As we agreed traduction Turc
228 traduction parallèle
It is as we agreed yesterday.
Dün anlaştığımız gibi.
I've hacked it about a bit, as we agreed.
Anlaştığımız gibi biraz değiştirdim.
Here is half your fee, as we agreed.
İşte anlaştığımız ücretin yarısı.
Now, as we agreed, we're going to be there tonight in Philly right on time.
Anlaştığımız gibi, bu gece tam vaktinde Philadelphia'da olacağız.
As we agreed, I'm here to take your head.
Anlaştığımız gibi, kafanı kesmek için burdayım.
Sir, our captain is still missing, and I now demand that I be allowed to transport to Gideon as we agreed.
Efendim, kaptanımız hâlâ kayıp. Ben de şimdi, anlaştığımız gibi, Gideon'a ışınlanma talebinde bulunuyorum.
Just as we agreed, we're gonna stay out of this thing until your nephew's released.
Tam anlaştığımız gibi, yeğeniniz bırakılıncaya değin bu şeyden uzak duracağız.
Tomorrow... The day of her 18th birthday, as we agreed.
Yarın... 18. doğum gününde, anlaştığımız gibi.
Have you left the Ring for Frodo, as we agreed?
Yüzüğü anlaştığımız gibi Frodo'ya bıraktın mı?
We'll go as we agreed.
Kararlaştırdığımız gibi gideceğiz.
Did I convey the information as we agreed?
Konuştuğumuz üzere söyleyeceklerimi aktardım.
Because I wanted to separate them, as we agreed!
Anlaştığımız gibi onları ayıracaktım!
Our currency. And as we agreed, you take the entire shipment.
Anlaşmamız malın tamamını almanız şeklindeydi.
I'll come get you Sunday at 8.00, as we agreed.
Pazar günü, anlaşdığımız gibi saat 8'de seni alacağım.
The money for the powder, as we agreed.
Toz için para, anlaştığımız gibi.
Just as we agreed.
Konuştuğumuz gibi.
And I will pay you, as we agreed.
Yaparsan sana daha çok para veririm.
If you want to be free, with Mahtob, you've got to leave on the 29th as we agreed.
Eğer Mahtob'la özgürlüğüne kavuşmak istiyorsan kararlaştırdığımız gibi 29'unda ayrılmalısınız.
Thought I might as well mark it out as we agreed.
Anlaştığımız gibi sınırları çizsem iyi olur, diye düşündüm.
I'm simply... changing the place... as we agreed.
Ben sadece yeri değiştiriyorum. Tıpkı anlaştığımız gibi.
You see, Al, if you catch the ball I send you all back together as we agreed.
Çünkü Al, eğer topu yakalarsan, anlaştığımız gibi, hepinizi geri gönderirim.
As we agreed, you'll live in Limoges in the old Barnery house that you're so fond of.
Anlaştığımız gibi Limoges'da çok sevdiğin Barnery evinde oturacaksın.
- Oh, yes. As we agreed.
Anlaştığımız gibi.
As per agreed, we'll seal our pact, old thing.
Kararlaştırdığımız gibi, anlaşmayı yapacağız.
Well, here's the $ 2,000 as agreed... and we're forever in your debt.
İşte $ 2,000 dolarınız anlaştığımız gibi. Ve sana sonsuza kadar borçluyuz.
It was in my office one morning we agreed to marry, much as you'd settle a case out of court.
Bir gün büromda evlenmeye karar verdik, bir davayı mahkeme dışında halletmek gibi.
As to the military aspects, we have agreed that with fewer than 400 men, to defend a 2-mile perimeter, the position is untenable.
400 den az adamın 2 millik alanı,... konumun sürdürülemez olduğunu... bilerek savunulamıyacağı konusunda,... hemfikiriz.
We'll do as we've agreed to do.
Nasıl anlaştıysak öyle davranacağız.
We have to resist as much as we can, without giving the enemy a chance to catch us. Agreed?
Düşmana bizi yakalatacak bir şans vermeden direnebildiğimiz kadar direnmeliyiz, anlaştık mı?
We're partners, as agreed.
Biz ortağız.
Late in the night I returned, as we had agreed.
Anlaştığımız gibi, gece geç vakitte döndüm.
As you know... we've agreed to take over the local ambulance cases... as part of the hospital's commitment to the community... and it's created a serious overload in ER.
Bildiğiniz gibi hastanemizin bölgeye olan duyarlılığını kanıtlamak amacıyla yerel ambülans çağrılarını almayı kabul etmiştik. Bu da Acil Servis'te yığılmaya neden oldu.
Let me finish ; as agreed... we drew lots last night And the one getting the "death" lot has to kill
Dün gece bir çekiliş yaptık ve ben "ölümü" seçerek, birini öldürme görevini üstlendim
You delivered Wilby to us as agreed and it was Wilby we were after from the start.
Anlaştığımız gibi Wilby'yi bize getirdiniz ve başından beridir arkasında olduğumuz Wilby idi.
We have a plan in preparation, but before to do something, I want you, as leader of Opposition's her, to be agreed.
Şu an hazırlanmakta olan bir planımız var. Ama harekete geçmeden önce sizden, muhalefetten de onay almak istiyorum.
As we agreed, 200 sheep must be in Ankara as of 1. of the coming month. 'Mr Hamo Veysikan.
Sayın Bay Hamo Veysikan.
We divide the gold as agreed.
Altını paylaştığımız gibi bölüşeceğiz.
Well, in the first place as we've agreed that question is not...
Öncelikle, sizin de hak vereceğiniz gibi çok ciddiye alınmadı.
Brother Ho, we'll proceed as agreed.
Kardeşim Ho, onaylandığı gibi başlıyacağız.
Thought we'd agreed not to ship this toxin until we developed a vaccine.
Aşıyı geliştirene kadar toksini göndermeyecektik.
Now it's all as we have agreed.
Kabul edebileceğimiz şeyler bunlar.
As you know, we have no chapter at Adams College, which is why we agreed to see you.
Bildiğiniz gibi, Adams kolejinde bir bölümümüz yok. Bu yüzden sizi görmek istedik.
We've agreed that you'll take along a delegation of observers, as a show of good faith.
İyi niyet göstergesi olarak, yanınıza delegelerden bir grup gözlemci almanız konusunda anlaştık.
She agreed and we kept the same arrangement as before- - ten percent and free pot for me... if I helped her that weekend.
Eğer ona o haftasonu yardım edersem kabul edeceğini, hatta eski şartlarda - yüzde 10 ve kendim için bedava mal - kabul edeceğini söyledi.
We are prepared to transfer your cargo as agreed.
Kararlaştırıldığı gibi, kargoyu transfer etmeye hazırız.
Professor Moriarty has agreed not to interfere with operations so long as he believes we are acting in good faith.
Profesör Moriarty rutin gemi işleyişine karışmamayı kabul etti İyi niyetli hareket ettiğimize inandığı sürece tabii.
When we first agreed to use Ferengi as intermediaries we did it because we knew the Dominion would never tolerate direct trade between us and the Federation.
Ferengileri aracı olarak kullanmayı kabul ettiğimiz zaman Dominyonun Federasyon ile doğrudan ticaret yapmamıza asla müsamaha göstermeyeceğini bildiğimiz için yapmıştık.
My mother is ill in hospital as you know and Claudia agreed to keep up the pretence that we were okay still for my mum
Annem hasta ve bildiğin gibi hastanede. Claudia annem için hala evliymişiz rolü yapmayı kabul etti.
While I can't report that we agreed entirely on everything, [ laughs 1 I can, I can report that when I left that meeting with the General I had the same feeling as when I went in and that is, that he's a great American, will make a great President, an outstanding President.
... her konuda mutabık olduğumuzu söyleyemem ama ama şunu, şunu söyleyebilirim ki Generalle olan görüşmeden çıkarken ona karşı hislerim toplantıya girerken hissettiklerimle aynıydı :
But, you see, you agreed to stay on the air as long as we asked you to.
Ama anlarsın, biz istediğimiz sürece yayında kalacaksın.
We agreed only as a last resort, besides, if we go in there blazing like...
Bunun son çare olduğunda anlaşmıştık, ayrıca, eğer oraya kabak gibi gidersek...
as well 1566
as well as can be expected 32
as well as 27
as well you know 20
as we discussed 31
as we speak 165
as we both know 23
as we all know 92
as we know 83
we agreed 179
as well as can be expected 32
as well as 27
as well you know 20
as we discussed 31
as we speak 165
as we both know 23
as we all know 92
as we know 83
we agreed 179