Arrive traduction Turc
6,119 traduction parallèle
You arrive at the capital, an expert in poisoning, some days later my grandson dies of poisoning.
Bir zehir uzmanı olarak başkente geliyorsunuz... Birkaç gün sonra da torunum zehirlenerek ölüyor.
Am I a fax, to arrive?
Ben faks mıyım da... geleyim?
- Arrive a little late, right?
- Geç kaldınız.
Did anyone see you arrive or leave in the car?
Arabaya bindiğini veya arabadan indiğini gören oldu mu?
On the contrary. I do not want to arrive in a wreck.
Aksine ben bir hurdayla gitmek istemiyorum.
When they arrive,
Geldiklerinde
Take it easy here till the others arrive.
Diğerleri gelene kadar sakin ol.
We arrive at the university, you will open the computer faculty, and then there will be people for you to meet from the university - staff, students - and also you should know, I think, they might be expecting you to make a speech.
Üniversiteye gidiyoruz, bilgisayar fakültesini açacaksınız sonrasında birkaç kişi ile buluşacaksınız üniversiteden öğretim görevlileri, öğrenciler. Ayrıca bilmelisiniz ki sizden konuşma yapmanızı bekleyebilirler.
Do you want to arrive in one piece or two pieces or three?
Tek parça halinde mi varmak istiyorsun yoksa iki mi, üç mü?
I was wondering when you might arrive.
Ne zaman geleceğinizi merak ediyordum ben de.
I'm yet to arrive at a full explanation.
Henüz tam bir açıklama bulamadım.
Can your men hold the convent long enough for rescue to arrive?
Adamlarınız yardım gelene dek manastırı yeteri kadar tutabilir mi?
And finally, in the morning of the next day, I arrive in Rapid City.
Sonunda, diğer günün sabahı Rapid City'ye vardım.
Does your courier arrive at a fixed point every day?
Kuryeniniz her gün sabit bir noktaya mı gelir?
I'd like to say a couple of words before the cops arrive.
Polisler gelmeden birkaç şey söylemek istiyorum.
- Lassiters arrive on their due date, Not a day before.
Lassiterlar doğması gereken zamanda doğarlar, bir gün önce değil.
You will call me if he does arrive?
Eğer gelirse beni arar mısınız?
Deputy O'Neil, you stay here and deal with them as they arrive.
Memur O'Neil siz burada kalın ve gelenleri karşılayın.
Would you explain, for the jury, the basic nature of your duties when you arrive, 92 Second Street, Mr. Hilliard?
Jüriye açıklar mısınız Second Caddesindeki 92 numaraya gittiğinizde, göreviniz neydi Bay Hilliard?
On this intergalactic subway system, you could travel to the farthest reaches of spacetime, or you might arrive in someplace even more amazing.
Bu galaksilerarası otoyol sisteminde uzay zamanının en uzak bölgelerine seyahat edebilir veya daha da hayret verici bir yere varabilirsiniz.
I only wrote that I'd arrive on the 5th of the month.
Mektupta sadece ayın 5'inde geleceğimi yazmıştım.
There are preparations to be made before the avengers arrive.
İntikamcılar gelmeden yapılması gereken bazı ayarlamalar var.
And this morning I arrive back in Berlin to discover that the British have their navy on high alert.
Ve bu sabah, İngiliz donanmasının yüksek alarma geçirdiğini öğrenmek için Berlin'e geri dönüyorum.
she was supposed to arrive now she's offline.
Gelmesi gerekiyordu. Şu an çevrimdışı.
"If, when we shall arrive..."
Olur da ulaştığımızda...
'Let us make our way,'not by fits and starts,'so that some day we may arrive.
Yolumuzu çizelim fakat gelişigüzel olmasın. Böylelikle bir gün hedefimize ulaşabiliriz.
The guests are about to arrive.
Konuklar gelmeye başladı.
The guests are about to arrive, Brother
Konuklar birazdan gelmeye başlar ağabey.
The guests are about to arrive. Come on
Konuklar birazdan gelir, hadi.
The wedding procession ls about to arrive.. ... and I'm standing here
Düğün alayı neredeyse vardı ama ben buradayım.
Everyone will arrive at 7 : 00.
Herkes saat 7 : 00'de burada olacak.
Only Rhonda would be rude enough to arrive after the entrée's been served.
Yalnızca Rhonda servis başladıktan sonra gelecek kadar kaba olabilir.
Yeah, I am. My mother told me never to arrive empty-handed.
Evet, annem bana hep "bir yere boş elle gitme" derdi.
Roman, I'm not going anywhere until the paramedics arrive.
Lütfen biraz izin verin bana. Roman, sağlık ekipleri gelene kadar hiçbir yere gitmiyorum.
I was thinking about how best to arrive to the wedding?
Düğüne nasıl gelmemin en iyisi olacağını düşünüyordum.
Son if you so wish arrive atop a rocket "
Evlat, istiyorsan roket tepesinde gel.
... just arrive at the right venue...
Sadece doğru mekana gel.
Which is why I decided I would arrive on horseback..
Bu yüzden at üzerinde gelmeye karar verdim.
Once the doctors make them presentable, a guard contingent will arrive and transfer them upstairs for the dog-and-pony.
Doktorlar onları kendilerine getirince bir askeri koruma birliği gelecek ve onları kanıt olarak göstermek için yukarıya götürecek.
Centuries ago, my American ancestors knew that this day would arrive,
Yüzyıllar önce, Amerikan atalarım bugünün geleceğini biliyordu.
In the meantime your money didn't arrive.
Paran gelmedi.
- The money is yet to arrive.
- Para gelmek üzere.
For when the load is sent away, money is sent from here - And when they arrive, you can travel back to Naples.
Yük gönderildiğinde, para buradan çıkar ve para ellerine ulaştığında, Napoli'ye dönebilirsin.
- When did you arrive?
- Yeni mi geldin?
Um, arrive what time?
Ne zaman varılacak?
Till the kitchen help arrive tomorrow, we gonna have to cook if we want to eat.
Aşçıyla yamakları yarın gelene kadar yemek yemek istiyorsak kendimiz pişirmek zorundayız.
I have an asset down there who can assist your team when they arrive.
Ekibiniz oraya gittiğinde... yardımcı olabilecek bir adamım var.
And she didn't hang out for LAPD to arrive.
LAPD'nin olayı yerine gelmesini beklememiş.
At this rate, we won't arrive until sundown.
Böyle giderse günbatımına kadar varamayacağız.
The victims are being taken away by ambulances as they arrive at the scene.
Kurbanlar olay yerine gelen ambülanslara bindiriliyor.
In a few minutes, Molly Parker will arrive.
Bir kaç dakika sonra Molly Parker buraya gelecek.