Ashe traduction Turc
104 traduction parallèle
Why pick on me, Mr. Ashe?
Neden ben Bay Ashe?
And what sort of aid does your charitable organization dispense, Mr. Ashe?
- Derneğiniz ne tür yardımlar yapıyor Bay Ashe?
A man called Ashe.
- Ashe adında biri.
And after Carlton... whom?
Gidip Ashe'nin arkadaşıyla tanış. Carlton ile. Carlton'dan sonra kimle?
Where did you go after lunch with Ashe?
- Ashe ile yemeğinden sonra nereye gittin?
Do you still refuse to tell us where the taxi took you after your lunch with Ashe?
Ashe'la yediğiniz yemekten sonra taksinin sizi nereye götürdüğünü söylemeyi red mi ediyorsunuz?
You know I was broke when Ashe picked me up.
Ashe beni aldığında beş parasız olduğumu biliyorsunuz.
It was to Smiley's Chelsea house... that Leamas took the taxi after lunching with Ashe... and the plot to incriminate Comrade Mundt was set in motion.
Ashe ile yediği öğle yemeğinden sonra Leamas'ın taksiyle gittiği yer Smiley'nin Chealsea'deki eviydi. Yoldaş Mundt'a yapılacak suçlama planları orada dile getirildi.
I'm Margaret Ashe.
Ben Margaret Ashe.
Spencer disappeared like a floater trail and Ashe has gone to pieces.
Spencer, duman gibi ortadan kayboldu. Ashe kendisini kaybetti.
Call Anesthesia, get Dr. Ashe.
Anesteziyi ara, Dr. Ashe'i çağır.
Ashe.
Ashe.
There's a reason why you've been brought back, Ashe.
Geri dönmenin bir nedeni olmalı Ashe.
Ashe?
Ashe?
Ashe is here.
Ashe burada.
Ashes, ashes,
Ashe, Ashe. - Oh!
What are you? I'm your shadow, Ashe.
Ben senin gölgenim.
They are the souls who have come before Ashe.
Ashe'den önce başka ruhlar da gelmişti.
You're nothing now, Ashe.
Artık hiçbir şeysin Ashe.
- Ashe!
Ashe!
You can't stop me anymore, Ashe.
Beni bir daha durduramayacaksın Ashe.
I mean, what if Arthur Ashe's mother said he couldn't play tennis... because it's a white man's game?
Ya Arthur Ashe'nin annesi sırf beyaz adamın oyunu diye oynamasına izin vermeseydi?
John Dixie, Jessica Orville, Eloise Ashe.
John Güneyli. Jessica Orville.
- You have little ashe on you.
- Üzerine küller döküldü.
- Ashe, ashe, ashe.
- Küller, küller, küller.
He put Arthur Ashe on the clay,
Arthur Adhe kilde,
It's called "ash."
Adı, "Ashe".
Well, save a little for him, because he is one hot piece of ash.
Onun için biraz ayır. - İç yakıcı bir "Ashe" tir de.
Ivan hit with Arthur Ashe once.
lvan bir keresinde Arthur Ashe'le oynamış.
No worries, Mr. Ashe.
Dert etmeyin, Bay Ashe.
Mr. Ashe to get that gold released to be put onboard this train the governor needed some show of confidence.
Bay Ashe teslim edilecek altının ulaşacağından emin olmak için Vali bir güven gösterisine ihtiyaç duyuyordu.
- Look, Mr. Ashe.
- Bakın, Bay Ashe.
Come on, Ashe.
Hadi ama, Ashe.
Ashe gave me your number, so I just wanted to...
Ashe bana numaranı verdi, sadece bilmeni isterim ki...
Ashe gave me your number and, uh... I read your book. I really liked it.
Ashe bana numaranı verdi ve kitabını okudum, gerçekten beğendim.
- What about Ashe?
- Peki ya Ashe?
Ashe thinks they were using an alias because that way his real mother couldn't track him down.
Ashe rumuz kullanıyor olabileceklerini düşünüyor,... çünkü gerçek annenin izlerini bulmasını istemiyorlar.
I guess Ashe didn't tell you.
Sanırım Ashe sana bahsetmemiş.
- This is Agent Ashe With the FBI.
- Ben FBI'dan Ajan Ash.
- Chloe Winthrop Ashe does not whine.
- Chloe Winthrop Ashe asla sızlanmaz.
- Ashe.
- Ashe.
And do you really want to see me play Arthur Ashe?
Ve sen beni cidden de Arthur Ash'i oynarken görmek istiyor musun?
Ashe, Bubay, and Fargo.
Binada 3 kişi var. Ashe, Bubay ve Fargo.
You and Dr. Ashe are G.D.'s finest seismic chemists.
Siz ve Dr. Ashe, GD'nin en iyi sismik kimyagerlerisiniz.
Uh, okay, we have an off-site infirmary. I'll have him checked out. All right, I'll find Ashe.
Tesis dışında bir kliniğimiz var, onu kontrol ettirteceğim.
Maybe she knows what's going on.
Tamam, ben de Ashe'i bulayım. Belki neler olduğunu biliyordur.
Dr. Ashe.
- Dr. Ashe.
I found one of Tess'memory balls inside Dr. Ashe's pocket, and Henry said that Dr. Bubay has one too.
Dr. Ashe'in cebinde Tess'in hafıza toplarından birini buldum. Henry, Dr. Bubay'de de bir tane olduğunu söyledi.
If they're here, I need to see them.
Eloise Ashe.
Eloise Ashe?
Eloise Ashe.
Ashe, ashe, ashe. Ashe. - Ashe.
Böyle dolgun bir vücudun varken onu niye bol giysilerin altında saklıyorsun?