that human beings emit certain chemicals.
İnsanların belli kimyasallar yaydığını gösterecek.
It appears I went below deck for a little while.
Anlaşılan bir süreliğine alt güvertelere çekilmişim.
It now appears we have a common foe...
Görünen o ki ortak bir düşmanımız var...
The sub appears to be holding still at radio depth.
Denizaltı telsiz menzilinde duruyor gibi görünüyor.
It appears I gave you the first boat ever made.
Size Nuh nebiden kalma bir tekne vermişim.
Then another body appears, this time mirroring Mike Franks'murder.
Sonra Mike Franks cinayetine benzer olarak öldürülmüş bir ceset daha ortaya çıktı.
Appears he's playing a somewhat macabre game.
Bir tür ölüm oyunu oynuyor.
I'm not exactly sure, but it appears to be related to what my mother did to save my life...
Tam olarak emin değilim fakat görünüşe göre annemin hayatımı kurtarmak için yaptığı şeyle ilgisi var.
"When a common enemy appears, mankind will unite as one."
"ortak bir düşman ortaya çıktığında insanlık yeniden bir olacak." demiş.
What happened? It appears to be a murder-suicide.
- Cinayet-intihar gibi görünüyor.
It appears I've lost Brian to the dumb side.
Görünüşe göre Brian'ı salaklar arasında kaybettim.
Judging from the presence of teeth and what appears to be brain fluid, I believe it is.
Diş ve beyin sıvısı varlığına bakılırsa sanırım öyle.
It appears to be an injection site.
İğne yapılmış gibi duruyor.
Hypothesis : the LPS appears to be some previously unknown fusion of cancer and a parasitical organism.
PSL, parazitik bir canlıyla bilinmeyen çeşitte bir kanserin birleşimi sonucu oluşmuş gözüküyor.
Subject appears to be suffering from cognitive dysphoria...
Hasta kavramsal algılama bozukluğu...
It appears they died of smoke inhalation because the terrorists were trying to smoke'em out.
Duman zehirlenmesinden ölmüş gibiler çünkü teröristler onları dumanla çıkarmaya çalışıyordu.
You keep the auction private. And it's established beforehand that a bid of one dollar is actually worth $ 100 or $ 1,000, so an item that appears to have sold for $ 15...
Müzayedeyi özel tutarsın ve önceden 1 doları 100 ya da 1.000 olarak belirlersin.
The second murder appears to be related, but doesn't speak to zombie.
İkinci cinayetin alakası var ama zombi tarafından değil.
The explosion appears to have been generated from an outside source.
Evet. Patlamaya neden olan şeyin dış kaynakların müdahalesi olduğu görünüyor.
It appears Madam Secretary is no longer someone who can be trusted.
Öyle görünüyor ki, Sayın Bakan artık güvenilebilir değil.
It appears to have been sliced up.
Kesilmiş gibi görünüyor.
It appears to be a program Luthor started.
Luthor'un başlattığı bir programa benziyor.
This liquid appears to be a mixture of blood, bone, viscera, decomp fluids and rainwater.
Sıvı, kan, kemik, iç organlar, çürüme sıvısı ve yağmur suyu karışımı.
It appears that the real Harper Rose took this semester off for mental health reasons.
Gerçek Harper Rose akıl sağlığı nedeniyle bu dönem okulu dondurmuş.
She appears right when Anton Disappears...
Kız tam da Anton kaybolduğu zaman ortaya çıkıyor.
She appears strange, says Petra.
Petra, onun garip davrandığını söyledi.
I just talked with a local CBer who appears to be the world's leading expert on the topic of Thorvin Hampton.
Thorvin Hampton'un konusunda uzman gibi görünen Yerel bir CB'ci ile konuştum.
It appears that your father is his closest living kin.
Görünüşe bakılırsa baban onun yaşayan en yakın akrabası.