Ask around traduction Turc
1,264 traduction parallèle
I could ask around, see what I could find out, but I wouldn't hold out much hope.
Etrafa sorarım, neler bulabileceğime bakarım, ama çok da ümitlenmemek lazım.
You ask around, see what you can find out.
Etrafa bir sor bakalım ne öğrenebileceksin.
I'll just ask around.
Herkese sorayım.
I could ask around.
Etraftakilere sorabilirim.
- I ask around.
- Kulağım deliktir.
Did you ask around?
Soruşturdun mu peki?
We'll ask around about the boy.
Oğlan hakındaki düşüncelerini de...
Ask around.
Soruştur.
Maybe I should go to the racetrack and ask around. That's not a good idea.
- Belki de bahisçilere sormalıyım.
Then please ask around again.
O halde, lütfen bir ara yine sorun.
I'll ask around.
Sorarım.
Ask him how long they have been sneaking around.
Ya da en iyisi Joey'ye sor.
Ask him how long they have been sneaking around.
Joey'yle ne zamandır arkamdan iş çevirdiklerini sor. Ya da en iyisi Joey'ye sor.
Here's your money. You know, people often ask me, "why is there so much anger all around us?"
Biliyormusunuz bana birçok kez bu öfkenin nereden geldiği soruldu...
Just... give me some boundaries, be jealous, go throw a football around, for Christ's sake.
Sadece... bana sınırlar koy, kıskançlık yap ; git futbol oyna Tanrı aşkına.
Okay, see, I am the mayor of Smiley Town, and so I will ask the questions around hyah!
Bakın, Gülenyüz kasabasının başkanı olarak burada soruları ben sorarım!
I ask you to turn around and get back in your car.
Lütfen arkanızı dönün ve arabanıza binin.
Let me ask you, in your skulking around, going through private things in people's offices, did you discover that he's shutting us down?
Bir sorum var, etrafa kulak kabartıp, insanların ofislerinde özel eşyaları karıştırırken bizi işten atacağını da öğrendin mi acaba?
young men and women rushing around, my sisters joined in, with their country ways... wearing light, bright dresses... along with love's promise of a greater love.
Genç erkekler ve kadınlar pervane olmuşlardı. Kız kardeşlerim de aşkın daha büyük bir aşkı doğuracağı ümidiyle geleneklere özgü hafif, parlak elbiseler giyerek onlara katıldılar.
No techs, no nurses or anything in the whole place... and so all the kids are going crazy... and all the little couples are sitting there making out... while they have the chance and everything...'cause there's no one around watching.
Teknoloji yok, hemşireler yok hiç bir şey yok... bu nedenle tüm çocuklar şansa ve her şeye... sahiplerken deliriyor... ve bütün küçük çiftler orada oturup aşk yaşıyorlar... çünkü kimse onları, izlemiyor.
You ask anyone around here, they'll tell you.
Kime sorarsan sor buralarda, sana bunu söyler.
However, I do ask that you learn how things are done around here... and try to set an example for the other men.
Ne var ki, burada işlerin nasıl yürüdüğünü öğrenmeni... ve diğerlerine örnek olmanı istiyorum.
Around that time, Kato got suspended from school for doing drugs.
Kato da uyuşturucu işini askıya almıştı
"Let me ask his wife to screw me." That's how you joke around?
"Karısına benimle yatmasını söyleyeyim." Senin yaptığın şaka bu mu?
I don't think I've done that since we were sailing around together.
Gerçek Aşk'la denize açılmayı bıraktığımdan beri bunu yaptığımı sanmıyorum.
Last year, McGinty hired this fat guy in a diaper to run around shooting a bow and arrow at people.
Geçen yıl altı bezli şişko bir adam tutmuşlardı. Etrafta koşup herkese aşk okları fırlatıyordu.
The devil always goes around trying to make love grow.
Şeytan da hep aşkın yeşermesi için uğraşır.
Ask your client to remove the scarf from around her neck.
Müvekkilinizden boynundaki eşarbı çıkarmasını isteyin.
I had a dream that one day jock straps and g-strings... would tumble around in the dryer of love.
Ben bir gün bir rüya gördüm sporcu askıları ve g-dizeleri, etrafında takla ediyorum Aşkın kurutma makinesi,
If you push around a stiff, nobody'll ask you to do anything.
Bir ölünün etrafında dolanırsan.. .. kimse senden bir şey yapmanı istemez.
The only reason I carry this chart around is so I can pretend to remember your names.
Tanrı aşkına! Bu elimdekini taşımamın tek nedeni isimlerinizi ezberlemeye çalışıyormuş gibi davranmak.
I'm gonna have to ask the two of you to turn around.
İkinizin geri dönmesini istiyorum.
Two arms that... Wrap around, pull me out of my head, quiet the voices, save me from myself, without ever having to ask.
İki kol, beni saracak, beni kafamdan dışarı çekecek, sesleri susturacak, ben kendimden kurtaracak, istememe fırsat bile vermeden.
Ask around.
Herkese sorabilirsin.
- It's right around the corner, lover.
- Hemen şurada aşkım.
I only remember Devdas, the boy who'd walk up to my house... peep around the door to ask me...
"Devdas'ı evime gelen küçük bir çocuk olarak hatırlıyorum" " önce etrafı şöyle bir keser sonra da...
Else, he'll come peeping around the door... and ask me, Kaki-Ma, is Paro in?
Yoksa röntgencilik yapar kapına gelip sonra da bana der ki Kaki-Ma, is Paro burada mı?
You sneak around, all over Chicago... but you never come here to ask me, can you date my daughter.
Tüm Şikago'da istediğin gibi dolanabilirsin, ama buraya gelip bana Kızınız ile çıkabilir miyim? diye soramazsın.
Because the door was open and it's not supposed to be open and it's to remain closed at all times unless you're maintenance and you haven't been around to ask about it and I'm supposed to ask.
Çünkü kapı açıktı ve açık olmaması gerekiyordu ve her zaman kapalı kalması gerek tabii korumuyorsan ve bunu sormaya gelmedin sormak zorundayım.
It's as if my love goes around in circles and yours moves in squares.
- Aşkım daireler şeklinde sanki. - Ve senin aşkınsa kareler halinde.
Every day I go around the house looking for those circles of love and can't find them.
- Ve... evde her gün, o sevdiğim aşk dairelerini ararken... - Bakıyorum asla orda değiller.
It's my fault too because I don't see the little love squares you leave around.
- Bir bölümü benim suçum çünkü, senin etrafta bıraktığın aşk karelerini göremiyorum.
I wanna ask you about a cat named Jimmy Fredericks used to hang... around here.
Sizi daha önce gördüm, öyle değil mi? Jimmy Fredericks adında bir kedi buralarda dolaşırdı.
He wants us to ask around, see what you know.
- Sana inanmıyor
She always grabs my love handles like this. Like she's kidding around, but she probably isn't.
Aşkımı hep böyle tutar ve sallar dalga geçiyormuş gibi, ama belki de geçmiyordur.
Ask them if they think I'm screwing around.
Sor bakalım kafa mı buluyormuşum.
You got a question you wanna ask me, or are we just gonna dance around it?
Bana sormak istediğin bir şey mi var? Yoksa bütün gece lafı dolandırıp duracak mısın?
But you weren't fooling around with an old flame here, okay?
- Tamam ama sen eski aşkınla oynaşmıyorsun.
She run around in her underwear and ask you guys to zip things up for her? That's funny.
İç çamaşırlarıyla dolaşıp sizden fermuarını çekmenizi istiyor mu?
Ask your kids. I can't speak for the others, but I don't want him around my children.
Başkalarını bilemem ama ben onu kendi çocuklarımın yakınında istemiyorum.
- For God's sake. Take a look around.
Tanrı aşkına Frank.
around 956
around the world 31
around the corner 75
around noon 17
around me 18
around here 182
around midnight 41
around money 20
ask away 74
ask anyone 59
around the world 31
around the corner 75
around noon 17
around me 18
around here 182
around midnight 41
around money 20
ask away 74
ask anyone 59